Diktatörrrr!

~ 21.03.2011, Orhan BURSALI ~

Karmaşık küresel ilişkiler bütününde doğruya yakınolan nedir? Bir tavır belirleyebilmek için en az yanlışı ararsınız. Dış politikacıların çoğuna göre, Ankara hemen Batı Kampının yanında yer almalıydı! İktidar ise fırsatçıydı, Kaddafinin uluslararası emperyalist güçlerce gönderileceğinin kesinliğini görünce, galipler safında yer tuttu! Libya pazarımızı kaptıramayız!

Küresel karmaşıklıkta doğrular ile yanlışlar, daha doğrusu iyiler ile kötüler sık sık bir arada! En iyisi durumu anlamaya çalışmak...

***

Sondan başlayalım: Libya lideri Kaddafi diktatör! Batı şimdi oraya demokrasi getirecek, bu nedenle ayaklanan halkı savunmalı ve diktatörün halkı öldürmesi engellenmeli!”

Bakıyorsunuz, gerekçeler vb. Irakın işgali ile bire bir örtüşüyor! Orada da acımasız bir Saddam vardı, halkını öldürecekti, uluslararası bir zehirdi!

O günkü müdahale cephesiile bugünkü cephe aynı güçler! ABD başta, Fransız, İngiliz, Kanadalılar...

Bu müdahale ekibi, o zaman da Ankaradan Iraka müdahale için izinalmışlardı, iktidar Irakın işgaline gerekli her türlü kolaylığı göstermişti; bugün de Libyanın işgaline gösteriyor!

Peki bu müdahaleciler, on yıllardır demokratik hak ve özgürlükler nedir tanımayan halkların ve insanlığın kurtuluşuna adamışahlaklı”, “namuslu küresel bir güç mü?

Libyaya demokrasive insan haklarıgötürmek için savaş uçaklarını ilk havalandıran Fransa ve liderine bakıyorsunuz... Ülkesinde Kuzey Afrikalılara karşı savaş açmış, ırkçılığı körüklemiş birisi! Tunus diktatörünün kankası! Aynı ekip ve ABD, 1 milyon Iraklının öldürülmesinden sorumlu! En büyük savaş ahlaksızlığını işlemişler! Ama, Suudi hanedanlığı dostları, Bahreyne ordusunu göndermesine seslerini çıkartmıyorlar! Çünkü orada ayaklananlar Şii! (İran faktörü.)

Kaddafi ise öteden beri yok edilmesigereken bir güç... Uçak kaçırtmış ve 300 kadar insanın öldürülmesi olayının içinde... Arap ülkeleri arasında da sevilmiyor, ayrıcaİsrail Düşmanı”.

***

Arap / İslam ülkelerinde halk hoşnutsuz. İlk yaygın demokratik halk ayaklanması... İnsanlar, insan yerine konmak istiyor! Uluslararası iklim, bu demokratik isyanı destekliyor. Şüphesiz ki bu ayaklanmalar özünde devrimcidir. Kötü ve özgürlük düşmanı bir polis devletini/ yönetim biçimini değiştirmeye yöneliktir! Bu anlamda demokratiktir.

Tunus ve Mısırda diktatörlerin devrilmesi, şüphesiz halkların direnişinin başarısıdır. Bu başarı ile Batının buradan çıkar eldesi farklı şeylerdir. Batının yönlendirme girişimlerine bakarak halkların direnişini devrimci görmemek, yanlıştır... Mısır ve Tunuslular, kazanç hanelerine (tarihlerine) büyük bir artı koymuşlardır!

Libya biraz daha farklıdır. Orası, daha önce de belirttiğim gibi, bir Kabileler Ülkesi. Ama ne zararı var! Diğer kabileler yönetimden önemli ölçüde dışlanmışsa, yine de isyan demokratik karakterdedir: Bir hanedanlığın diktatörlüğü yıkılmak isteniyor! İç savaş koşulları var, ama bir halk kırımı söz konusu mu bilmiyorum. Bu daha çok Kaddafiden kurtulmak isteyenlerin müdahale gerekçesi!..

Gerekçeyi güçlendirmek için, manşetlerde diktatörrrrr var! Kaddafinin bütün kötülüklerini sayıp dökmenin tam zamanıdır!

***

İki ucu kötü olan değneğin ortasından tutmak çözüm değildir! Salladıkça ortalığı batırırsınız! Olguları anlamak ise, daha önemlidir! Kaddafinin Haçlı Seferi suçlamasını da yabana atamazsınız!.. Tarihi biz yazmıyoruz, ama içindeyiz ve etkilemeye çalışıyoruz..

Durumdan ise iki önemli sonuç çıkartabiliriz. Orta vadeli gerçek şudur: Batı, İslam ülkelerine tamamen kendi denetimlerinde ve kendi anlayışlarına uygun, istedikleri gibi çekip çevirecekleri bir demokratik rejim/sistem/düşüncedayatıyor...

İkincisi ise, rejimlerin/diktatörlerin/ otoriter veya otokratların, bugünün dünyasında yeri yoktur!

Güçlü olan halklardır!

Bu da bizimkilerin kulağına küpe olur mu, bilemeyiz! Ama küpeyi genellikle tarihin ve halkların kendileri takıyor!

Ne demiştik burada: İslam devrimleri Türkiye için bir umuttur!

(Cumhuriyet 21.03.2011)

Orhan BURSALI | Tüm Yazıları
Hits: 1899