Bizim Urfa milletvekili “En önemli olan üç şey vardır... Ben buna 3-E diyorum...” dedikten sonra 3-E’sini saydı:
“Ekonomi…
Eğitim…
Ehlâk…”
*
Haklı...
Öbürlerini tamı tamına bilmiyorum ama, ehlâk şu “3-E”den en önde geleni olmalı...
Çünkü ahlâk olmadan demokrasi olmuyor...
Demokrasi biraz olsun ahlâk ister...
Kirli toplumlarda demokrasi asla işlemez...
İşleyemez...
*
Diyelim ki seçmenin kendisi saatin kancasını indirip elektrik çaldığı için... 51 milyon dolarlık kamu malı fabrikayı yandaşlara 1.1 milyon dolara satan iktidara kızmıyor...
Kendisi çarşıda, pazarda satılan gıdaların yüzde 85’ini eksik, hileli, bozuk üretip sattığı için... Ali Dibo çetelerine, Deniz Feneri davasına, Kayseri dosyasına vs. aldırmıyor...
Kendisi Hazine ya da orman arazisine bir gecede bedavadan gecekondu yaptığı için... İktidar çocuklarının yumurta, mısır, tavuk yemi, mücevherat, gemicik vurgunlarına dönüp bakmıyor...
Kendisi ömründe zırnık vergi vermediği için... Devlet adamlarının zimmetten, sahtecilikten, kalpazanlıktan sanık olmaları umurunda bile değil...
Kendisi yeşil kart, kömür, nohut, çocuk parası gibi bir yolunu bulmuş çalışmadan bal gibi yaşayıp gittiği için... Hırsızlıklar, vurgunlar, soygunlar, düzenbazlıklar canını sıkmıyor...
*
Böylece yönetenler ile yönetilenler arasında ahlâksız bir “suç ortaklığı” sürüp gidiyor...
Siz demokrasi bekliyorsunuz...
Olmuyor...
Nitekim Türkiye (Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün) 2010 yolsuzluk algılamasında Avrupa sonuncusu, dünyada 56’ncı...
Zaten demokrasi sıralamasında da Avrupa sonuncusu, dünyada 163’üncü...
*
Ne diyebiliriz ki?..
Üçüncü “E” bu...
Ehlâk...
(Cumhuriyet 18.03.2011)