Badem Bıyık Düzeni; “Yık adaleti! Sat camiyi! Kapat borcunu! Ört partili belediyenin yolsuzluğunu!” modelidir.
Model 10 yıldır çalışıyor.
Somut örnek yazıyorum.
AKP’li Üsküdar Belediyesi:
Hesapsız harcadı.
Har vurdu.
Harman savurdu.
Maliye’ye olan vergi borcunu ve işçilerinin SGK’ya olan prim borçlarını ödeyemedi. 7 milyon 370 bin TL (eski parayla 7 trilyon 370 milyon lira) borç taktı. Belediyelerden sorumlu AKP’li İçişleri Bakanlığı, Üsküdar Belediyesi’ne mülkiye müfettişlerini gönderip, “Sayın AKP’li Üsküdar Belediye Başkanı, sen gelirlerini, halktan aldığın vergileri, belediye mülklerini satıp topladığın paraları nereye, nasıl harcadın ki, Hazine’ye olan borcunu ödeyemez, işçinin sosyal güvenlik primini yatıramaz duruma düştün” diye sormadı.
Soruşturmadı.
İnceleme yapmadı.
Xxx
AKP’li Maliye Bakanlığı da AKP’li Üsküdar Belediye’sine vergi denetim elamanlarını gönderip, “Sayın AKP’li Üsküdar Belediye Başkanı, ne yaptın da bu kadar açık verdin?” diye sormadı.
Hazine’ye olur verildi.
4 cami satın alındı.
Belediye’nin borçları silindi.
Ben de 3 gündür soruyorum.
Hazine camileri ne yapacak?
Namaz başına paraya mı alacak?
4 camiyi, özelleştirme yoluyla, yerli ve yabancı sermayeye satıp alacağını böyle mi kapatacak?
Xxx
Maliye Bakanlığı Basın Müşavirliği, bu sorularıma cevap olur niyetiyle, bana dün bir açıklayıcı not gönderdi.
Diyor ki:
6183 sayılı yasa var.
Bu yasa Maliye Bakanlığı’na borcu olan belediyelere ait okul, hastane, yurt binası, hükümet konağı, üniversite binası, cezaevi, karakol, garnizon, cami ve bunun gibi belediye mülklerine, borca karşılık, satın alma hakkı veriyor. Üsküdar Belediyesi’nin 4 camisi de bu yasa çerçevesinde satın alınmış camilerdir.
Ben ne yazıyorum?
Maliye Bakanı ne anlıyor?
Ben “yasaya aykırı cami alındı, cami satıldı” diye yazmıyorum. Ben “Badem Bıyık Düzeni” AKP’lileri korumak, kollamak, kayırmak üzerine çalışıyor. AKP’li Belediye’nin “hesapsız-kitapsız- yolsuz harcamasını, har vurup harman savurmasını örtmek için AKP’li Maliye Bakanlığı camiyi mal haline getirip satın alıyor” diye yazıyorum.
Xxx
Örneğin Adana Belediye’si AKP’li değildi. 5 defa üst üste Adanalılar tarafından Belediye Başkanı seçilen Aytaç Durak, 3 yıl önce; “harcamalarında yolsuzluk yaptı, şehir rantını karısını zenginleştirmek için kullandı” suçlamasıyla incelemeye alındı. Ve AKP’li İçişleri Bakanı, Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak’ı görevden aldı.
3 yıldır inceleme yapılıyor.
Halen suç yok.
Ceza da yok.
Aytaç Durak’ın görevden uzaklaştırılmasından sonra Adana Belediyesi, imar talanı haberleri ve İmar Komisyonu Başkanı’nın öldürülmesine kadar uzanan baskınlarla anılmaya başlandı.
KUTU
(uyan borusu)
Suikast mi?
Cinayet mi?
3 PKK’lı kadın Paris’te 10 ocak günü susturucu silahla öldürüldü. Bu bir “eroin parasının paylaşımı anlaşmazlığından doğan” adi bir cinayet midir yoksa “birilerine mesaj vermek üzere yapılan bir siyasi suikast” midir? Bugünü sayarsak 9 gün dolacak. Fransız Polisi’nden henüz hiçbir ses yok. Bu 3 kadının öldürülmesindeki amacın aydınlanması Fransa’nın çıkarlarına ters mi geliyor?