Ulan Asanj (Assange) ben seni yemez miyim! Yüzyılın, internet ve bilgi çağının medya kahramanısın sen! Bütün “özel haber”ler, “araştırmacı-soruşturmacı” gazetecilik ürünleri, senin yanında nal topladı! Bir vuruşta, bütün yılların gazetecilik ödüllerini toplayıp bir kovaya koyup duvara astın!
Şu Vikiliks (WikiLeaks) deşifreleri var ya! Onlarla her şeyi şeffaflaştırdın...
Başka ülkeleri bilmem.. Onlar çam sakızı..
Ama Türkiye-ABD arasındaki ilişkilerin ıcığını cıcığını çıkardın, bağırsaklarını deldin, irinleri akıttın, pislikleri sergiledin...
Helal sana bu hayat! O ayağında taşıdığın, hâlâ varsalar, esir dünya içinde bir özgürlük kelepçesi!..
***
Bunları bilmiyor muyduk? Şüphesiz ki kestirebiliyorduk..
Ülkemizdeki Amerikan tapınaklarının, ülkenin çeşitli kurumlarından, en tepedeki “hukukçu-gugukçu”sundan tutun, “solcu” kılıklıların da uğrayıp ifade verdikleri, dua ettikleri yerler olduklarını bilmiyor muyduk.. Amerikancılığın her yeri sarıp sarmaladığını bilmiyor muyduk.. Yazıp çizdiklerine bakarak, uygulamalarını ve kimleri hedef aldıklarını görerek hepsini biliyorduk.
Ama kestirmek, büyük olasılıkla doğru değerlendirmelerde bulunmak başka, gerçeği görmek başka.. diyoruz ki aha işte bu!
***
Odatv davasıyla Ergenekon’a bağlanan Barış’lar, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu “SIZINTI -WikiLeaks’te Ünlü Türkler” incelemesini yayımladılar (Kırmızı Kedi Yayınevi, 414 sayfa).
Kitaplarına da güzel bir ithaf yazdılar:
“Karanlığın çöktüğü topraklarda
En inatçı çiçekler hapishanelerde açar
Başını dikenli tellere uzatır
Ülkemizin günahsız açan çiçeklerine
Bizimkisine su verenlere
Aysel’e ve Özge’ye
Ruhu omuzlarımızda yükselen Güngör Yurdakul’a”.
***
Hayır bu bir Vikiliks’in doğrudan yayını değil. Zaten yazılıp çizilen belgeleri açıklamıyor Barış’lar. Bu kez Vikiliks belgelerindeki kişiler ve olaylar üzerinden gidiyorlar; Amerikan elçilik görevlerinin yazdıkları “kripto”ları o günün ilişkileri içinde değerlendiriyor, isimleri bilinmeyenler üzerinde kestirimler yapıyor ve bugüne ilişkin de önemli ipuçları üzerine değerlendirmeler yapıyorlar.
Emniyet de Başbakanlık da “yalanlama” yaptı ama Emniyet’ten birtakım polislerin Amerikan elçiliklerine etraflıca açıklamalar yaptıklarını, örneğin Büyükanıt’ın kızının porno fotoğraflarının ellerinde olduklarını belirttiklerini öğreniyoruz...
Kim bu polisiye güçler diyeceksiniz, gerek var mı, Silivri oyununun 32 tekmili birden sahipleri olduğunu kestirebilirsiniz...
***
Kitaptan: “Halil Berktay, Şevket Pamuk ve Murat Belge gibi isimlerin kendilerini ‘solcu’ olarak tanıtmalarına rağmen AKP’yi olumlu bulduğu ifade ediliyor. Her üç ismin de AKP’nin başarılı olmasının Türkiye’nin AB’ye kabulünü sağlayacağını...”
AKP iktidarı konusunda hayal içinde yüzenler arasında, bugün hayal kırıklığı yaşayanlar çıkmaya başladı. Yukarıdaki isimlerin ne düşündüklerini bilemem, bazılarının AKP’ye destek çıktıklarını biliyoruz, ama Mehmet Altan örneğin, derin hayal kırıklığını çok net ve sert dile getiriyor...
Hele iktidar başının “Dindar bir gençlik yetiştireceğiz..” açıklamasıyla toplum mühendisliğine soyunmasının, toplum mühendisliğine karşı olan bu liberal grubun tüylerini diken diken etmesi beklenir!
***
Amerika’nın kriptolarında, 2008 Kasımı’nda, “Türk Emniyeti’nin büyükelçiliğe verdiği Ergenekon brifingi notları yer alıyor. FBI yetkililerinin de katıldığı toplantıda Türk Emniyet Teşkilatı’nın yetkilileri Ergenekon’u ‘aşırı milliyetçi çevrelerden taraftar bulabilmek için Batı karşıtı ve ABD karşıtı propagandaya güvenen, mafyayı, İBDA-C, DHKP-C ve Hizb-ut Tahrir gibi örgütleri kontrol eden, gelişkin bir ekonomisi ve örgütlenmesi olan devasa bir şebeke’ olarak tarif ediyor.. Başka hiçbir ülkeye de bu kadar ayrıntılı brifing vermediklerini söylüyorlar...”
Barış’lar not düşüyor: Brifingin Amerikalılara, operasyonun ABD muhaliflerini temizlediği düşüncesini benimsetmeyi hedeflediği aşikâr...
Tabii Amerikan Büyükelçiliği’ne gidip de durumlar hakkında bilgi veren yüksek yargı üyeleri de bulunuyor! Her ne kadar kendileri “gitmedim, söylemedim, konuşmadım” biçiminde üç maymunları oynasalar da... O zaman şunu kabul edeceğiz. Amerikalılar hükümetlerine, devletlerine durmadan yalan yanlış bilgiler geçip duruyor! Eğer buna mantığınız basmıyorsa, belgeler doğru söylüyor demektir..
İki Barış, Ergenekon, Hrant Dink cinayeti, Cumhuriyet’e atılan bomba konularında da, Vikiliks belgeleri ve Emniyet’in Amerikalılara sunduğu brifing bağlamında sonuçlar çıkarıyor... Hrant’ın öldürülmesiyle ilgili, cinayet tezgâhlayanların cemaatle ilişkilerinin polis raporlarına yansımasına rağmen, cinayetin Ergenekon’la ilişkilendirilme çabalarına dikkat çekiliyor...
Ne diyelim, ulan Asanj her şeyi ortaya döktün, ben seni yemez miyim?
Barışlara da: yorumlarınıza, ilişkilendirmelerinize, beyninize sağlık...
Ben sizi yanaklarınızdan öpmez miyim!
(Cumhuriyet)