Öngörü vıcık çıktı. Proje cılk çıktı. İstanbul’a yapılacak yeni havalimanının kurulacağı yerin dibi bataklık çıktı.
Şimdi yapılacak belli.
Proje değişecek.
Bataklık zemin kazınacak. Vıcıklık, cılklık kamyonlara yüklenecek,  uzaklara götürüp dökülecek. Uzaklardan vıcık olmayan, cılk durmayan  sağlam zemin toprağı kamyonlara yüklenecek getirilip zemine dökülecek.
Bu ilave maliyet.
Hem de yüklü bir maliyet.
Maliyetin faturası; sen, ben, siz, biz yani halktan toplanan vergilerle ödenecek.
* * * *
Yeni havalimanını yapacak şirketler konsorsiyumu (Cengiz-Limak-Kolin-Mapa-Kalyon) sözcüsü Nihat Özdemir, “Üçüncü havalimanın yapılacağı yerin altının bataklık olduğu doğru. Bizim de endişemiz olduğu için dünyadaki en iyi zemin etütcülerini çalıştırıyoruz orada… Bu durum bize tabii ki ekstra bir maliyet getirecek…” dedi.
* * * *
Önce şunu yazmalı.
Ve hep yazmalı.
Üçüncü havalimanı diye yalan söyleniyor. Çünkü bu yeni havalimanı  açılınca mevcut Atatürk havalimanı kapatılacak. Onun arazileri ranta  açılacak. Bu yüzden yapılacak olan yeni havalimanı olacak ama üçüncü  değil ikinci sayılacak. Ayrıca büyük dış borca girilerek yeni bir  havalimanı yapmak yerine mevcut Atatürk Hava Limanı ile Sabiha Gökçen  Hava Limanı genişletilerek (ikisi de genişlemeye müsait) hedeflenen  kapasite yaratılabilirdi. Projenin baştan vıcık bir yalanla başladığı  hiç unutulmayacak.
* * * *
Almanya’yı geride bıraktık, hava taşımacılığında çağı kapatıp yeni  çağı açtık nutuklarıyla halka sunulan ve Türkiye yatırımlar tarihine;  “Milletin a’….’na koyacağız…” veciz anlatımıyla geçen böylesine ciddi  projenin zemini hiç araştırılmadan ihale edilme propagandası yerel seçim  öncesine denk getirildi.
Oylar avlandı.
Projeyi 22 milyar 152 milyon Euro bedelle alan konsorsiyum üyesi  firmalar da “iktidar beslemesi basını besleme havuzuna 550 milyon dolar”  koymaya zorlandı.
* * * *
Anlıyorsunuz!
Besleme basın havuzuna konulan müteahhit dolarlarının “bir vıcıklık  bulunarak ya da önceden zaten bilinen bataklık yeni keşfedilmiş gibi  yapılarak” proje değişikliği kapsamında ilave devlet katkısıyla  karşılanması gerekiyordu.
Proje beklemez.
İnşaat başladı, durmaz.
Malezyalı ortak da var, küsüp gitmez, gidemez. Başbakan, temeli  elleriyle attı ve “Bütün dünyanın ve 6 kıtanın en büyük havalimanı  burada yükselmeye başlıyor.” diye nutuk attı.
* * * *
4 terminal binası.
3 teknik blok.
6 pist.
16 taksi yolu.
500 uçaklık park. 6.5 milyon metrekare apron. Kargo terminali. Güç  santralleri. Oteller, otoparklar. Şeref salonu. Devlet konuk evi.  Camiler, ibadethaneler yapılacak ve 350 bin ton demir, 10 bin ton  alüminyum, 415 milyon metrekare cam yükünü taşıyacak zeminin altı  araştırılmadan temel atıldığı anlaşıldı.
Ve günaydın!
Temel toprağının cılk ve bataklık olduğu yeni keşfedildi.
Anlayın.