Dünya 'dan Haberler 34
Operasyonel komuta bende olacak
İzmir Rum kökenli Amerikalı olan Stravridis, Türkiye-Suriye sınırına yerleştirilecek Patriot’lara da değindi. Stavridis, şöyle dedi: “Patriot’lar, Türkiye’nin güneyindeki nüfus merkezlerini koruyacak. Operasyonel komuta sorumluluğunu ben üstleneceğim. Çok kısa bir süre içinde sistemleri Türkiye’ye taşımaya başlayacağımızı düşünüyorum, önümüzdeki haftalarda gönderici ülkelerde son kararlar alınıp bataryalar NATO Komutanlığı’na gönderildikten sonra sistemlerin yerine gideceğini umuyorum” dedi.
'Türkiye'ye Patriot kışkırtıcı bir eylem'
İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, Türkiye'ye Patriot füze savunma sistemlerinin konuşlandırılmasının, ''Beklenmedik sonuçlar doğurabilecek kışkırtıcı bir eylem'' olduğunu iddia etti. İran'ın resmi haber ajansı IRNA'nın haberine göre, İran Dışişleri Bakanı Salihi, Patriot füzelerinin Türkiye'ye yerleştirilmesinin hiçbir olumlu sonucu olmayacağını ve bunun provokasyon olduğunu ileri sürdü.
NATO'dan İran'a Patriot tepkisi
Belçika Başbakanı Elio Di Rupo'yla görüşen Rasmussen, düzenlenen ortak basın toplantısında,
İran'ın açıklamalarıyla ilgili “Füze kapasitelerini saldırı amaçlı kullanma gibi aptal fikirleri olanlar Patriotlardan kaygılanabilir” dedi. Rasmussen, “(İranlı yetkililerce dile getirilen) bu tür iddiaları bütünüyle ayıplıyorum. En başından itibaren (Türkiye'ye) Patriotların yerleştirilmesinin tamamen savunma amaçlı bir tedbir olduğunu açıklıkla belirttik” ifadesini kullandı.
Hollanda'dan Patriot onayı
Hollanda Parlamentosu, Türkiye'ye Patriot gönderilmesine onay verdi. Hollanda'da, parlamentonun alt kanadını oluşturan Temsilciler Meclisi, Türkiye'nin, Suriye sınırına yerleştirmek üzere NATO'dan talep ettiği Patriot savunma sistemlerinin gönderilmesine onay verdi. Hollanda Meclisi'nde gece yapılan oturumda iktidar ortakları Liberal Parti (VVD) ile İşçi Partisi'nin (PvdA) yanı sıra muhalefetteki Demokratlar 66 (D66), Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA), Hristiyan Birlik (CU), Yeşil Sol (GL) ve Reformcu Devlet Partisi (SGP) patriotların gönderilmesi yönünde oy kullanırken, aşırı sağcı Geert Wilders'ın liderliğini yaptığı Özgürlükler Partisi (PVV) ile Sosyalist Parti (SP)ise karşı oy kullandı. Hükümetin kararına destek veren milletvekillerine teşekkür eden Dışişleri Bakanı Frans Timmermans, Patriot'ların tamamen Türk halkını ve sınırını korumak üzere savunma amaçlı görev yapacağını söyledi.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25407903/
"NATO'nun Suriye'ye müdahalesi uzak bir ihtimal"
Kahire'deki Arap Birliği merkezinde NATO heyetiyle bir araya gelen Huli, gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantıda “Suriye meselesi ve bölgedeki gelişmeler, terörle mücadelede işbirliği ve Ortadoğu'nun kitle imha silahlarından arındırılma çabaları” meselelerinin ele alındığını ifade etti. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in, “Suriye'ye askeri müdahale NATO'nun gündeminde değil” sözlerini hatırlatan Huli, “Suriye meselesi toplantıda askeri yönlerinden çok siyasi yönleriyle ele alındı” dedi.
Caferi'den muhaliflere kimyasal silah suçlaması
Suriye 'nin
BM Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi, BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a gönderdiği mektupta muhaliflerin kimyasal silah kullanıp suçu hükümete atabileceğini öne sürdü.
'Yakıt sıkıntısı Suriye'de yardımı engelliyor'
BM Genel Sekreter' Ban Ki-mun'un insani işlerden sorumlu yardımcısı Valerie Amos, Suriye'nin ülkedeki yardım kuruluşlarının yakıt elde etmesine yardımcı olunmasını istedi. Amos, Başkent Şam'da insani krizi değerlendirmek üzere hükümet yetkilileriyle görüşmüştü. BM yetkilisi, kuruluş çalışanlarının da muhaliflerin kontrolündeki alanlara da serbestçe girip çıkabilmeleri çağrısında bulundu. BM tahminlerine göre, Suriye'de 2.5 milyondan fazla kişinin insani yardıma ihtiyacı bulunuyor.
Rusya Esad’ı Venezüella için ikna etmeye çalışıyor
Ankara’da, Rusya’nın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı ailesi ve diğer birinci derece akrabalarıyla birlikte Venezüella’ya yerleşmesi için yoğun bir ikna politikası yürüttüğü görüşü hakim olmaya başladı. Öte yandan Ankara, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın Şeb-i Arus törenlerine katılmaktan son anda vazgeçmesini, İran
Genelkurmay Başkanı General Hasan Firuzabadi’nin, “Patriotların Türkiye’ye yerleştirilmesi dünya savaşına neden olabilir” diyerek, Türkiye’yi eleştiren açıklamasına bağladı.
Bu kez görev Esad değil
Rus haber ajansı Interfax, Rusya'nın Ortadoğu ülkelerinde bulunan vatandaşlarını olası bir tahliyeye hazırlık yaptığını yazdı. Suriye'de olası iktidar değişikliğinde vatandaşlarının saldırıya uğrayabileceğinden çekinen Rusya, Akdeniz'e savaş gemisi gönderdi. Interfax, iki taarruz gemisi, bir tanker ve bir eskort gemisinin Rusya'nın Baltık Denizi kıyısından yola çıktığını belirtti.
Şam'da mülteci kampı vuruldu: 25 ölü
Suriye'de orduya ait savaş uçakları, başkent Şam'da ilk kez Filistin mülteci kampını vurdu. Saldırıda en az 25 kişinin öldüğü belirtildi.
Esad'a formül var, umut yok
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun içeriğini sır gibi sakladığı formül, büyük ihtimalle Esad tarafından geri çevrilecek ama ABD, Rusya, İran, Arap Birliği ve BM nezdinde yarattığı dalgalanmayla krizin gidişatını değiştirecek. Putin’in ‘yaratıcı öneri’ dediği formülün, Esad’ın 2013’ün ilk üç ayında çekilmesini, ardından ‘Suriyeli’ unsurlardan oluşan ve uluslararası toplumun meşru kabul edeceği siyasi ve askeri bir ekip tarafından yürütülen bir geçiş sürecini öngördüğü konuşuluyor. Davutoğlu da kendi önerileriyle 60’tan az ülkeyle başlamış bir sürecin, 4. toplantıda 113 ülkeyi bulmasından memnun: “Türkiye eskiden birçok konuda gerçek bir yalnızlığı yaşıyordu. Şimdi istediği anda geniş bir koalisyon yaratıp, yürütüp, yönetebiliyor.
BM Suriye için 1.5 milyar dolar istedi
Suriye'de insani kriz derinleşirken Birleşmiş Milletler, uluslararası topluma, komşu ülkelere sığınan 1 milyon Suriyeli için 1 milyar dolar yardım çağrısında bulundu. BM, Suriye içinde kullanılmak üzere de 519 milyon dolar yardım talep etti.
Muhalifler Şam'ı 3 kanattan kuşattı
Suriye 'nin başkenti Şam'da muhaliflerin kentin doğu, güney ve batı kesimlerinde her geçen gün hakimiyetini genişletmesiyle Esad rejiminin dar bir bölge olan Kasyun dağında sıkıştığı iddia edildi. Kentin doğu, güney ve batı kesimlerinde muhalifler her gün ilerleme kaydederken şehrin merkezinden sıkı güvenlik kontrolünden ve trafik yoğunluğundan dolayı çıkmak adeta imkânsızlaşıyor.
Abbas'tan tarihi 'mülteci' çağrısı
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Suriye'de şiddet olayları nedeniyle kaçmak zorunda kalan Filistinli mültecilerin, Gazze ve Batı Şeria'ya yerleştirilmesi için yardım talebinde bulundu.
BM Suriye için 1.5 milyar dolar istedi
Suriye'de insani kriz derinleşirken Birleşmiş Milletler, uluslararası topluma, komşu ülkelere sığınan 1 milyon Suriyeli için 1 milyar dolar yardım çağrısında bulundu. BM, Suriye içinde kullanılmak üzere de 519 milyon dolar yardım talep etti.
Muhalifler Şam'ı 3 kanattan kuşattı
Suriye 'nin başkenti Şam'da muhaliflerin kentin doğu, güney ve batı kesimlerinde her geçen gün hakimiyetini genişletmesiyle Esad rejiminin dar bir bölge olan Kasyun dağında sıkıştığı iddia edildi. Kentin doğu, güney ve batı kesimlerinde muhalifler her gün ilerleme kaydederken şehrin merkezinden sıkı güvenlik kontrolünden ve trafik yoğunluğundan dolayı çıkmak adeta imkansızlaşıyor.
Erdoğan: Zaten bu İran Genelkurmay Başkanı...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran Genelkurmay Başkanı Hasan Firuzabadi'nin Patriot'lar ile ilgili açıklamaları konusunda, “Bu Genelkurmay Başkanı böyle arada sırada biliyorsunuz çıkar bazı açıklamalar yapar" dedi.
Esad sonrası Kürtlerin geleceği belirsiz
Suriye çıkışlı Luke Harding imzalı haberde ülkedeki Kürtlerin tuttuğu tarafın hâlâ belirsiz olduğu, PKK’ya yakın Suriye’deki en büyük Kürt politik grubu Demokratik Birlik Partisi PYD konusunda şüphelerin sürdüğü belirtildi. Şeyh Ömer isimli bir Özgür Suriye ordusu komutanı Kürtleri rejimin destekçisi olmakla suçlayarak, “Niçin devrime katılmıyorlar” dedi.
Ahmedinejad Konya'ya gelmiyor
Ahmedinejad'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Mevlana'nın 739. vuslat yıldönümü dolayısıyla Konya'da düzenlenecek Şeb-i Arus törenine katılacağı açıklanmıştı. Ancak diplomatik kaynaklar, Mahmud Ahmedinejad'ın başka bir programı nedeniyle Konya'ya gelemeyeceğini dile getirdi.
ABD'den İran'a yeni yaptırımlar
İran'ın kitle imha silahı programına katkıda bulundukları gerekçesiyle 4 şirket ve 1 kişiye yaptırımlar açıkladı.
ABD Hazine Bakanlığı,
İran'ın
kitle imha silahı programına katkıda bulundukları gerekçesiyle 4 şirket ve 1 kişiye yaptırımlar açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, yaptırımlar,
İran savunma sanayiyle bağlantıları bulunduğu belirtilen kişi ve şirketleri kapsıyor. Yaptırımlarda, söz konusu şirket ve bireyler,
İran'ın askeri ve savunma sanayisine katkıda bulundukları gerekçesiyle kitle imha silahları sağlayıcıları olarak tanımlanıyor. Bakanlığın yaptırım uyguladığı 4 şirket ve 1 kişinin adları şöyle: ''SAD Import Export Co, Chemical Industries and Development of Materials Group, Marine Industries Organization, Doostan International Co. ve Mustafa Esbati.''
Açıklamada, SAD Import Export Co'nun ayrıca,
İran Savunma Sanayileri Teşkilatı adına,
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in kontrolündeki Suriye Silahlı Güçleri'ne silah naklettiği belirtildi. Yaptırımlarda, bu kişi ve şirketlerin ABD firmaları ve vatandaşlarıyla iş yapması yasaklanıyor ve ABD'deki mal varlıkları da donduruluyor.
http://www.haberturk.com/dunya/haber/805538-abdden-irana-yeni-yaptirimlar
Talabani 'komada' iddiası
Resmi açıklama, Talabani'nin yoğun bakımda tutulduğu, durumunun ise şimdilik stabil olduğu şeklinde. Sosyal paylaşım sitelerinde Celal Talabani'nin öldüğü yönünde ortaya atılan iddialar ise, resmi kurumlarca yalanlandı. Son günlerde ülkede yaşanan siyasi kriz ve ülkenin diğer meseleleriyle ilgili Iraklı yetkililerle çok sayıda görüşmelerde bulunan Talabani, bu görüşmelerin sonuncusunu Başbakan Nuri el-Maliki'yle dün akşam paylaşmış, siyasi kriz ve bu krizden çıkmanın yollarını ele almıştı.
Irak patlamalarla sarsıldı: 47 ölü
Çok sayıda kentte gerçekleşen bombalı ve silahlı saldırılar sonucu hükümet en az 47 kişinin hayatını kaybettiğini 110 kişinin ise yaralandığını açıkladı. Patlamaların sebebi olarak ülkenin kuzeyinde bulunan Kürt yönetimi ile
Bağdat arasındaki tansiyon gösterildi. Özellikle Kuzey
Irak’ta gerçekleşen saldırılarda
Kerkük, Musul ve Tikrit hedef alınırken başkent Bağdat’ın kuzeyindeki El-Buslaybi’de yol kenarındaki bir bomba patlaması sonucu üç asker hayatını kaybetti.
K. Irak bombalarla sarsıldı: 15 ölü
Farklı etnik grupların yaşadığı Kerkük kentinde gerçekleştirilen patlamalarda 13 kişi öldü. Kerkük emniyet yetkililerinden alınan bilgilere göre, Kerkük’ün Şii ve Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı 2 ayrı mahallede bomba yüklü araçlar, 5 ayrı noktada ise bomba düzeneklerinin patlatılması sonucu 57 kişi de yaralandı.
Barzani'den 'insansız hava aracı' uyarısı
Irak'ta Kürt Bölgesel yönetimine bağlı Peşmerge Komutanlığı, Irak ordusunu, Peşmergelerin konuşlandığı bölgelere insansız hava aracı göndermemesi yönünde uyardı. Açıklamada, Peşmerge Komutanlığı'nın Irak ordusundan ''Yeni bir gerginlik ve olası bir çatışmaya sebep olunmaması için, insansız hava aracı göndermeyi bırakması'' talebinde bulunduğu vurgulandı. Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, ''18 Aralık'ta Irak Hava Komutanlığı'na ait iki insansız hava aracına, Kerkük'ün kuzeyindeki Kani Dulman bölgesinde uyarı ateşi açılmıştır. Uyarı ateşi Peşmerge Komutanlığı'nın önceden aldığı bir karar doğrultusunda olmayıp, oradaki birliklerin doğal tepkisi olarak gelişmiştir'' ifadesini kullandı.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25407910/
Mısır'da ilk oylamada 'evet' çıktı
Mısırlılar, ülkeyi ikiye bölen anayasa için dün sandık başına gitti. Hürriyet ve Adalet Partisi'nin seçim bürosundan yapılan açıklamada, resmi olmayan sonuçlara göre halk oylamasında yüzde 56,5 'evet' çıktığı belirtildi. Sonuçlar, 22 Aralık'ta yapılacak ikinci oylamadan sonra açıklanacak.
Mısır'da muhalefet yeniden meydanlara iniyor
Mısır siyasetinin liberal ve sol eğilimli kesimlerini bir araya getiren Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC), başkent Kahire'de Vefd Partisi'nin merkezinde bir araya geldi. Toplantının ardından yapılan basın açıklamasında,
anayasa referandumunun geçen Cumartesi günü yapılan ilk turunda, “Hüsnü Mübarek rejimi sırasında görülenlerden daha büyük ve yaygın usulsüzlükler yapıldığı” ileri sürülerek, Mısır halkına, anayasa taslağının reddedilmesi için meydanlara inme çağrısında bulunuldu.
Mısır halkı 'evet' dedi
Mısır'da yeni anayasanın oylandığı referandumu Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi destekleyen Müslüman Kardeşler ile İslamcı partiler referandumu kazandı. Muhalefet öfkeli. İki aşamada gerçekleşen yeni anayasa referandum oylamasında Mısır halkının yüzde 64'ü "evet" derken, yüzde 36'sı ise "hayır" oyu kullandı.
http://dunya.milliyet.com.tr/misir-halki-evet-dedi/dunya/dunyadetay/23.12.2012/1645754/default.htm
'Mısır halkının yenilgisi'
Mısır’da yeni anayasanın oylandığı kritik referandumun ön sonuçları belli oldu. Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi destekleyen İslamcı partiler, yeni anayasanın ilk iki aşamanın ardından yüzde 64 ile kabul edildiğini belirtti. Sonuçlar henüz resmileşmezken, ABD'den sonuçlar için ‘Mısır halkının yenilgisi’ yorumu geldi. Mısır’da uzun süredir gerginliğe neden olan ve laik kesim tarafından ertelenmesi istenmesine rağmen 15 Aralık’ta düzenlenen yeni anayasaya referandumunun ön sonuçları geldi. Müslüman Kardeşler’in başını çektiği İslamcı partiler, ilk iki oylama aşamasının sonucunda anayasanın yüzde 64 ile kabul edildiğini belirtirken, laik kesim oylamada hile yapıldığını öne sürdü.
Müslüman Kardeşler ve El Ahram gazetesi, bugün yapılan ikinci oylamanın ardından anayasanın yüzde 64 ‘Evet’ oyu aldığını belirtti. Müslüman Kardeşler, ülke genelinde referanduma katılımın sadece yüzde 32 olduğunu ifade etti. Bir hafta arayla gerçekleştirilen iki ayrı oylamanın resmi sonuçlarının, seçim komitesi tarafından iki gün içinde açıklanacağı ifade edildi. Muhalefet, sonuçlara itiraz edeceklerini açıkladı.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25408346/
Mısır'da dengeleri değiştiren istifa
Mısır Başsavcılığı sözcüsü danışman Adil es-Said, Mısır Başsavcısı Talat İbrahim Abdullah'ın Yüksek Yargı Konseyi'ne istifasına sunduğunu açıkladı. Mursi'nin yaklaşık 4 hafta önce Abdullah'ı başsavcı olarak ataması, yargıya müdahale olarak değerlendirmiş ve muhalifler sokağa dökülerek günlerce eylem yapmıştı.
Mursi'nin yardımcısı istifa etti
Mısır'da daha önceden istifa edileceği konuşulan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin yardımcısı Mekki, istifa ettiğini duyurdu. Öte yandan anayasa referandumunda ilk sonuçlara göre 'evet' oyları 'hayır' oylarından fazla çıktı. Mısır'da anaysa referandumu oylamaları devam ederken, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Yardımcısı Mahmud Mekki'nin istifa ettiği bildirildi. Mahmud Mekki'nin ofisinden yapılan açıklamada, Mekki'nin cumhurbaşkanlığı yardımcılığından istifa ettiği duyuruldu. Cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklar daha önceden Mekki'nin istifa edebileceğini duyurmuşlar fakat bu durum resmiyet kazanmamıştı.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25408272/
Halk Marzuki’yi ‘indirdi’
Arap Baharı’nın başladığı ülke olan Tunus, bu sürecin kıvılcımı sayılan olaydan tam iki yıl sonra hâlâ rahata kavuşmuş değil. Zeynel Abidin bin Ali ülkeden kaçalı çok oldu; seçimler yapıldı, yeni bir hükümet kuruldu; ancak protestolar devam ediyor. Cumhurbaşkanı Munsif Marzuki, 2’nci yıldönümünde devrimin doğum yeri olan Sidi Buzid’de konuşmacı olarak katıldığı mitingde podyuma çıktığına pişman oldu.
Hindistan'da "tecavüz" protestoları durulmuyor
Hindistan'da 23 yaşındaki kadının otobüste saldırıya uğramasının yankıları, ülke çapında düzenlenen eylemlerle sürüyor. Başkent Yeni Delhi'de düzenlenen gösterilerin ikinci gününde, polisle zanlıların idam cezasına çarptırılmasını isteyen eylemciler arasındaki çatışmaların sürdüğü, güvenlik güçlerinin protestocu yüzlerce kişiye tazyikli su ve copla müdahale ettiği bildirildi. Öte yandan, 16 Aralık'taki saldırının 6 zanlısının gözaltına alındığı kaydedildi. Geçen hafta Yeni Delhi'de 23 yaşındaki bir kadın ve arkadaşı otobüste bir çetenin saldırısına uğramış, çift demir çubuklarla dövülmüş, çete üyeleri kadına tecavüz etmişlerdi. Tecavüz kurbanı kadın, Yeni Delhi'de bir hastanede tedavi altında bulunuyor.
http://www.cnnturk.com/2012/dunya/12/23/hindistanda.tecavuz.protestolari.durulmuyor/689751.0/index.html
‘K. Kore füzeleri ABD’yi vurabilecek menzilde’
Güney Koreli yetkililer, Kuzey Kore’nin son roket denemesinin, ülkenin elinde 10 bin kilometreyi aşan menzile sahip roketler olduğunu açığa çıkardığını açıkladı. Kuzey Kore 10 bin kilometreyi aşan menzilli füzelere sahip olması,
ABD’yi vurabilecek kapasitede olduğu anlamına geliyor. Güney Kore Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili, Kuzey Kore’nin son roket denemesinden arta kalan parçalardan ulaştıkları bulgulara göre, ülkenin elindeki roketlerin menzilinin 10 bin kilometreden fazla olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Ancak uzmanlar, ülkenin bir füzeye nükleer bomba yerleştirebilecek teknolojiye sahip olabilmesinin yıllar alacağını kaydediyor. Kuzey Kore, uluslararası toplumun itirazlarına rağmen, 12 Aralık’ta Unha-3 adlı roketi başarıyla uzaya gönderdiğini açıklamıştı. Kuzey Kore’nin bu roket denemesi ilk kez başarıya ulaşarak, roketteki Kwangmyongsong-3 adlı uydunun yörüngeye oturduğu bildirilmişti. BM Güvenlik Konseyi, roket atışının Pyongyang'ın 2006 ve 2009 yıllarında yaptığı nükleer testlerin ardından çıkarılan BM kararlarını ihlal ettiğini söyleyerek kınamıştı. Kuzey Kore'nin nükleer başlık taşıyan uzun menzilli füze geliştirmeyi hedeflediğini söyleyen ABD, Güney Kore ve Japonya, yaptırımların artırılması çağrısında bulunmuştu.
http://www.hurriyet.com.tr/planet/22219648.asp
Güney Asya'da 'kriz çıkaracak' zafer
Japonya'da 2009'da kadar 54 yıl boyunca kesintisiz iktidarda olan Liberal Demokratik Parti, 3 yıl sonra yeniden seçimi kazandı. Muhafazakâr partinin Çin'e karşı sert bir politika izlemesi bekleniyor.
'Chavez'in sağlık durumu istikrarlı'
Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'in Küba'da olduğu ameliyattan sonra oluşan komplikasyonlarda iyileşme görüldüğü ve sağlık durumunun istikrarlı olduğu açıklandı.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25408351/
Clinton'ın yerine geçecek isim belli oldu
ABD'li bir yetkilinin sözlerine dayandırılan haberlerde, Obama'nın, ABD Kongresi Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı ve Demokrat Parti Massachusetts Senatörü John Kerry'i, ABD Dışişleri Bakanı adayı olarak göstereceği kaydediliyor. Dış politika konusunda yüksek deneyimi bulunan Kerry'nin adaylığına, Cumhuriyetçi Parti de sıcak bakıyor.
‘İlişkiler değişmez’
ABD Başkanı Barack Obama’nın Dışişleri Bakanlığı’na aday gösterdiği John Kerry’yi Kadir Has Üniversitesi’nden Soli Özel ve Galatasaray Üniversitesi’nden Füsun Türkmen Milliyet’e anlattı.
Kasım ayındaki başkanlık seçimlerini kazanmasıyla
Beyaz Saray’da ikinci dönemine hazırlanan
ABD Başkanı
Barack Obama, önceki gün
Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton’ın halefi olarak John Kerry’i seçerek başkent
Washington kulislerini doğruladı.
Yasama organı Kongre’nin üst kanadı
Senato tarafından bakanlığının onaylanmasına kesin gözüyle bakılan Kerry, Senato’nun Dış İlişkiler Komitesi’nin başkanlığını yürütmesi ve Obama’nın birçok ülkeye gönderdiği resmi olmayan temsilcisi sıfatıyla uluslararası politika sahnesinde tanınan bir yüz.
Hep bu hayali kurdu
El Kaide lideri Usame
Bin Ladin’in
Pakistan’da gizli operasyonla öldürülmesinin ardından İslamabad ve Washington arasındaki ilişkilerin düzelmesi için Kerry yoğun mesai harcamıştı.
New York Times gazetesi Amerikalı bir diplomatın oğlu olan ve 2004 seçimlerinde Demokratlar adına başkanlığa adaylığını koymuş Kerry’nin ‘hayatı boyunca hayalini kurduğu makama kavuştuğu’ yorumunu yaptı.
Beş dönemdir Massachusetts eyaletinin senatörlüğünü yürüten Kerry‘nin Türk-Amerikan ilişkilerine olası etkisini sorduğumuz
Kadir Has Üniversitesi’nden Soli Özel “Obama’nın politikasında değişim beklemiyorum. Kerry’nin dosyasına hâkim bir bakan olacağını düşünüyorum” cevabını verdi. Özel, Kerry’nin 2005’te ABD yönetimi için
Suriye’de
Beşar Esad yönetimiyle perde gerisinden temas kuran diplomatik heyetten olduğunu hatırlattı.
Obama’yı hazırladı
Başkanlık seçimlerinden önce Obama’yı televizyon münazaralarına hazırlayacak kadar Başkan’a yakın bir ismin göreve geldiğini açıklayan Özel, Kerry’nin
Türkiye’ye verdiği “
İsrail’le barışın” tavsiyesini hatırlattığımızda “Clinton da iki ülkeyi uzlaştırmak için çok aktifti. Fakat burada İsrail ve Türkiye’nin iç politikası önemli” dedi.
Galatasaray Üniversitesi’nden Doç. Dr. Füsun
Türkmen Kerry’i ‘makul bir figür, hatırı sayılır bir siyasi deneyimi var, ağırbaşlı bir seçim yapıldığı açık’ sözleriyle tanımladı. Türkmen, “Kerry’nin Türkiye’yi tanıdığını düşünüyorum fakat eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Dışişleri Bakan Yardımcısı
Philip Gordon gibi Türkiye’yle özel bir bağı olduğunu zannetmiyorum” dedi.
Başkan adayıydı
Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığını yürüten 69 yaşındaki Massachusetts eyaleti senatörü John Kerry, 2004 başkanlık seçimlerinde Demokratların adayı olarak yarışmış, ancak George W. Bush karşısında kaybetmişti. Kerry, mağlubiyetinin ardından Kongre’nin
dış politika lideri olarak kendine yeni bir kimlik biçti. 1966-1970 yıllarında donanmada görev yapan Kerry, 1970’lerde
Vietnam Savaşı’na muhalefet eden harekete katıldı ve birçok savaş karşıtı platformda yer almaya devam etti.
http://dunya.milliyet.com.tr/-iliskiler-degismez-/dunya/dunyadetay/23.12.2012/1645468/default.htm
İsrail, Kerry'den memnun
Netanyahu: "Kerry ve ben çok uzun yıllardır dostuz. Kerry, İsrail'in güvenliğinin bilinen destekçisidir".
ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton'ın sağlık koşulları sebebiyle boşalacak olan koltuğuna Başkan Obama tarafından aday gösterilen senatör
John Kerry için
İsrail Başbakanı Binyamin
Netanyahu, yaptığı ilk yorumunda, ''
John Kerry oldukça deneyimli,
İsrail'in güvenliğinin bilinen destekçisidir. Kerry ve ben çok uzun yıllardır dostuz'' ifadesini kullandı.
Netanyahu ayrıca, 6 ay önce babasının vefatının ardından Kerry'nin kendisini ziyaret ettiğini de sözlerine ekleyerek, ''Onunla çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum'' dedi.
http://www.haberturk.com/dunya/haber/805681-israil-kerryden-memnun
‘Emperyalist İngiltere Antarktika’nın peşinde’
İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in adının Antarktika’nın bir bölgesine verilmesine Arjantin tepki gösterdi. İngiliz büyükelçiye Buenos Aires’te kınama notu verildi
İngiltere ve
Arjantin arasında 1980’lerde silahlı çatışmaya dönüşmüş Falkland Adaları’nın aidiyeti tartışmasına
Antarktika kıtası da eklendi.
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in tahttaki 60. yılı şerefine salı günü Antarktika’nın büyük bölümüne ‘
Kraliçe Elizabeth Ülkesi’ adı verilmesine Arjantin’in tepkisi sert oldu.
İnsanların yaşamadığı bölgeyle ilgili
Dışişleri Bakanı William Hague’un yaptığı açıklama üzerine İngiltere’nin
Buenos Aires büyükelçisi Arjantin
Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
‘Anlaşma ihlal edildi’
Büyükelçi John Freeman’a verilen mektupta İngiltere, ‘çağdışı kalmış emperyalist hırslarla eski uygulamalara geri dönmekle’ suçlandı. Mektup ‘Antarktika’nın Arjantin’e ait bölgesinin adının değiştirme konusunda İngiliz hükümetinin haksız iddiasını’ şiddetle kınadı. Üç gün önce Arjantin senatosu da bölgeye verilen yeni adı oybirliğiyle reddetmişti.
Las Malvinas adıyla topraklarına ait olduğunu öne sürdüğü Falkland adaları için İngiliz birlikleriyle savaşmış olan Arjantin,
Londra’yı 1959 yılında 50 ülke tarafından
Washington DC kentinde imzalanan uluslararası anlaşmayı ihlal ettiği için de yerden yere vurdu.
İsrail'den ABD'ye büyük şok!
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, İsrail’in Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da yeni yerleşim birimleri inşa etme planlarına ilişkin, ”İsrail’in bu provokatif eylem şeklini sürdürmede ısrar etmesinden derin hayal kırıklığı duyuyoruz” dedi. Nuland, günlük basın brifinginde bir gazetecinin konuyla ilgili sorusu üzerine, ”İsrail’in bu provokatif eylem şeklini sürdürmede ısrar etmesinden derin hayal kırıklığı duyuyoruz. Bu tekrarlanan açıklamalar ve yeni inşa planları, barış amacına ters düşmektedir. İsrailli liderler sürekli olarak, iki devletli çözüm doğrultusunda bir yolu desteklediklerini söylüyorlar ancak bu tür eylemler, bu hedefi sadece daha da risk altına sokuyor” diye konuştu.
Nuland, İsraillileri ve Filistinlileri, amaca zarar veren, tek taraflı her türlü adıma son vermeye ve doğrudan müzakerelere geri dönmek için somut adımlar atmaya çağırdıklarını belirtti.
http://haber.gazetevatan.com/israilden-abdye-buyuk-sok/500463/30/D%C3%BCnya
'AB'nin en büyük hatası Türkiye'
İngiliz Guardian gazetesinde Philip Inman imzalı makalede, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda hayal kırıklığına uğradığı ve yüzünü doğuya çevirdiği ileri sürüldü. Inman makalesinde, "Avrupalı liderler, hatalarını değerlendirmek için dönüp geriye baktıklarında, yaptıkları en büyük hatanın Türkiye'nin Birliğe üye olmasını engellemek olduğunu görecekler" dedi. Makalede, Türkiye'nin bir ayağının NATO üyeliği nedeniyle Batı kampında olmasına rağmen, ekonomik olarak Avrupa Birliği ile Türkiye'nin arasının açıldığı öne sürüldü.
Rum elçiye cevabını verdi
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu, resmi ziyaret için gittiği
Finlandiya'da verdiği bir konferansta Rum büyükelçinin AB'nin Türkiye'ye
Kıbrıs konusundaki eleştirilerine atıf yaparak sorduğu soruya karşılık, "Rumlar, Türkiye'nin AB üyeliğini engelliyor. Sanıyorlar ki Türkiye daha zayıf olacak ve üyelik için yalvaracak. Sanırım şimdi bizim performansımızla Rumlar'ın ya da başka ülkelerin performanslarını karşılaştırabilirsiniz. Hiçbir zaman yalvarmayacağız'' dedi. Rum tarafı 2004'te 'evet' demiş olsaydı, bugün burada gündeme gelen tüm konularla ilgimiz olmayacaktı'' ifadesini kullandı. Davutoğlu, şunları söyledi: "AB'ye tam üye olmuş ve bizimle iyi komşuluk ilişkileri olan bir birleşmiş
Kıbrıs olacaktı. Adada Türk askeri olmayacaktı. Türkiye ile
Kıbrıs arasında tam ekonomik entegrasyon sağlanacaktı ve Rumlar bundan herkesten fazla faydalanacaktı. Siz de bugün iflas etmiş bir ekonomiye sahip olmayacaktınız, çünkü Türkiye'nin müthiş ekonomik potansiyelini kullanıyor olacaktınız. Siz 'hayır' dediniz, seçimi siz yaptınız, biz değil.
'Ahmakça uygulamalarınızdan vazgeçin'
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İrlanda ziyareti sırasında Kıbrıs Rum yönetiminin Dublin Büyükelçisi'ne, "Ahmakça uygulamalarınızdan vazgeçin" dedi. Toplantının kameralara kapalı bölümünde, Kıbrıs Rum yönetiminin Dublin Büyükelçisi Michalis Stavrinos söz alarak, Bağış'a "Türkiye'nin Ankara Anlaşması'nın ek protokolünden kaynaklanan sorumluluklarını" anımsattı. AB Bakan Egemen Bağış bunun üzerine Rum büyükelçi Stravrinos'a "Bu söyleyeceklerimi iyi not al. Türkiye'nin yükümlülüklerini hatırlatacağınıza, kendi imzaladığınız anlaşmaları uygulayın. Ahmakça uygulamalarınızdan vazgeçin" dedi.
'KKTC için Filistin modeli uygulanabilir'
NTV'ye konuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum kesiminin uzlaşmaması halinde Birleşmiş Milletler nezdinde gözlemci devlet statüsü için girişimde bulunabileceğini belirtti. ''Ulaşım ambargosunu İslam ülkeleri de uygulamakta. Bunda Türkiye'nin etkisi mutlaka olur. O bakımdan böyle bir beklentimiz var.''
Yunanistan'a büyük müjde
Kredi derecelendirme kuruluşu Standart and Poor's(S&P), Yunanistan'ın kredi notunu altı seviye birden yükselterek seçici temerrüt düzeyin olan 'SD'den B-'ye getirdi. S&P, Avrupa ülkelerini Yunanistan'ın Euro bölgesinde kalması için verdikleri çabadan dolayı da kutladı.
'Ekonomik kriz herkesin kapısını çalabilir'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mali kriz yaşayan Yunanistan'ın kredi notunun altı basamak birden yükseltilmesini eleştirmesi, Atina'da tepkiye yol açtı. Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta NTV’ye, ‘Yunanistan’ın kredi puanının yükseltilmesi hakkında yaptığı’ açıklama, komşuda tepkiyle karşılandı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopulos, Başbakan Erdoğan’ın sözleri için, “Komşu ülkelerin liderlerine yakışmayan açıklamalar" ifadesini kullandı. ’Ekonomik krizin ne zaman, kimin kapısını vuracağı belli olmaz’ diyen Avramopulos, hiç bir Yunan adasının satışa çıkarılmadığını belirtti; Başbakan Erdoğan'a aslı olmayan bilgilerin iletildiğini öne sürdü.
''Türkiye 2050 yılında İtalya'yı geride bırakacak.''
Guardian, Endonezya, Türkiye, Güney Kore, Meksika, Arjantin ve Güney Afrika gibi hızlı büyüyen “yeni dalga ekonomileri”nin 2050 yılında Batı’yı geride bırakabileceğini belirtirken 2050 yılında Türkiye’nin ekonomisinin İtalya’nınkinden büyük ve Avrupa’nın en büyük ekonomilerinden biri olmasını beklendiğini de yazdı. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu “yeni dalga" ekonomilerinin 2050 yılında Batı’yı geri bırakabileceği tahminleri yapılıyor.
Guardian gazetesi, "yeni dalga" ekonomilerine dikkat çekerken 2050 yılında Türkiye’nin ekonomisinin İtalya’nınkinden büyük ve Avrupa’nın en başlıca ekonomilerinden biri olması öngörüsünü de yansıttı. İngiliz Guardian gazetesi, “Yeni Dalga Ekonomileri Büyüme Peşinde” başlığını kullandığı analizde BRIC’ler (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) durgulaşırken aralarında Türkiye’nin de bulunduğu diğer bazı yükselen ülkelerin hızlı ilerleyerek 2050 yılında Batı’yı geri bırakabileceklerini yazdı. İkinci dalga ülkeleri için “Büyükler. Genç ve büyüyen nüfusları var. Altyapı ve eğitimde yatırım yaptılar. Ve resesyona saplanmış Batı’yı kıskandıracak oranlarda büyüyorlar” ifadelerini kullanan Guardian, 2013 büyüme oranlar yazılacağında ikinci dalga ülkelerinin ilk 20 sıralara hâkim olacaklarını belirtirken de bu ekonomilere ilişkin üç gün sürecek bir dizi yayınlayacağını da okuyucularına duyurdu.
http://haber.gazetevatan.com/2050de-turkiye-boyle-olacak/500528/30/D%C3%BCnya
Roth: Kaldırın şu vizeyi
Almanya’da Yeşiller Partisi’nin Eşbaşkanı Claudia Roth, Hürriyet’e verdiği demecinde Türklere vize uygulamasının yasal olmadığını belirtirken, “Kaldırın şu vizeyi” çağrısında bulundu.
Türkiye'yi Hıristiyan gösterdi
Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Süddeutsche Zeitung (SZ), 20 Aralık 2012 tarihli gazetesinin 10. sayfasında dünya dinleri ile alakalı yayınladığı atlasta yaptığı hata için düzeltme yayınladı.
http://dunya.milliyet.com.tr/turkiye-yi-hristiyan-gosterdi/dunya/dunyadetay/23.12.2012/1645726/default.htm
AİHM'den Ankara'ya "Google" cezası
AİHM, sadece bir bloga yönelik karar nedeniyle "Google Sites" adlı modüle erişimin tamamen yasaklanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesine aykırı olduğuna hükmetti. Türk hükümeti ise, bu tezlere karşı kendisini savunmamayı tercih etti ve AİHM'e hiçbir görüş sunmadı. AİHM'nin gerekçeli kararında büyük ölçüde Türkiye'nin 2010 yılında imzaladığı ancak henüz onaylamadığı Avrupa Siber Suçlar Sözleşmesi ile konuyla ilgili Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararları temel alındı. Oy birliği alınan karar gereği Türk hükümeti davacıya 7 bin 500 Euro manevi tazminat, bin Euro da mahkeme masrafı ödeyecek.
Ülkemiz ve özellikle gençlerimiz için barış içinde gönençli gelecek umutlarının yeşerdiği daha iç açıcı bir Dünya gündeminde görüşmek umuduyla saygılarımızı sunarız.
Hits: 30497