Son eleştiriler uyarı yerine geçti. Gazetelerde; “Türk Ordusu’nun bölge hakimiyetini PKK’nın gücüne terk etmemek için terörü bölgeden süpürüp atma harekatını başlattığı ve başarıyla yürüttüğü” bilgisi yer alıyor.
Şehit haberleri de geliyor.
Bingöl’de 8 polis şehit oldu.
Vatan savaşına dönüştü.
Bölmek isteyenler (PKK) bir yanda ve bölünmek istemeyenler (Türk Ordusu) öbür yanda savaşıyor. PKK militanlarına yolda tesadüfen rast gelmiş gibi yapıp sarılanların sözcüsü geçenlerde; “Sahipsiz değiliz… Bölgeyi kan gölüne çeviririz…” diye özetleyeceğim tehditler savurdu.
Sahip kim acaba?
Sahip, Irak’ı böldü.
Sahip, Barzani’yi lider yaptı.
Sahip, Libya’yı böldü.
Sahip, Suriye’yi bölmek üzere.
Sahip, Ortadoğu Planı yaptı.
Planda Türkiye’yi de bölmek var.
Xxx
Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’sundaki “10 şehrinde özerk bir bölge, bağımsız bir meclis kurmayı ve bölgenin doğal kaynaklarının yönetiminin kendilerine devredilmesini çözüm şartı olarak isteyenlerin” bağımsızlık savaşı ordusu olarak gördükleri ve militanlarına sarıldıkları PKK’nın eline de işte bu sahip, silah veriyor.
Patlayıcı tutuşturuyor.
Dün Bingöl’de can aldılar.
PKK’yı sahip koruyor.
Kuzey Irak Özerk Bölgesi’ni sahip kurduruyor…
Musul ve Kerkük petrol yataklarını da içinde barındıran Kuzey Irak Özerk Bölgesi’ndeki doğal kaynakların denetiminde Irak’ın merkezi yönetimin devreden çıkartılmasına da sahip göz yumuyor…
Irak bölündükten ve Kuzey Irak Bölgesi’ndeki petrol yatakları Bağdat Merkezi Yönetimi’nin büyük tepkisine rağmen içinde Türk Karamehmet’lere, Türk Akmehmet’lere, Tarikattan Türk Ahmet’lere de bu petrolü çıkartmak, işlemek ve satmak için lisans anlaşmaları yapmasına da bu sahip koruyuculuk, kollayıcılık yapıyor….
Laf uzadı.
Özetleyeyim.
Sahip, Barzani’ye petrol bölgesi veriyor. Türk işadamlarına bu petrol bölgesinden yemlenme lisans izini sunuyor. Sahip hem Kandil’i koruyor hem Türk Ordusu’na da silah satıyor. Kuzey Irak’daki petrol yataklarının; büyük petrol şirketlerinin ve finans kurumlarının kontrolünde tutulmasını da işte aynı sahip yapıyor…
Xxx
Yakın geçmişi unutmayalım.
2003 yılında Saddam’ı devirme askeri işgaliyle Irak ikiye bölündüğü sırada Türkiye’deki gücü sıfırlanmış olan PKK’nın Kuzey Irak’da Kandil’deki varlığı da sahip tarafından korunmaya alındı.
2003’den bugüne 8 yıl geçti.
2012’nin Ağustos ayındaydı.
Bir haber açıklandı.
Haber hem müjde veriyordu.
Hem karamsarlık sunuyordu.
Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız, “Hakkari de petrol kaynakları bulduk ama PKK terörü yüzünden sondaj gecikiyor” diye özetleyeceğim açıklamayı yaptı.
KUTU
(uyan borusu)
Anadolu Ajansı
hortumculuğuna
dilsiz kalanlar!
Anadolu Ajansı’nın ürettiği malı (haber-fotoğraf) istediği fiyata satma hakkı var. Fiyatını artırır, işine gelen alır. İşine gelmeyen almaz. Nitekim SÖZCÜ Gazetesi yönetimi, Anadolu Ajansı’nın aylık 8 bin Dolar olan abonelik ücretini 30 bin Dolar’a çıkartması üzerine aboneliğini bitirdi. Anadolu Ajansı, 8 bin dolarlık aboneliği 30 bin dolara çıkartabiliyor. Demek ki çok başarılı. Devlet bütçesine katkı vermesi gerekir. Oysa yük bindiriyor. Bağlı olduğu Bülent Arınç’ın başındaki bakanlığın bütçesinden yüzde 100 artışla 2011 yılında 130 milyon TL devlet destek ödeneği de alıyor. Bu devlet hortumculuğuna girer. Başta Bakan Bülent Arınç olmak üzere devletin önde gelenleri (Başbakan, Cumhurbaşkanı, diğer bakanlar) bu hortumculuğa niçin dilsiz kalıyorlar? İktidar yağcılığı yapmıyor diye olsa gerek SÖZCÜ’den ayda 30 bin Dolar abonelik ücreti isteyen Anadolu Ajansı, “iktidar yandaşı medya” diye tarif edilen; Sabah, Zaman, Yeni Şafak, Star, Bugün, Vakit, Taraf ‘tan ayda kaç dolar abonelik ücreti aldığını öğrenip halka niçin açıklamıyorlar?