Yakışıklı aktörümüzle söyleşiyi okurken hah dedim. İnanır tam damardan yakalanmış.. Biraz karıştırınca gazeteleri, mesela The Taraf’a baktım, ooo orada seri halde bu “son şans”a destek görüşleri tam sayfa yayımlanmaya çoktan başlamış bile. Kanaatçilerimizin önüne toplar konuyor, kalecisiz kalelere tek bir fiskede gol attırılıyor...
“Bu kaçıncı son şans” diye sormayacağım. Belleği olanlar geriye doğru düşünebilirler, olmayanlar da internetten araştırabilir. Kafası karışıklara dayanarak, dünyanın en totaliter “demokrasisi”(!) kurulmak isteniyor aslında! Bir de bölünme anayasası tezgâhlanıyor...
Mesele, “Kürt meselesi”ne çözüm mü, yoksa “doğal” gibi görünen yollardan dünyanın en büyük otoriter-totaliter kişisel yönetimini kurma girişimi mi?
Kürt meselesi nihayet çözülüyor diye yaklaşan ve bunun arkasındaki totaliter kişiliği ve yönetim inşası niyetini ciddi ve kesin olarak görmeyenler ortalıktan çekilsin! Onlara hiçbir gözlük fayda etmeyebilir! Bunu görüp de ses çıkarmayanların ise zaten ülke, demokrasi, özgürlükler gibi bir sorunu yok. Tek meselesi “Şu Kürt meselesi çözülsün de nasıl çözülürse çözülsün” olanların ise hepsi birer Apo-BDP gibi düşünüyor...
Oysa RTE ne dayatıyor? Bir RTE anayasası! Bu nasıl bir anayasa? Bütün yargıçları atadığı, her şeyi kendine bağladığı, Meclis’i istediği zaman feshettiği, anayasaya başvuruyu bile neredeyse tamamen yok ettiği, RTE’nin çoğunlukla “başkanlık kararnameleri” ile ülkeyi yönettiği özetle bütün kurum ve kuruluşların Başkan’a bağlanacağı ve hizmet edeceği bir yönetim modeli...
Peki Kürt meselesinin çözümü nerede? Tamamen bu “başkanlık anayasası”nda.. RTE ile Apo arasında pazarlık bu anayasa üzerinden yapılıyor. RTE, bu anayasa modeli ile kendisine tam bir otokratik-diktatörlük benzeri bir yönetim hayali inşa ederken bu modeli ülkeye kabul ettirebilmenin tek yolu olarak da Apo-BDP-PKK desteğini öngörüyor. Çünkü ne MHP ne CHP buna destek vermez. RTE kaldı mı Apo’nun eline!!!
Kürt terör ve siyasi kuruluşları liderleri, desteğe hazır. Neden hazır? Çünkü RTE anayasasından Türk olan ne varsa atılıyor. Kürtlere de federatif mi olur, özerklik mi olur, ilk elde kendi kendilerini yönetecekleri özel bir statü veriliyor. Bu konu gizil-pazarlık konusu...
Rıza Türmen’in Milliyet’teki yazısına bakıyorum, mesele sadece “vatandaşlık tarifi” imiş gibi yaklaşmış. Herkes, “Yeni anayasada Kürtlerle ilgili nasıl bir kimlik çözümü buluruz da birlikteliği koruruz”a kafa yoruyor da, kimse yahu otokratik-diktatöryel yönetim ne olacak, demiyor...
Tutum şu: “Kürt meselesine bir çözüm bulunsun da varsın RTE başımıza diktatör olsun...” Yetmez ama evetçi ihanet takımı, iki yıl önceki anayasa referandumunda da öyle düşünüyordu. Yargıyı ele geçiriyorlar itirazlarımıza “O zaman da ona karşı mücadele ederiz” diyorlardı. RTE hepsinin defterini dürüp bir kenara attı.
Şimdi benzer bir oyun tezgâhta... Kürt meselesine bir çözüm bulunsun da, sonrasına bakarız...
Bu çözüm mözüm değil, sonuçta ülkeyi parçalayıcı niteliktedir AKP-BDP anayasası!
RTE, “Bu yola baş koydum, Kürt meselesini çözeceğim” diyor. Bunun tercümesi şudur: Tek adam yönetimim olsun da, nasıl olursa olsun, ister Kürtlere federatif-özerk yapı verelim, ister sonrasında ülke bölünmeye gitsin.
Böyle bir aklı RTE ve adamları kime kabul ettirebilecek?
Ertuğrul Özkök, dünkü yazısında “Türkiye sözüne itiraz eden yok” diyor...
Yaaa! En büyük “Türk” orada, o sözde ayol! Bunun adı “salam politikası”dır. Bunu bilir o. Bugüne değil yarına bakması gerek bir sosyoloğun! Türkiye, Türkleri çağrıştırır, Türklerin yurdu demektir. Bir Kürt ulusalcısı bunu kabul edemez. Hürriyet şimdiden logosunun yanındaki sözü ne edeceğini düşünse iyi olur!
Zaten Türkiye adına da itiraz taa Özal dönemine dayanır. Anadolu Cumhuriyeti falan gibi, uyduruk tanımlar ortaya atılmıştı...
Yazıyorum: Yarına kalmaz, Türkiye kavramını da tartışırsınız!
RTE anayasasına hayır! CHP ve bütün yurtseverler bence uyanık olsa iyi olur. Baykal bu konuda konuştu. Kılıçdaroğlu, hayır dedi. Ama RTE’ci ve Kürtçüler, tam da bu konuda CHP’yi bölüp parçalamak için büyük hareket halindeler. Yok ulusalcıları partiden atmak gerekirmiş, yok CHP’de hâlâ ciddi bir damar varmış...
Bu damar ey The Tarafçı oğlum, ülkenin köklerinde var!
14 Şubat 2013 - Cumhuriyet