Özel Yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklarla avukatlar arasına tahta perde koyarak savunma hakkına bir kez daha saldırdı.
Silivri'de 'Ergenekon' davasının görüldüğü Özet Yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin salonunda sanık ile avukatın arasına tahta perde koyuldu. Avukat Hüseyin Ersöz konu ile ilgili ilettiği açıklamada, bu durumun savunma hakkına açık bir saldırı olduğunu vurguladı.
Ersöz, bu koşullarda avukatlık yapmanın imkansız olduğunu dile getirdi.
Konu ile ilgili Hüseyin Ersöz'ün açıklaması şöyle:
"Bu sabah duruşma salonuna geldiğimizde avukatların müvekkilleriyle arasına fiziki engeller konulduğunu ve bundan sonraki süreçte savunmaya ilişkin evraklarımızda dahil tüm iletişimizin jandarmanın denetimine tabi tutulacağını bir kısım sanıkların midafii olarak öğrenmiş oldum. Şüphesiz ki bu uygulamanın Kanun'da hiçbir yeri bulunmamaktadır. Zira CMK'nın 149 ve 154. Maddeleri hiçbir şekilde avukatın müvekkiliyle arasındaki iletişimin kısıtlanamayacağını ve yazışmalarının denetlenemiyeceğini düzenlemektedir. Yine 4 yıldır devam eden bir yargılama sürecinde hiçbir şekilde böyle bir uygulamaya gidilmezken savunmanın önünde aniden bu fiili engelin oluşturulması da Özel Yetkili Mahkemeler'in kaldırılması tartışmalarının devam ettiği bir süreçte oldukça anlamlıdır.
Bu uygulama ile Mahkeme, Savunma Hakkı'nı kısıtlamakta, Kanuna aykırı bir fiili durum yaratmaktadır. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Bu tarz uygulamalar avukatların savunma görevini ifa etmesini engelleyen ve kişisel-mesleki onurlarını hedef alan bir mahiyete sahiptir. Bu hususta İstanbul Barosu'nun ve Türkiye Barolar Birliği'nin derhal harekete geçmesi ve Özel Yetkili Mahkemelerle özdeşeleşen, savunma görevinin ifasının önündeki bu engellerin kaldırılması çabamıza destek vermesi gerekmektedir.
Bu uygulamalar sadece Ergenekon Davası'na has olmayıp, bu duruşma salonunda görülmekte/görülecek olan KCK ve Balyoz gibi davalarda müdafiilik görevi üstlenen tüm meslektaşlarıkmızı da yakından ilgilendirmektedir."
(SolHaber)