TBMM Genel Kurulu'nda Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı kabul edilerek kanunlaştı. Kanun ile Özel Yetkili Mahkemeler de kaldırılmış oldu.
Toplam 110 madde 4 bölümden oluşan kanun ile beraber Özel Yetkili Mahkemelerin görevi de son verilmiş oldu. Kanun görüşülürken, AKP Grup Başkanvekillerinin imzasını taşıyan bir önerge ile ÖYM'leri düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250, 251 ve 252. maddelerini de yürürlükten kaldırılması oylandı ve kabul edildi. Kavgaların da çıktığı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen önerge ile kanunun yayınlanarak yürürlüğe girdiği günden itibaren ÖYM'lerin görev alanına giren suçlara ilişkin soruşturma ve yargılamalara Ağır Ceza Mahkemeleri'nde bakılacak.
3. pakette neler var?
TBMM Genel Kurulu'nun yaklaşık 24 saatlik mesaisi sonrasında kanunlaşan düzenlemeye göre, terör soruşturmasında görev alan kamu görevlilerinin soruşturma veya çağrı kağıtları, yakınlarının zarar görmemesi amacıyla ev adresi yerine iş adresine tebliğ edilecek. Avukatın dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürecek ise bu yetki kısıtlanabilecek. Ancak, şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları için en çok 3 Ay süreyle kısıtlama kararı verilebilecek.
Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu yasada öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının, bir muhakeme şartı olarak günlük süreli yayınlar yönünden 4 ay, diğer basılmış eserler yönünden 6 ay içinde açılması zorunlu oldu. Toplama ve yasaklama kararı verilen yayınlar ve kitaplar hakkındaki yasaklama kararının kaldırılmasına ilişkin kapsam süresi genişletildi. Buna göre, 31 Aralık 2011 tarihine kadar mahkemelerce basılı yayınlarla ilgili olarak verilen toplatma, yasaklama, dağıtım ve satışın engellenmesi kararları, kanunun yayımı tarihinden itibaren 6 ay içinde, mahkemeden bu yasaklılığın devamı niteliğinde bir karar alınmamışsa kendiliğinden hükümsüz hale gelecek. Bu tür kararlarla ilgili bilgi ve deliller, 2 ay içinde başsavcılığa iletilecek.
Haberleşme gizliliği
Kanunla, haberleşmenin gizliliğini ihlal edenlere verilen hapis cezaları, caydırıcılığı sağlamak amacıyla artırıldı. Kişiler arasında haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kişiye uygulanacak hapis cezasının alt sınırı 6 aydan bir yıla, üst sınırı da 2 yıldan 3 yıla çıkarıldı. Bu gizlilik ihlali, haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse verilecek ceza, 1-3 yıl yerine, bir kat artırılarak uygulanacak.
Haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimseye, 1-3 yerine 2-5 yıl hapis cezası verilecek. Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa eden kişi ise 6 ay-2 yıl hapis cezası yerine 1-3 yıl hapis cezasına çarptırılacak.
Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişiye 2 ay-6 ay yerine 2-5 yıl hapis cezası verilecek. Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi ise 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek. Kaydederek elde ettiği konuşmaları hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, 2-5 yıl hapis cezasına çarptırılacak.
Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kişilere uygulanan hapis cezaları da artırıldı. Buna göre, bu kişilere 1-3 yıl ceza verilecek. Gizliliğin, görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılacak. Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa eden kimse, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. İfşa edilen bu verilerin basın yayın yoluyla yayınlanması halinde de aynı cezaya hükmolunacak.
Elektrik enerjisinin, Suyun veya doğalgazın; sahibinin rızası olmaksızın, tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi 2-5 yıl yerine 1-3 yıl hapis cezasına çarptırılacak. Karşılıksız yararlanma suçunda fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı soruşturma tamamlanmadan önce tazmin etmesi halinde kamu davası açılmayacak. zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise verilecek ceza 3'te 1'ine kadar indirilecek.
Kanunla, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişiye ayrıca örgüte üye olmak suçundan verilecek cezada maktu indirim yapılması yerine, hakime indirim yapıp yapmama, yapacaksa bu indirimin oranı hakkında takdir yetkisi tanındı. Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi örgüt üyesi olarak cezalandırılacak, ancak örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza 3'te 1'ine kadar indirilebilecek.
Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olan kişinin, haksız bir işin yaptırılması amacıyla girişimde bulunması için, kendisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmesi halinde hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Kişinin kamu görevlisi olması halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacak. İşinin gördürülmesi karşılığında veya gördürme beklentisiyle menfaat sağlayan kişi ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek.
Rüşvet cezası
Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ancak bunun kişi tarafından kabul edilmemesi halinde, kamu görevlisi hakkında teşebbüs hükümlerine göre cezaya hükmolunacak ve verilecek ceza 2 yıldan az olamayacak. Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması, rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi de müşterek fail olarak cezalandırılacak. Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde ise verilecek ceza 3'te 1'den yarısına kadar artırılabilecek.
Rüşvet suçu; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile bunların kurduğu şirketler ve vakıflar, dernekler, kooperatiflerce işlenmesi halinde de uygulanacak. Yabancı kamu görevlisinin yanısıra, uluslararası mahkemelerde görev yapan hakimler, uluslararası parlamento üyeleri, tahkim için görevlendirilen hakemler de rüşvet almaları halinde rüşvet suçundan yargılanacak.
Yabancı kamu görevlilerine rüşvet verilmesi dolayısıyla, suçun Türkiye'de, yurtdışında vatandaş tarafından ve yabancı tarafından işlenmesi halinde Türkiye'de soruşturma yapılabilecek. Görülmekte olan bir davada veya devam eden soruşturmada, hukuka aykırı karar vermesi veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması için yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs eden kişi, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Soruşturmanın gizliliğini ihlal eden kişi de 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek. Kapalı yapılmasına karar verilen duruşmadaki açıklama ve görüntülerin gizliliğini ihlal eden kişi ise aynı cezaya çarptırılacak. İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Adli kontrol
Tutuklamaya ilişkin kararlarda kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenlerinin varlığıyla tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunun somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça yazılması gerekecek. Hakim veya mahkeme; tutuklamaya, tutuklamanın devamına ve tahliye isteminin reddine ilişkin karar verirken, kuvvetli suç şüphesinin varlığını, tutuklama nedenlerinin varlığını ve somut olayda tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu somut olgularla gerekçelendirecek.
Kanunla, CMK'de yer alan, hakimlerin tutuklama yerine adli kontrol uygulayabileceğine yönelik düzenlemedeki süre sınırı kaldırıyor. Yürütülen soruşturmada, CMK'nin 100. Maddesinde belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebilecek.
"Konutunu ve belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek ile belirlenen yer veya bölgelere gitmemek" şartları da şüphelinin tabi tutulacağı yükümlülükler arasında yer alacak. Devlete ait yargılama giderlerinin ilgili kanunda terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde bu gider Hazinece karşılanacak. Askeri Ceza Kanunu kapsamındaki suçlarla ilgili olarak da hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilebilecek.
Basın suçlarına erteleme
Basın yayın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların infazının ertelenmesinin toplumsal barışın sağlanması ve sürdürülmesi bakımından büyük önem taşıdığı ifade edilen yasada yer alan geçici düzenlemeye göre, 31 Aralık 2011 tarihine kadar basın yayın yoluyla ya da düşünce açıklama yöntemleriyle işlenen, adli para cezası ya da üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı kamu davası açılması ile kovuşturmanın veya kesinleşmiş olan mahkumiyet hükümlerinin infazı ertelenecek.
Kesinleşmiş olan hapis ve adli para cezalarının hükümlerinin infazı da ertelenecek.
Kamu davasının açılmasının veya kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin erteleme kararının verildiği tarihten itibaren 3 yıl içinde yeni bir suç işlememesi halinde, kovuşturmaya yer olmadığı veya düşme kararı verilecek. Cezasının infazı ertelenen kişi, 3 yıl içinde yeni bir suç işlemezse mahkumiyet bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacak.
Dosyaların gereksiz şekilde dolaşarak zaman kaybının önlenmesi amacıyla; tasarının yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, Elektrik, Su ve doğalgaz hırsızlığı nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bulunan dosyalar başsavcılıkça, ilgili dairelerde bulunan dosyalar ise dairelerce kararı veren mahkemeye gönderilecek.
2 Temmuz 2012 Cumhuriyet