Dünya 'dan Haberler 40

İsrail Başbakanı Netanyahu, yeni hükümetin ilk görevinin, nükleer silah edinmek üzere olan İran'ı durdurmak olacağını belirtti. Başbakan Netanyanu, Cumhurbaşkanı Şimon Peres'ten yeni hükümeti kurma görevini aldıktan sonra yaptığı açıklamada,İsrail halkına teşekkür ederek, "Üçüncü kez bu onurlu görevi ve sorumluluğu sizden alıyorum. Halledeceğimiz pek çok iç konumuz var. Ama ilk olarak Ortadoğu'da güvenliğimizden emin olmalıyız. Gelecek hükümetin ilk görevi nükleer silah edinmek üzere olan İran'ı durdurmak olacak" dedi. Peres de yaptığı kısa açıklamada, görüştüğü 82 Knesset üyesinin, görevi Netanyahu'ya vermesini önerdiğini söyledi. İsrail anayasasına göre Netanyahu hükümeti 42 günde kurmak zorunda. 

http://www.cnnturk.com/2013/dunya/02/03/netanyahu.hukumetin.ilk.gorevini.acikladi/695004.0/index.html

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=396600&kn=8&ka=4&kb=8

Amerikan New York Times gazetesi, İsrail savaş uçaklarının, Suriye'de uçaksavar silahları taşıyan bir araç konvoyunu vurmadan önce Washington'u haberdar ettiğini yazdı.

İsrail savaş uçaklarının toprakları içinde hava saldırısı düzenlediğini doğrulayan Suriye, hedefin iddia edildiği gibi Lübnan'a giden bir silah konvoyu değil, askeri bir tesis olduğunu öne sürüyor.

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in danışmanı Ali Ekber Velayeti, Suriye'nin İsrail karşıtı ülke ve militan grupların oluşturduğu direniş cephesinde önemli bir rol oynadığını bir kez daha vurguladı. İsrail'e karşı mücadelede Suriye'nin rolüne vurgu yapan Velayeti, ''Bu yüzdendir ki, Suriye'ye saldırı, İran'a yapılmış sayılır" şeklinde konuştu.

İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırısıyla ilgili İran'dan bir açıklama daha geldi. Genelkurmay Başkan Yardımcısı Cezayiri, 'Suriye'nin İsrail'i komaya sokacağını' söyledi. İran Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Mesud Cezayiri, Suriye'nin, son İsrail saldırısına vereceği cevabın siyonist rejimi komaya sokacağını iddia etti.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad,Suriye ordusunun, kendisine yönelik saldırılara karşılık verebilecek güçte olduğunu söyledi.  Suriye devlet televizyonu, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Said Celili ile görüşmesinde yaptığı açıklamalara yer verdi. İsrail'in, çarşamba günü Suriyetopraklarında bazı hedefleri vurduğu yönündeki haberler hakkında ilk kez değerlendirmelerde bulunan Esad, söz konusu saldırının, 'Suriye'nin zayıflatılması ve istikrarsızlaştırılması çabalarında İsrail'in üstlendiği rolü ortaya koyduğunu' savundu. Suriye ordusunun gücüne ve direnişe bağlılığına vurgu yapan Esad, "Suriye, halkı ve tarihi rolünü hedef alan her türlü saldırganlığa karşı koyabilecek güçtedir" dedi.

http://haber.gazetevatan.com/esad-saldiri-icin-ilk-kez-konustu-israil/511394/30/SurManset

İsrailli siyasetçiler Suriye ile politika belirlerken bir sonraki asıl büyük hedefi yani İran'ı hesaba katıyor...

Suriye’de isyan patlak verdiğinden beri tutumu en muamma olan ülke kuşkusuz İsrail. Özellikle nükleer silahlar ve yabancı ülkelerdeki suikastlarla ilgili ‘ne teyit ne inkâr’ taktiğinde anlamını bulan muammacılık, İsrail dış siyasetinin estrümanlarından biri. İsrailliler çok ketumsa Amerikan yönetiminin seyir defteri İsrail’in pozisyonuyla ilgili ipuçları verebilir.

İsrail Şam’da Halk Sarayı’nda kimin oturacağına bakmaksızın kırmızı çizgilerini takip ediyor. İstediği 1967’de işgal, 1982’de ilhak ettiği Golan Tepeleri ile ilgili statükoyu zorlayacak bir durum yaşanmasın, hiç olmazsa Golan Suriye siyasetinin merkezine oturmasın, İran’la ittifak bozulsun, Hizbullah ve Hamas’a Suriye üzerinden destek kesilsin, Lübnan siyasetindeki İsrail karşıtı kampla Şam arasında eşgüdüm ortadan kalksın! Yani İsrail açısından en elzem sonuç ‘şer (direniş) ekseni’nin çözülmesi. Zaten 2005’te Refik Hariri suikastının ardından Suriye Lübnan’daki birliklerini çekince bu ülkenin siyaseti üzerindeki nüfuz kabiliyetini önemli ölçüde yitirmişti. Son isyan sürecinde Halid Meşal’in de ‘Katar-Türkiye treni’ ile Şam’dan çıkartılması Hamas-Suriye bağını önemli ölçüde çözdü. 

Adım adım İran’a doğru 

İsrailli siyasetçiler Suriye ile politika belirlerken bir sonraki asıl büyük hedefi yani İran’ı hesaba katıyor. İran’a uzanan operasyonda Suriye’nin dişleri sökülürken İsrail önce Hamas, ardından Hizbullah’ın silah stoklarını tüketme planları yapıyor. Kasımda Gazze’ye 8 günlük Bulut Sütunu Operasyonu daha büyük bir operasyon için peşrev niteliğindeydi. İsrail bu saldırıyla hem Hamas’ın silah stoklarını eritme, hem savunma sistemi Demir Kubbe’yi deneyip eksikliklerini giderme amacı güttü. Bölge yeniden şekillenirken İsrail kalkıştığı her saldırıyla herkesin hesaba katmak zorunda olduğu bir güç olduğunu, kendi geleceğini temin için hukuk tanımaz her türlü macerayı göze aldığını hatırlatıyor. Tabii bundan şu aşamada İran’a saldırıyı göze alabildiği sonucu da çıkmaz. İsrail, ABD’den yeşil ışık almadan İran’a saldıramaz. Yeni bir cephe açmaktan kaçınan, bırakın İran’ı Suriye’ye müdahale fikrine bile çok mesafeli duran Obama yönetiminin bu şartlarda İsrail’e geçit verme olasılığı yok. İsrail’in yaptığı İran’la yüzleşme gününe, yakın tehditleri bertaraf ede ede yaklaşmak. Suriye’ye vururken bir yandan da “Suriye’ye saldırı bana saldırıdır” diyen İran’ın ciddiyetini ve bölgesel tepkileri ölçüyor, olası riskleri açığa çıkartıyor, İran’ın nükleer tesislerine tek başına saldırma seçeneğinin olabilirliğini test etmeye çalışıyor. Yani bir nevi İran yolunda ‘mayın’ temizliyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tutuklu subaylar ile ilgili açıklamaları, yurt dışında da yankılandı. Economist dergisi, “Erdoğan ve Generalleri” başlığını kullandığı analizinde Türk ordusu için “Bir zamanlar  her şeye muktedir Türk ordusu, aciz değilse sindirilmiş durumda” değerlendirmesinde bulundu.

İngiliz Economist dergisi Türk ordusuna ilişkin son gelişmeleri irdelediği analize şu sözlerle start verdi: “Tasavvur ederseniz, bir ülke ki NATO’nun ikinci büyük ordusu var, komşuları arasında Irak, İran ve Suriye bulunuyor ve Ege, Karadeniz ve Akdeniz tarafından çevrilmiş durumda ama deniz kuvvetlerine komuta edecek hiç kimsesi yok.”  

Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner’in istifası, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde yaşanmakta olan büyük sıkıntıyı kuvvetli bir mesajla kamuoyunun dikkatine getirdi. Ayrıca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta yaptığı bir açıklama, Deniz Kuvvetleri’nde artık açıkça bir zafiyetin ortaya çıktığı olgusunun artık hükümet tarafından da kabul edildiğini gösteriyor. Bugün Deniz Kuvvetleri’nde yalnızca Balyoz davasından dolayı toplam 13 muvazzaf amiral ve 120 kadar yine muvazzaf subay-astsubay tutuklu bulunuyor. (Tutuklu 14 amiral geçen YAŞ’ta emekli edildi) Bu arada ikinci casusluk davası iddianamesi gibi açılan yeni davalarla sanık durumuna geçen amiral ve subaylar da var…
Sonuçta açılan bütün bu davaların pratikteki en önemli sonucu TSK’da Türkiye

Cumhuriyeti tarihinin en büyük tasfiyelerinden birine yol açmış olmasıdır. Deniz’dekine benzer sonuçlar daha az yoğunlukta olmak üzere Hava ve Kara Kuvvetleri ve Jandarma için de söz konusudur. 
Kuşkusuz, temyiz de dahil olmak üzere yargılama süreçlerinin sonunda bu subayların hepsinin darbeci olduğu kesinleşirse buna hiç kimsenin bir itirazı olamaz. Ama bütün hukuki süreçler sonunda iddialar haksız çıktığı takdirde, bunun ne anlama geldiğini herkes kendine göre yorumlamakta serbest olacaktır. 
Oramiral Nusret Güner, galiba istifasıyla Türk kamuoyuna vicdani kanaatinin ikinci şıkkı gösterdiği mesajını vermiş oluyor, kuvvetli bir şekilde...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB sürecini unutması, kaybetmesi diye bir şeyin söz konusu olmadığını belirterek, ''AB bizi unutmak istiyor ama çekiniyor unutamıyor. Halbuki bir açıklasa biz rahatlayacağız. Oyalayacağına bizi, açıklasın biz de işimize bakalım. Geçenlerde Sayın Putin'e 'bizi Şangay Beşlisi içine alın' dedim. Biz de AB'ye 'allahaısmarladık' diyelim, ayrılalım oradan. Bu kadar oyalamanın ne anlamı var?'' dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, günlük basın brifinginde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen haftaki bir televizyon mülakatında, ''Geçenlerde (Rusya Devlet Başkanı) Sayın Putin'e 'bizi Şanghay Beşlisi içine alın' dedim. Biz de AB'ye 'Allah'a ısmarladık' diyelim, ayrılalım oradan'' şeklindeki sözleri soruldu. Başbakan Erdoğan'ın bu sözlerini görmediğini ifade eden Nuland, ''Açıkçası, Türkiye'nin aynı zamanda bir NATO üyesi olduğu göz önüne alındığında, bu ilginç olur. Ne olacağını göreceğiz'' dedi.

 İbrahimi sonunda isyan etti

BM ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar el İbrahimi, Güvenlik Konseyi'ne mazeretleri bırakıp Suriye konusunda harekete geçme çağrısı yaptı. Durumun aciliyetini ve önemini Konsey üyelerine anlatmaya çalıştığını dile getiren İbrahimi, "Suriye her geçen dakika harap oluyor. Bölge son derece kötü bir duruma sürükleniyor. Bu sorun bütün dünyayı ilgilendiriyor. Güvenlik Konseyi'nin 'biz Suriye konusunda anlaşamıyoruz' diyerek zaman geçirme lüksü yok" diye konuştu.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü George Little, Türkiye 'ye, başta Suriye 'den kaynaklanan potansiyel tehditlere karşı olmak üzere ellerinden geldiğince destek vereceklerini belirtti. Little, Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'ye patriotların konuşlandırılması sürecinde son duruma dair bir soru üzerine, bu konuda en son yaptığı açıklamalara ilaveten verebileceği yeni bir bilginin olmadığını söyledi.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1119194&CategoryID=81 

Suriye'deki kimyasal silahlar konusunda FBI ajanlarının Türk ve Ürdün askerlerine eğitim verdiği iddia edildi. İsrail gazetesi Haaretz'e göre, FBI ajanları şimdiye kadar 80 Türk askeri eğitti.

BM Genel Sekreteri Ban ki-mun'un ev sahipliği yaptığı, Suriyeliler için uluslararası bağış konferansı Kuveyt'te yapılıyor. Kuveyt'in ardından Suudi Arabistan da Suriyeli sığınmacılar için 300 milyon dolar yardım vaadinde bulundu.

Suriye ve bölge ülkelerinde incelemelerde bulunan Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Bürosu Direktörü John Ging, gazetecilere izlenimlerini aktardı. "Türkiye'nin Suriyeli mültecilere sağladığı imkanı BM olarak diğer ülkelerdeki Suriyeli mültecilere sağlayamıyoruz"

Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın siyasi reformları erteleyerek “çok büyük, belki de ölümcül bir hata” yaptığını söyledi.

Suriye'nin resmi haber ajansı SANA'dan yapılan açıklamada, Esad yönetiminin yasal ve yasadışı yollardan Suriye'den ayrılanların, ülkeye dönmelerinde kolaylık sağlayacağı belirtildi. Açıklamada, uzlaşma görüşmelerine katılacak muhaliflerin de ülkeye girmesine izin verileceği vurgulandı. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, şu ana kadar 60 bin kişinin ölümüne yol açan çatışmaları sona erdirmek için muhaliflerle uzlaşma görüşmeleri başlatacağını açıklamıştı.

Lübnan gazetesi El Akbar’ın haberine göre Esad, başkent Şam’da ağırladığı “ziyaretçilerine” son durumu anlattı. Esad, muhaliflerin hiçbir ilde tam kontrol sağlayamadığını, ordunun cephede son dönemde büyük başarılar elde ettiğini savunarak şöyle dedi: “Başkentteki durum düzeldi. Türk sınırı, silah ve militan kaçakçılığının önüne geçilmesi için kapatılmış olsaydı; bu iş sadece iki haftada çözülürdü.”

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Halep'te bir nehir kenarında 65 kişinin cesetlerine ulaşıldığını açıkladı.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25417875/ 

ABD Yönetimi, Suriye’ye müdahil olma konusunda yaşadığı tereddütleri Başkan Obama’nın ağzından ilk kez net olarak açıkladı. Obama, “Suriye’de öldürülen on binlere karşı Kongo’da öldürülen on binleri nasıl tartarım” diye sordu.    

AFP'nin haberine göre, El Hatib, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, gözaltındaki muhaliflerin serbest bırakılması ve sürgündeki Suriyelilerin pasaportlarının yurt dışındaki elçiliklerde yenilenmesi halinde Esad rejiminden yetkililerle doğrudan temas kurmaya hazır olduklarını belirtti.

Yunan makamları, Türkiye’den hareket ettiği ileri sürülen ve Libya’ya giden St Vincent bandıralı “Alexandretta” adlı yük gemisini üç gündür Volos şehri limanında bekletiyor. Gemide yapılan aramada üç konteyner dolusu kalaşnikof, Dragunov tipi tüfekler, RPG-7 roketatar ve tabancalar bulundu.

Kıbrıs Rum kesimindeki Limasol limanı, yabancı savaş gemilerinin üssü haline geldi. Hafta sonu limana demirleyen 2 Rus savaş gemisinden sonra dün de 2 Fransız savaş gemisi Limasol’a geldi. Kıbrıs Rum kesimindeki Limasol limanındaki hareketliliğin Suriye’de devam eden iç savaşla ilgili olduğu iddia ediliyor. Rum medyası, Fransız savaş gemilerinin adaya gelişini Rumların bulduğu doğalgaz yataklarıyla ilişkilendiriyor ve Fransız Total şirketinin Rum hükümetiyle sürdürdüğü pazarlıklara işaret ediyor.

İran'ın Kum kentinde kayalıklarda 90 metre derinliğe inşa ettiği Fordo nükleer tesisinde patlama olduğu iddia edildi. İddialara göre, patlama sonrası 100'den fazla çalışan tesiste mahsur kaldı.

İran dün sabah “5+1 ülkeleriyle nükleer müzakereleri İstanbul’da sürdürebileceğimizi ilettik” dedi. 5+1 temsilcisi birkaç saat sonra “İran bize İstanbul’da görüşmek istemediğini iletti” açıklamasında bulundu.    

İran uzaya gönderdiği benli maymundan sonra Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın tanıttığı 'dünyanın en gelişmiş savaş uçağıyla' alay konusu oldu. Uzaya maymun gönderip sağ salim dünyaya geri getirmeyi başardıklarını açıklayan İranlılar, giderken yüzünde ben olan maymunun geri dönüş fotoğrafında neden bensiz olduğunu anlatmakta zorlanmıştı. Bu kez de dünyanın en gelişmiş savaş uçağı olarak Kahhir 313 adlı bir savaş uçağını tanıttılar.

http://dunya.milliyet.com.tr/iran-in-savas-ucagi-alay-konusu-oldu/dunya/dunyadetay/03.02.2013/1663996/default.htm

Irak Milli Meclisi, bugünkü oturumda Cumhurbaşkanı, Milli Meclis Başkanı ve Başbakanlık görev süresini 2 dönemle sınırladı. Oylamaya, Başbakan Nuri El- Maliki'nin başkanı olduğu Kanun Devleti Partisi dışında, meclisteki tüm parti ve koalisyonlar katıldı. Oylamadan sonra açıklama yapan Kanun Devleti üyesi Milletvekili Mahmud El-Hasani, oylamanın kanuna uygun olmadığı gerekçesiyle, kararın iptali için federal mahkemeye başvuracaklarını söyledi.

Irak'ın kuzeyinde bulunan Kerkükşehrinde bu sabah düzenlenen bombalı saldırıda 30 kişinin öldüğü bildirildi.  Kerkük'te, yerel saatle 09.00 sularındaKerkük Emniyet Müdürlüğü'nü hedef alan intihar saldırısında ilk belirlemelere göre 30 kişinin öldüğü, 70 kişinin yaralandığı belirtildi. Kerkük Sivil Savunma Müdürü Tuğgeneral Nasıh Muhammed Sabır, "hareket halindeki bomba yüklü aracın saat 09.00 sularındaKerkük Emniyet Müdürlüğü'ne 10 metre kala Kerkük Telekom Müdürlüğü önünde infilak ettiğini, patlamada ilk belirlemelere göre 30 kişinin öldüğünü, 70 kişinin yaralandığını" söyledi.

Mısır’da yeniden alevlenen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi karşıtı protesto gösterileri dün beşinci gününe girerken ölü sayısı 50’ye yükseldi.        

Mısır’da günlerdir süren çatışmaların ardından Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi; Port Said, İsmailiye ve Süveyş kentlerinde bir ay boyunca olağanüstü hâl ilan edildiğini açıkladı.

Mısır'da Mursi'nin atadığı Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı General Abdul Fettah el-Sisi, ülkedeki siyasi krizin 'devleti çöküşe sürükleyebileceği' uyarısında bulundu.

Suudi Arabistan’da bir din adamının yaptığı açıklamaya öfke dinmiyor. El Macid kanalında katıldığı bir televizyon programında, “Bütün kız bebekler, cinsel tacize karşı yüzlerini kapatan bir peçe takmalı” ifadesini kullanan Şeyh Abdullah Davud’a karşı Twitter’da büyük bir tepki hareketi başladı. Fetvayı geçen yıl veren Davud’un sözlerini gündeme getiren Twitter kullanıcıları, iktidarı göreve çağırdı. Sosyal medya kullanıcıları, dini kötü gösterdiği gerekçesiyle Davud’a karşı soruşturma başlatılmasını istiyor.

Mali’de Fransız askerlerinin önceki gece direnişle karşılaşmadan girdiği Timbuktu’da yüzlerce kişi dün İslamcı militanlara yakın olmakla suçladıkları Tuareglerin dükkanlarını yağmaladı.

Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un, ordunun güçlendirilmesi için talimat verdi. Kuzey Kore'nin genç lideri Kim Jong Un'un iktidardaki İşçi Partisi'nin üst düzey yetkililerini bir araya getirerek ordunun güçlendirilmesi ve ülkenin egemenliğinin korunması için talimatlar verdiği bildirildi. Güney Koreli uzman Hong Hyun-ik, toplantının Kuzey Kore'nin gelecek günlerde nükleer bir test yapmaya hazırlandığının işareti olabileceğine dikkati çekti.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25419102/

Kırgız polisi, pazartesi günü dört Türk öğrenciyi, bir güvenlik görevlisini dövdükleri gerekçesiyle tutuklayıp hapse attı. Diğer Türk öğrenciler ile olağanüstü durum toplantısı yapan Kırgız rektör vekilinin, “Ayağınızı denk alın, burası Kırgızistan. Bütün Türkler dikkatli olsun. Evlerinden ve yurtlarından çıkmasın” dediği kaydedildi.

Şiilerin önemli dini merkezlerinden Kum şehrindeki bir camide konuşan Ayetullah Şirazi, “Tahran-Ankara arasındaki ilişkiler beni ilgilendirmez, fakat İran halkı ve kamuoyu tarafından Türk devlet adamları uyarıyorum. Tüm İran milleti Türkiye’nin yaptıklarından dolayı Ankara’dan nefret ediyor” ifadesini kullandı.

http://www.haberturk.com/dunya/haber/815928-turkiyeyi-uyariyorum ?

Birinci Dünya Savaşı sonrasında İtilaf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki Sevres (Sevr) Antlaşması'nın imzalandığı kasaba şimdi de Avrupa'nın ilk "Ermeni Soykırımı Anıt Müzesi"ne ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Ermenistan'da 18 Şubat'taki seçimler öncesi cumhurbaşkanı adaylarından Paruir Ayrakyan silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralı hastaneye kaldırılan Ayrakyan seçim kampanyasını sürdüremezse, cumhurbaşkanlığı seçimi ertelenecek. Ermenistan'da 18 Şubat'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışacak 8 adaydan biri olan Milli İrade Birliği Partisi Başkanı Paruir Ayrakyan başkent Erivan'da evinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Komşuları tarafından hastaneye kaldırılan Ayrakyan'ın hayati tehlikesi bulunmuyor.

Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskopos II. Hrisostomos, doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya ihraç edilmesine karşı olmadığını belirterek “Gazın Türkiye’den geçmesi, halkımızın milli ve ekonomik çıkarına olacaksa geçsin. Sevmek düşmanlık beslemekten daha iyidir” ifadelerini kullandı. Rum kesiminde siyasete ve kamuoyuna yön veren başpiskoposun sürpriz açıklaması yeni bir tartışma başlattı. Türkiye karşıtı tavırlarıyla bilinen Başpiskopos’un bu sözleri kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı.

Rum Savunma Bakanı Dimitris İliadis, Türkiye ile sıcak bir olay yaşanmasının ihtimal dışı olmadığını ileri sürdü. Rum Savunma Bakanı Dimitris İliadis, "Türk tehditleri teorik değil, gerçektir" diyerek, Türkiye'yi bölgede uluslararası yasaları hiçe sayarak gerilim yaratmaya çalışmakla itham etti.Türkiye'nin bölgesel bir süper güç olmayı amaçladığını dile getiren İliadis, “Bunlara bakıldığında çok uzak görünse bile, sıcak bir olay yaşanma olasılığı vardır. Özellikle Güney Kıbrıs'ın egemenlik haklarına karşı faaliyetlerde bulunması da muhtemeldir” diye konuştu. Türkiye'nin faaliyetlerini dikkatli bir şekilde takip ettiklerini ifade eden Rum Savunma Bakanı İliadis, gerilim yaratılması niyetinde olmadıklarını iddia etti. İlliadis, "Kıbrıs’ta Türkiye’nin varlığı devam ettiği ve halkın geleceği tehdit altında olduğu sürece savunma çabalarının artırılması Rum Yönetimi’nin görevidir” dedi.

KKTC ve BM'nin, 17 Şubat’ta başkanlık seçimleri yapılacak Kıbrıs Rum yönetimine Kıbrıs sorunu müzakerelerine başlaması için üç ay süre verdiği ileri sürüldü. KKTC ve BM, müzakerelerin Mayıs ayı sonunda başlamasını öngörüyor.Rum medyasının haberlerine göre, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve BM Genel Sekreteri’nin temsilcisi Aleksander Downer, yeni seçilecek Rum lidere üç aylık hazırlanma süresi verilmesine karar verdi. Güney Kıbrıs’ta sandıktan çıkacak lider birinci adım olarak AB ile ekonomik destek konusunda pazarlığa oturacak.

Merkel görüşmede, “25 Şubat’ta yapacağım Türkiye ziyaretinin heyecanı içindeyim” dedi ve tam 2.5 yıldan beri AB ile müzakerelerde hiçbir başlık açılmaması konusuna değinerek, “Ben Fransızlarla görüşeceğim. Bu dönem mutlaka müzakere sürecini hızlandırmamız gerekir” ifadesini kullandı. Bağış’ın görüştüğü Avusturyalı ve Danimarkalı mevkidaşları ise Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyeti uygulamasına destek verdi.

Türk vatandaşlarına vize uygulamayan Hırvatistan, bu kararından vazgeçiyor. AB'ye üyelik için uyum çalışmaları kapsamında 1 Nisan 2013 tarihinden itibaren Hırvatistan'a gidecek Türk vatandaşları vize almak zorunda.

Pınar Selek, yeniden yargılandığı İstanbul'daki mahkemede müebbet hapis cezasına çarptırıldığı gün yaşadığı Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde tarafından "Türk Devleti karşısındaki özgür kadın" olarak nitelendi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Münih'teABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'la, telefonla da Dışişleri Bakanı John Kerry ile Ankara'daki büyükelçilik saldırısını görüştü. Davutoğlu, 49. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı için bulunduğu Münih'te ikili temaslarda bulunuyor. Münih Güvenlik Konferansı vesilesiyle Bavyera Başbakanı tarafından dün akşam verilen yemekte ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yan yana oturan Davutoğlu'nun, Biden ile ABD'nin Ankara Büyükelçiliğine yönelik terörist saldırı ile ikili ilişkiler ve bölgesel gelişmeleri ele aldığı ifade edildi. Davutoğlu'nun ayrıca ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile telefonla görüştüğü, saldırıdan duyduğu üzüntüyü dile getirdiği öğrenildi.

http://www.cnnturk.com/2013/dunya/02/03/davutoglu.biden.ve.kerry.ile.saldiriyi.gorustu/695031.0/index.html

AB İçişleri Komiseri Cecilia Malmström, Avrupa’da yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığının siyasetteki temsilcilerinin tavan yaptığı uyarısında bulundu.

http://www.haberturk.com/dunya/haber/815558-abde-irkci-siyaset-tavan-yapti 

Türk ve Fransız Dışişleri Bakanları'nın buluşmasında, Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinde yeni başlıkların kapağının aralanması bekleniyor. Eğer Türkiye, İrlanda'nın Dönem Başkanlığı sırasında bir ya da birden fazla başlık açabilirse, katılım müzakereleri kapsamında üç sene aradan sonra ilk defa somut bir gelişmeye imza atmış olacak.

Paris ile Ankara arasında Türkiye'nin AB perspektifi diyaloğu yeniden başlıyor. İki ülkenin dışişleri bakanları Türkiye'nin AB sürecini yarın masaya yatıracak. Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin 2007-2012 yılları arasındaki Cumhurbaşkanlığı döneminde duraksayan diyalog süreci iki ülkenin dışişleri bakanlarının yarın Almanya'nın Münih kentinde yapacakları ikili görüşmede masaya yatırılacak. Görüşme sonrasında Sarkozy döneminde başlayan ve AB ile Türkiye arasında yürütülen katılım müzakerelerindeki 5 başlığa yönelik tek taraflı Fransız vetosunun, en azından bazı fasıllar için, bundan böyle geçerli olmadığının açıklanabileceği belirtiliyor.

AB dönem başkanlığını Güney Kıbrıs Rum kesiminden devralan İrlanda, Türkiye ile "Bölgesel politikalar" başlığını müzakereye açmak için kolları sıvadı. AB müktesebatında 22 numaralı başlık olarak bilinen "Bölgesel politikalar" başlığının müzakereye açılma ihtimalinin bulunması Ankara tarafından memnuniyet ile karşılanıyor.

Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri Teşkilatı kuruldu.  Kısa adıyla TAKM, Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Moğolistan’ın katılımlarıyla Azerbaycan'da resmen kurularak faaliyetlerine başladı.

Nijerya’dan çalışmak için 2011 yılında Türkiye’ye gelen Courage Aigbedion isimli kişinin, beş Türk genci tarafından sokak ortasında dövüldükten sonra gözaltında hayatını kaybettiği öne sürüldü. Olay akıllara 2007'de yine İstanbul'daki bir karakolda hayatını kaybeden Nijeryalı Festus Okey'i getirdi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, 2013 dünya basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye, 179 ülke arasında 154'üncü oldu. Yine aynı açıklamada, terörle mücadele adına alınan önlemler çerçevesinde, ''demokratik Türkiye bugün gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesi'' denildi.

Ankara, 3713 No'lu Terörle Mücadele Kanunu temelinde gazete basım ve dağıtımı durdurmaktan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından bir kez daha suçlu bulundu. Türkiye 9 gazete ve dergiye toplam 13 bin 500 Euro tazminat ödeyecek.

Hukukun mumla arandığı 2012’de "4+4+4" yetmiyormuş gibi, bir de "Başkanlık" sisteminin dayatıldığı 2013’de özellikle gençlerimiz için barış içinde gönençli gelecek umutlarının İmralı’dan değil Halkın iradesinden yeşerdiği bir Türkiye’de daha iç açıcı bir Dünya gündeminde görüşmek umuduyla saygılarımızı sunarız.

 

Ali ER | Tüm Yazıları

Hits: 31119