Cumhuriyet'ten tek adam rejimine geçmenin ekonomi politiği de siyasi denklemleri de Yıldız Savaşları tarihinde mevcut.
Bir siyasetçi, bir cumhuriyeti kendi liderliği altında bir imparatorluğa  dönüştürürken bu işin tek sorumlusunu o siyasetçide aramak  yanıltıcıdır. Kurduğu menfaat ittifaklarının da bu gidişatta şüphesiz  bir rolü olacaktır. Ancak sadece bu da cumhuriyetin, tek adam yönetimine  dönüşmesini izah edemez. Eski rejimin yetersizlikleri ve eski rejimin  belli başlı iktidar odaklarının ellerindeki gücü bırakmamak için zamanla  siyaseten körleşmeleri de bu süreçte önemlidir. 
Bu sebeple senatör Palpatine’in Galaktik Cumhuriyeti, Galaktik  İmparatorluğa dönüştürmesinde Jedi Konseyi’nin yeri hâlâ yeterince  araştırılmamış bir alan olarak karşımıza çıkmakta. 
Doktrinde bazı görüşler, Jedi Konseyi’nin Yıldız Savaşları filmlerinde  resmedildiği gibi galaktik ahengi sağlayan bir kurum olmadığını  savunuyor. Jedi Konseyi’nin vesayeti altındaki güçsüz bir yürütmenin  Konsey’e toplumdaki karşılıklarıyla olmaksızın siyasi bir güç sağladığı  ileri sürülüyor. İki sene önce Reason.com sitesinden Jesse Kline,  Jediların zannedildiği kadar özgürlükçü olmadığını söyleyerek Yıldız  Savaşları filmleriyle getirilen tabuları yıktı. 
Yıldız Savaşları’nın ekonomi politiği 
Kline’a destek gecikmedi. Polemarchus.net sitesinde yayımlanan “Jedilar  ve serbest piyasa-Yıldız Savaşları’nın ekonomi politiği” başlıklı bir  makale, Jediları ‘monopolistik ve oligarşik bir korporatizmi savunmakla’  suçladı. 
Ancak Jediların da dostları vardı. Fletcher School of Law’dan siyaset  bilimi profesörü Daniel W. Drezner, Foreign Policy’nin internet  sitesinde yayımladığı makalesiyle yardımlarına yetişti. Drezner’a göre  iktidarı iyiden iyiye merkezileştiren senatör Palpatine rejimine karşı  koyan Jedilar hakiki özgürlükçüler. Kaldı ki Palpatine’in imparatoruk  rejimini sona erdirmelerinin tarihsel önemi de Drezner’ın dikkat çektiği  başka bir konu. 
İmparatorluk yıkıldıktan sonra Luke Skywalker’ın Jedi Konseyi’nin görev  ve yetkisini sadece Jedi dinine ilişkin konularla sınırlaması iki  tarafın da haklı olabileceğine işaret ediyor. Bu tartışmanın  derinleşmesi hayati önem taşıyor. 
Lindsey Wilson College’ın siyasetbilimi profesörü Stefan Brooks’un  verdiği ‘Yıldız Savaşları siyaset ve felsefesi’ dersi bu derinleşmeye  katkıda bulunabileceği için çok kıymetli. 
Evet, konu önemli. Çünkü Jedi dini Yeni Zelanda’nın en büyük ikinci,  İngiltere’nin ise en büyük dördüncü dini. Nüfus sayım anketlerini  dolduran 390.000 İngiliz dinlerini Jedi dini olarak kaydettirdi. 
Cumbria milletvekili Jamie Reed, Birleşik Krallık Avam Kamarası’ndaki  yemin töreninde Jedi dinine inandığını açıkça ilan etti. Avustralya,  nüfus sayımlarında Jedi olduğunu açıklayanlara ‘yanıltıcı beyanda  bulunmak’ nedeniyle para cezası vermeyi planlıyor. 
Palpatine, Ulu Hakan mıydı Kızıl Sultan mı 
Yıldız Savaşları’nın imparatoru Palpatine, Ulu Hakan mıydı yoksa Kızıl  Sultan mı? Jedi Konseyi, galaktik irade üzerinde vesayet kurmak isteyen  devletçi ekonomiyi savunan bir grup elitist miydi? Her geçen gün Jedi  dinine geçenlerin sayısı artarken bu sorulara cevap aramayı ihmal  edemeyiz. Cumhuriyet’ten tek adam rejimine geçmenin ekonomi politiği de  siyasi denklemleri de Yıldız Savaşları tarihinde mevcut. Tabii söz  konusu film Üçüncü Napolyon döneminde olmadığı için Fransız  cumhuriyetçileri ve sosyalistleri cumhurbaşkanının imparator olmasını  önleyemediler. Karl Marx ise ancak testi kırıldıktan sonra “Louis  Bonaparte’ın 18 Brumaire’i” kitabında Üçüncü Napolyon’un neden  önlenemediğini anlattı. 
Yıldız Savaşları yok, Marx yavaş yazıyor, cumhuriyet yeni, Napolyon  hırslı. 19. yüzyılda Fransız olmak bazen işte böyle talihsiz bir şeydi. 
(Radikal)