Dinin okkası kaç para?

~ 29.04.2023, Miyase İlknur ~

Bu topraklarda din tüccarlığı AKP ile başlamadı, muhtemeldir ki onunla da son bulmayacak. Sağ siyaset çok partili yaşama geçildiğinden bu yana seçmeni yanına çekmek için kurşunları tükenince din ticaretine abanırlar. Hiç bıkmadılar, hiç usanmadılar ve de hiç utanmadılar.

Din bireyin sadece kendisini ilgilendiren bir konudur. İnsan inanır ya da inanmaz. İnanan biriyse ve dini kulaktan dolma değil kutsal kitaptan okumuşsa Tanrı ile kul arasına peygamberler dahil kimsenin girme hakkı olmadığını da bilir. Peygamberler sadece tebliğ eder gerisi onu ilgilendirmez. Gelin görün ki bizim din tüccarı siyasetçiler, kendilerini peygamberlerin bile üstünde konumlandırıyorlar. 

Müslümanlıktan nasiplerini almadıkları gibi devlet adamlığından da zerre nasip almamışlar. Siz sadece inananların değil inanmayanların da hakkını hukukunu korumakla yükümlüsünüz. 

Kamu malının talan edilmesinin önünü aç; sebepsiz zenginleşen çevrene gözünü kapa; tarikat yurtlarında çocuklara musallat olan tacizcileri koru; taciz, tecavüz olaylarının üstünü kapa; hakkı olana değil yandaşına makamları, çifte maaşları dağıt, soyguncular, tefeciler ve eroin kaçakçıları ile al takke ver külah ilişkiye gir; resimler çektir; sonra muhalefete oy verenleri dinden çıkmakla itham et.

Hele şu ülkenin Adalet Bakanlığı koltuğunda oturan kişinin ettiği sözlere bakın. Seçim gecesi için şöyle yorum yapıyor hazret:

- Ya şampanya patlatıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb’ine hamdedenler olacak.

Sana ne Bekir Efendi, derdi seni mi gerdi?

İster namaz kılar, ister şampanya patlatır. 

Üstelik senin yandaşlarının hepsinin şükür namazı kılacağına bu kadar da emin olma. Belki dürülmüş dolarla burnuna pudra şekeri çekecek, nereden biliyorsun?

Misal; ben o gece gazetede görev başında olacağım. Bir grup arkadaşım da gazeteye yakın bir lokantayı kapattılar. İsteseler de şampanya patlatacaklarını sanmam. Zira getirdiğiniz ÖTV nedeniyle şarabı bile zor ısmarlarlar. Eski kabine arkadaşınız Prag Büyükelçisi Egemen Bağış’a söyle de uçakta patlattığı şampanyalardan bir kasa hayrına gönderiversin çocuklara. 

SOYLU YİNE UÇARKEN

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yine coşmuş. Coşmak ne kelime uçuşa geçmiş. 14 Mayıs’ta Türkiye’yi tasfiye etmek için siyasi bir darbe girişimi yapılacağını söylemiş. Askeri darbeyi bilirdik. Reisleri sayesinde sivil darbeyi de yaşayarak öğrendik. Siyasi darbe neyin nesidir bilen var mı?

Herhalde sandığa atacağım oylarla Erdoğan ve AKP’nin tasfiyesini kastediyor. Seçimleri yasaklayın olsun bitsin. Bu da laf mı?

Soylu, bu sözlerin daha vahimini Sultangazi mitinginde yaptığı konuşmada sarf etti:

Kılıçdaroğlu diyor ki ‘Ben Aleviyim. Hak-Muhammed-Ali’nin yolundayım’. Hak-Muhammed-Ali’nin yolu, erkekle erkeğin evlenmesini, kadınla kadınla evlenmesini desteklemek midir?” 

 

Aklınca cinlik yapıyor bakan. Yani demek istiyor ki “Alevilerde kadın kadınla, erkek erkekle ilişkiye girer.”

Din gibi eşcinsellik de bireyin kendisini ilgilendirir. Bunu Aleviliğe bağlamak ise hem cehalet hem art niyet. Oğlancılığın nerelerde yaygın olduğuna bakması sanırım kendisine bir fikir verir. Çok şükür Alevi dergâhlarında taciz, tecavüz olayına da bugüne kadar rastlanmadı. Başka yerlerde arasın bu tür olayları. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun yakınında, kurmayları arasında lakabı “Kız” olan biri de yok.

Soylu’daki bu LBGTİ+ korkusu anlaşılır gibi değil. Korkmasına gerek yok, LBGTİ+ bulaşıcı değil. Ayrıca hevesle olunacak bir şey de değil. Hormonal bir durum. Bilinçaltında ne gibi bir travma var bilemiyoruz ama korkuları yersiz.

https://www.cumhuriyet.com.tr/

Miyase İlknur | Tüm Yazıları
Hits: 5542