Kanıtlar ortada.
Belgeler açık.
Bulgular net.
Sel öldürmedi.
Bakan öldürdü.
Ekip işi örgütlü bir cinayettir. Adalet varsa suçlu mutlaka cezasını çekmelidir. Bakan olmadan önce TOKİ’nin başkanı oydu. Samsun’u sel bastığında “bodrum katlarında kapıcı çocukları ile anne ve babalarının boğularak öldüğü” dere yatağına yapılmış, 12 katlı Apartman Daireleri Bakan Erdoğan Bayraktar’ın ve ekibinin sorumluluğunda yapıldı.
İskana (oturmaya) açıldı.
Oturma ruhsatı istendi.
Oturma izini alındı.
Dolasıyla kapıcı çocuklarını sele boğduran Bakan ve ekibidir.
İşte belgesi önümde duruyor:
Sizin de önünüzde duruyor.
Başbakan’ın da önünde duruyor.
Savcıların da önünde duruyor.
TOKİ’nin Canik İlçesi’nde yaptığı ve Başbakan’ın “başarılı proje” diye Canik Belediye Başkanı’na 3 ay önce ödül verdiği apartmanları sular bastığında birinci katta oturanlar ölmedi.
İkinci kattakiler boğulmadı.
Bodrum katındakiler boğuldu.
Bu örgütlü cinayet oldu.
Adalet varsa suçlu yakalanmadır.
Xxx
Bakan Bayraktar, açıklama yapmış. Gazetecilik yapmayı değil Bakanı aklamayı görev edinmiş gazeteciler, birinci sayfadan bu açıklamayı yayınlamışlar. Bakan; “burada onu bunu suçlamak ucuz bir şey… Suçlu aramak ucuzluk…”
diyor.
Çocuklar boğulmuş.
Suçlu aramak ucuzluk.
11 kişi ölmüş.
Suçlu aramak ucuzluk.
Sayın Bakan’ın, “suçlu aramak ucuzluk…” kedi pisliği örter açıklamasından gidersek eve hırsız girmiş, suçlusunu aramak ucuzluk. Van’da deprem olmuş. Otel sahibi, fazla para kazanayım diye kolonları yıkıp mekan büyütmesi yaptığı için, deprem sırasında otelde kalanlar ölmüşler; “suçlu aramak” ucuzluk. Bakan’a göre, kendi değerli iş yapıyor, suçluyu arayanlar ucuzluk içindeler.
Polis suçluyu yakalıyor.
Ucuzluk.
Savcı suçluya fezleke yazıyor.
Ucuzluk.
Hakim, suçluyu cezalandırıyor.
Ucuzluk.
Sayın Bakan, başında bulunduğu sırada TOKİ’nin Samsun’da dere yatağına yaptığı apartmanların “bodurum katlarını iskana açarak ya da belediyeye baskı yapıp açtırarak” işlediği cinayetin etkisinden kurutulamadı, ne konuştuğunun farkında değil.
Xxx
Bu bakan cahil biri değil.
Okumuş, üniversite bitirmiş.
Kendisi inşaat mühendisi.
Yüksek lisans bile yapmış.
İnşaat mühendislerine; “yapını yaparken tabiatın izine dikkat kesil” diye öğretirler. Dereler milyonlarca yılda kendilerine yatak yaparken, iz de bırakırlar. Çakıl taşlarının bulunduğu son nokta derenin yatağıdır. Dere yatağına apartman diktin. Tamah ettin, fazla para peşine düştün ya da düşürüldün derenin yatağından çaldın. Niçin bodrum katını iskana açarsın, açtırırsın, açılmasına izin verirsin?
Örgütlü cinayet işlendi.
Örgütün başı Bakan’dır.
Bakan’ın arkasında da Başbakan duruyor. Adalet varsa; “Bakan’ın dokunulmazlığı kaldırılır” yargılanır ve hapse konur.
NOT: Samun’un kuzeyinde Rusya’nın Karadeniz sahillerindeki kent ve kasabalarda dün selden 78 kişinin boğularak ölmesi bizim “Samsun Cinayeti’nin suçlusunun yakalanması” isteğimizi ortadan kaldırmaz.
KUTU
(Uyan borusu)
Şehit pilotların
postalları!
Görev verildi. Görevlerini yaparken uçakları vuruldu. Şehit oldular. Allah rahmet eylesin. Denizin 1260 metre derininde gömülü uçağı arama çalışmaları başladığında “postalları ve kaskları bulundu” diye bir bilgi açıklanmıştı. Herkes, demek ki yaşıyorlar diye umutlanmıştı. 13 gün sonra denizin dibinde uçağın enkazına ulaşıldığında şehit havacı subayların, postalları ayaklarında ve kaskları başlarında mıydı? “Bulundu denilen kask ile postal” kimindi? Bu konuda topluma hiçbir bilgi sunulmadı. Niçin halka doğru bilgi verilmez?