Halkın avukatlarını işte bu sorularla tutukladılar!

~ 22.01.2013, Yeni Yaklaşımlar ~
DHKP-C operasyonu kapsamında gözaltına alınan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 9 avukat "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklandı. Başkan Selçuk Kozağaçlı ve İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay ile birlikte ÇHD'li avukatlar Güçlü Sevimli, Ebru Timtik, Barkın Timtik, Günay Dağ, Naciye Demir, Şükriye Erdem ve Betül Vangölü Kozağaçlı tutuklanırken, Efkan Bolaç tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Baskınlar sırasında Baro tarafından gözlemci olarak görevlendirilen Bolaç’ın yurtdışına çıkışı yasaklandı. Savcılar Bolaç’ın serbest bırakılmasına itiraz etti.

MAHKEME, EMNİYET’İ YALANLAMIŞ OLDU
Avukatların mahkemedeki sorgularıysa, operasyonun hemen ardından gözaltına alınanları "başka ülkeler lehine ajanlık" yapmakla suçlayan İstanbul Emniyeti’ni yalanladı.
Mahkeme sorgusunda ne ÇDH Başkanı Kozağaçlı ne de Şube Başkanı Tanay ve diğer avukatlara ne ajanlık ne de kozmik odayla ilgili sorular sorulmadı.

SORULARDA SUÇLAMALARDAN ESER YOK!
ÇHD Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı’ya Belçika’dan talimat aldığı ve avukatları örgütlediği gerekçesiyle 2003’te açılan ancak 2004’te Ankara 1 Nolu DGM’den beraat ettiği dava ile ilgili sorular soruldu. 2004-2013 arasında geçen 9 yıllık zaman dilimi ile ilgili ise hiç bire soru sorulmadı. Kozağaçlı’ya sorulan sorulardan bir diğeri de geçtiğimiz haftalarda Ürgüp’e yapılan ÇHD gezisi ile ilgiliydi.
 
‘NEDEN O CENAZEYE KATILDIN?’
Avukat Naciye Deniz'e mahkemedeki savunmasında 1 Mayıs'ta üzerinde kırmızı renkli bir yelek giydiği soruldu. Deniz, örgütün üyeliği gibi gösterilen bu yelek ile ilgili savunmasında; "1 Mayıs'ta giydiğim kırmızı renkli yelek ÇHD yeleğiydi ve bu yasaldır" dedi.
Tutuklu Avukat Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı mahkemede Dursun Karataş'ın cenazesine katılması suç olarak gösterilmesine karşı savunmasında şunları söyledi: "Dursun Karataş'ın ailesinin avukatıyım ve cenazeye yakınlarının acısını paylaşmak maksadıyla katıldım. Bu soruşturma bir kin gütmedir ve mesnefsizdir."
Av. Gülbin Aydın’a ise işçi eylemlerine neden gözlemci olarak katıldığı soruldu.
 
“BU ‘SUÇLAR’ BENİM İÇİN ONURDUR”
Avukatlarsa sorulara ve suçlamalara şöyle cevap verdi:
Avukat Taylan Tanay: "Ben dernek tüzüğümüzün doğrultusunda öğrenci, devrimci, işçi ve Kürtlerin avukatlığını üstlenmekteyim. Bu Cumhuriyet Savcılığı tarafından suç olarak düşünülse de yaptıklarım benim için bir onurdur."
Avukat Ebru Timtik: "Asıl terör; Tuzla Tersanelerinde işçilerin katledilmesi, madenlerde göçük altında bırakılması, ODTÜ'lü öğrencilere saldırılması ve Uludere'de Kürt halkının katledilmesidir. Ben gözaltındayken benden üstüme basılarak kan ve tükürük örneği alındı. Asıl örgüt olan polislerdir."
 
‘KİTAP LİSTESİNE NEDEN EL KOYDUNUZ?’
Avukat Günay Dağ: "ÇHD'nin cezaevi komisyonu üyesiyim. Bu sıfatım nedeniyle cezaevindeki mahkumları izliyorum. Bunlara ilişkin notlar aldım. Bu notlar savcı tarafından el kondu. Ayrıca aramada el konulan bir notta kitap isimleri yazılıydı. Bu kitaplar cezaevinde görüştüğüm bir mahkumun ailesinden istediği kitap isimlerinin listesiydi. Bir kaçak göçmenin hukuki yardımına ilişkin yabancılar şubesine resmi başvuruda bulundum, savcı buna da el koydu. Neden olduğunu sorduğumda savcı bana değerlendireceğini söyledi."
Avukat Şükriye Erden'e de suç unsuru olarak gösterilen telefon konuşmalarıyla ilgili sorular soruldu. Zeki isimli bir şahısla ilgili konuşmaları ile ilgili sorulara verdiği cevapta "Bu Zeki isimli şahıs Hey Tekstil işçisidir ve işten çıkartılmıştır. Ben de onun avukatıyım" dedi. Erden’in Av. Taylan Tanay ve Oya Aslan ile telefon konuşmaları da suç unsuru olarak gösterildi.
 
Kozağaçlı ve Tanay’dan karar sonrası açıklama
Tutuklama kararlarının ardından adliye koridorları karıştı. Meslektaşlarına destek için gelen avukatlar slogan ve alkışlarla kararı protesto etti. Alkışlarla salondan çıkan 9 avukattan Kozağaçlı ve Tanay sandalye üzerine çıkarak kısa bir açıklama yaptı.
 
KOZAĞAÇLI: BU KAVGA HEPİMİZİN
Bu kavganın herkesin kavgası olduğunu söyleyen Kozağaçlı, “Bu kavga devrimci avukatların. Daha önce tutsak ettikleri avukat arkadaşlarımız için nasıl mücadele ettiysek şimdi de bizim için ediyorsunuz. Bundan çok büyük gurur duyuyoruz. Burada bize sahip çıkan herkese çok teşekkür ediyoruz. Bürolarımız açık, açık kalacak. Derneğimiz açık, açık kalacak. Nasıl savcılık yapmaları gerektiğini öğreteceğiz. Nasıl yargıçlık yapmaları gerektiğini öğreteceğiz” dedi.

TANAY: MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Taylan Tanay ise şunları söyledi: “Fiziki olarak kısa bir ara veriyoruz. Mücadelemiz içeride de sürecek. Çok bedel ödedik. İlk kez tutuklanmıyoruz. Bu mücadele kesintisiz olarak devam ediyor. Bizi tutuklayarak bu mücadeleyi sekteye uğratacağını sananlar yanılıyorlar. Biz işçilerin, öğrencilerin, ezilenlerin ve yoksulların, bu ülkede kim eziliyorsa her bedeli göze alarak bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.”
Bu konuşmaların ardından tutuklananlar nezarethaneye indirildi. Destek için gelen 100’e yakın avukat ise alkışlarla ve sloganlarla kararı protesto etti. Adliyenin ana girişi önünde toplanan avukatlar burada bir süre alkışlarla proteste gösterisi yaptı.

BOLAÇ: İDDİALAR KOMPLODAN İBARET
Savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkeme sevk edilen ve mahkemece serbest bırakılan ÇHD yöneticisi Av. Efkan Bolaç, “Operasyon ÇHD’ye, halkın avukatlarına yönelik siyasi bir operasyon. Sevinmiyorum, arkadaşlarım çıkana kadar da sevinmeyeceğim. Selamlarını gönderdiler, onları özlememizi istediler. En kısa zamanda aramıza dönecekler. İddialar tamamen komplodan ibaret. Kozmik odayla ilgili hiçbir soru sorulmadı. 1990’lı yıllara ait belgeler gösterdiler. ÇHD eski Genel Başkanı olduğum için tutuklanmam istendi” dedi.
 Basın mensuplarının sorusu üzerine, CHP İlçe örgütlerinden birine suikast iddiasına da açıklık getiren Bolaç, “Arkadaşımız Ebru Timtik hakkında böyle bir iddia söylendi. Ancak böyle bir şey kesinlikle yok.  Zaten Ebru Timtik’in avukatlığını mahkeme sorgusunda CHP Kağıthane ilçe örgütü başkanı Zeynel Öztürk üstlendi. Bu da iddiaların yalan olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

KİM NE DEDİ?
Avukatların tutuklanmasının ardından adliye önünde açıklama yapan ÇHD üyesi avukatlar ve milletvekilleri, “1974’ten bu yana ÇHD’yi susturamadılar, bundan sonra da susturamayacaklar!” dedi.
-ÇHD’den Behiç Aşçı : Bugün 9 avukat arkadaşımızın tutsak düşmesi sadece öfkemizi ve kinimizi arttırmıştır. AKP arkadaşlarımızı tutsak düşürerek bizim sabrımızı, kararlılığımızı, direncimizi sınamamalıdır.
ÇHD Genel Sekreteri Hüseyin Aslan: Burada hukuk işlemedi. ÇHD’ye yapılan siyasi bir operasyondur. Dosyada gizlilik kararı sadece müvekkillerimize ve bize uygulandı. İlk günden itibaren basından okuduk. Basına servis edilen bilgilerin hepsi uydurmaydı. Bu uydurmalarla ilgili savcılık sorgusunda tek bir soru gelmedi. 1 Mayıs’a niye katıldın gibi sorular soruldu. Karar baştan verilmişti, amaç ezilenlerin davalarını savunmasız bırakmaktı.
Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Berra Besler: Bu hukuksuzlukların karşısında topyekün birlikte durmalıyız. Arkadaşlarımız kanuna aykırı işlemlerle tutuklandılar. Savunmayı savunmak boynumuzun borcudur. Onların yanında olacağız.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen: ÇHD gibi adalet arayışında olan bir grubu terörize etmek istediler. ÇHD’ye yönelik anti demokratik hukuksuz baskı ve uygulamaları bir kez daha kınıyoruz. Avukatımız Selçuk Kozağaçlı şahsında tüm devrimci tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz. Devrimci avukatlar onurumuzdur.
DİSK Genel Başkanı Erol Ekici: Türkiye işçi sınıfı ve emekçi halkı bu komplolara yabancı değildir. Şimdiye kadar komploları nasıl boşa çıkardıysak bundan sonra da devam edeceğiz. Bugüne kadar hep onlar bizim yanımızdaydı, şimdi biz onların yanındayız. Biz onları seviyoruz. Çünkü halkların özgürlük mücadelesi için bedel ödemekten çekinmediler.
CHP Milletvekili İlhan Cihaner: Bu suçlamalara dair hiçbir şey söylemeyeceğim, çünkü bu suçlamalara karşı savunma yapmak insan aklına aykırı.  İki çağrım var. Birincisi, hepimiz biliyoruz, size birtakım odaklardan birtakım bilgiler servis edildi. Bu bilgileri servis edenleri deşifre edin, edin ki sizin başınıza da gelmesin. İkinci çağrım ise şudur: Gün Çağdaş Hukukçular ile dayanışma günüdür! Savunmayı savunma günüdür!
CHP Milletvekili Hüseyin Aygün: Türkiye’de ilk kez işkence Engin Çeber davasında mahkûm edilmiştir.  Avukatı Taylan Tanay’dı. Çeber davası kararı geri gönderildi, şimdi büyük olasılıkla beraat çıkacak. Taylan’ın ve diğer arkadaşların cezalandırılmasını buna bağlıyorum. Bu operasyon DHKP-C operasyonu falan değil, ÇHD operasyonudur. Dayanışma içinde olacağız.
 
(Birgün / Elçin YILDIRAL-Sevgim DENİZALTI)
Hits: 1932