15 gün izin, rüzgar gibi geçti. Hoş bulduk. Sizi özledim. Dönünce ilkyazı, o sahneyi anlatan olsun istedim.
Otel ateşe verilmiş.
Yanıyordu.
37 kişi diri diri yakılmıştı.
İçlerinde folklorcular vardı.
Yaşları 15-16 genç insanlardı.
Şairler de yananlar arasındaydı.
O sahneyi dumanlar alevler içinden kurtularak yaşayan dünyaca ünlü yazar Aziz Nesin şöyle nakletmişti:
* * * *
“Duman içerisinde kaldık iki arkadaş. Ben bir dakika sonra ölecek durumdayım.
Çıkmaya çalıştık, yok.
Arkadaşıma dedim ki:
“Çıkalım buradan ne olursa olsun çıkalım.”
“Niçin?” dedi.
Dedim ki:
“Erken ölürüz hiç olmazsa. Burada kıvrana kıvrana ölmektense…”
“Dışarısı alev” dedi.
Duvarlar kızmış, elle tutulmuyor. Camlar da erimeye başladı. O zaman ben dedim ki, “çıkalım aleve atalım kendimizi…”
Zifiri karanlıktı otel.
Otelin cephesine çıktık.
Camlar kırıktı.
Arkadaşım Lütfi Kaleli, camların geri kalanını da elleriyle kırdı ve “İmdaaat! İmdaaat!” diye bağırdı.
Çok bağırdı.
Ben bağıramazdım.
Çünkü ben ondan yaşlıyım.
Ondan sonra aşağıdan “Baş komiser, yukarıda… Baş komiser yukarıda…” diye seslendiler. Beni baş komiser sandılar. Eğer baş komiser değil de Aziz Nesin olduğumu bilselerdi zaten aşağıya indirmezlerdi. İtfaiye arabası geldi, merdiveni dayadılar. Arkadaşım beni merdivene koydu, çünkü ben merdivene çıkacak halde değildim. Merdivenden inerken benim Aziz Nesin olduğumu anladılar. İtfaiye eri merdivenin yarısından sonra beni yakalayıp yumruklamaya başladı. O anda aşağıda belediye başkanı “Öldürün kafiri! Vurun kafire!” diye bağırıyordu. İtfaiyecilerin ucu demirli bir sopası vardı. Belediye başkanı sopayı eline alıp beni öldürmeye kalktı. Polisler önlediler. Başımdan yaralandım. Ondan sonra artık kendimi tamamen kaybettim. Yerde sürükleyerek beni polis arabasına bindirdiler. O adamlardan birisi polis arabasına bile tırmandı, bana vurmaya başladı. İttiler onu arabadan indirdiler.
Başımdan kan akıyordu.
Sivil polis ceketini çıkardı.
Başıma yastık yaptı.
Hastaneye gittik…”
* * * *
78 yaşındaki Aziz Nesin’e itfaiye merdiveninden inerken; “öldürün kafiri” diye bağırarak saldıran belediye başkanı; diri diri insan yaktıran mezhep kışkırtıcılığını siyaset yolu yapan bir damarın politikacısı ve Tayyip Erdoğan’ın partisinden, onun yoldaşıydı. Sivas katliamından 21 yıl sonra bugün Tayyip Erdoğan, “Kılıçdaroğlu sen Alevi olabilirsin. Bunu açık söyleyebilirsin. Ben de Sünniyim. Ben de bunu açık açık söylüyorum. Milleti aldatmaya gerek yok” diye mezhep kışkırtması yaparak oy istiyor.
Ona oy verene!
İnsanlık hesap sorar.
Anketler!
Soru: Anketlerin çoğu Tayyip Erdoğan’ın birinci turda yüzde 52’nin üstünde oy alacağını söylüyor. Onun mitinglerinde de meydanlar silme dolu. Bu tabloya göre Türkiye bütün güçleri (yasama-yürütme-yargı-basın-ordu-polis-din-iman) elinde toplayan bir liderin yönetiminde yeni bir döneme adım atıyor diyebilir miyiz?
CEVAP: Anketler söyleyebilir. Meydanlar dolup taşabilir. Tayyip Erdoğan Almanya ve Avusturya’ya gittiğinde de konuşma yaptığı salonlar yetmemiş, derya kalabalıklar onu karşılamıştı. Oyunu kullanmaya gelenler yüzde 5’i geçmedi. Dereyi görmeden paçayı sıvama. Doğmamış bebeğe don biçme.