Yüreğiniz ne zaman soğuyacak

~ 30.11.2011, Yeni Yaklaşımlar ~

CHP milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Balbay 1000 gündür adalet bekliyor

Zulümhane, Zulümname Balbay, tutuklandığında 5 bini aşkın makale, yüzlerce haber ve 23 kitap yazmıştı. Yazmayı cezaevinin zor koşullarında da sürdüren Balbay, “Silivri Toplama Kampı Zulümhane”, “Düşünüyorum Öyleyse Sanığım Zulümname” ve “Demokrasi Tanrısı Zulümdar” adlı kitaplarını tamamladı.

İstanbul Haber Servisi - CHP İzmir milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, tutukluluğunun 1000. gününe girdi. 6 Mart 2009 tarihinde tutuklanan Balbay savunmasında ve duruşmalardaki konuşmalarında hep gazetecilik faaliyetlerinedeniyle tutuklandığına dikkat çekti. Uzun tutukluluk süresinin cezaya dönüştüğünü, ağırlaştırılmış tutukluluk uygulandığınısık sık vurgulayan Balbayın 12 Haziran 2011 seçimlerinde milletvekili seçildikten sonra hizmet etmek için tahliyetalepleri de reddedildi. Balbayın avukatları 2. kez AİHMye başvurarak siyasal katılım hakkının ihlal edildiğini ifade ettiler.

Balbay, tutuklandıktan 9 ay sonra yapabildiği savunmasında kendisine isnat edilen suçlamaların somut delillere dayanmadığını ve hukuka ve kanuna aykırı elde edilmiş delillerle soyut suçlamalar yapıldığını vurguladı. Balbay, savunmasına Halkı hükümete karşı değil silahlı isyana teşvik etmek, silahsız isyana dahi teşvik etmiyorum. Ben isyanla ya da o tür yöntemlerle hükümetlerin devrileceğine inanan biri değilim. Gazeteci olarak demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti ilkelerine inanmış ve Türkiyenin bu şekilde yönetilmesi gerektiğini düşünmüş ve bunu yazmış bir gazeteciyimsözleriyle başladı.

10 yıllık notlar 2 dakikada kopyalandı

Bugüne kadar gerçekleştirilen 146 duruşmaya hiç ara vermeden katılan Balbay, cuma günleri yaptığı talep konuşmalarında gazeteci kimliğininaltını çizdi. Suçlanmasına dayanak teşkil eden Balbayın günlükleriolarak bilinen dijital verilerüzerinde Emniyette oynanmış olduğunu ısrarla ifade etti. Balbayın notlarının usulsüz şekilde kopyalanmasına ilişkin şu benzetmesi davanın unutulmaz sözlerinden biri olarak tarihi geçti: Orijinal olarak gösterilen 10 yıllık notlarımı 2 dakika 33 saniyede oluşturmuş görünüyorum. Ben gençliğimde atletizm yaptım. Hüseyin Bolt olsam bu kadar hızlı bilgisayar da dosya oluşturamam, bunun en azından en hafif tanımla kopya olduğu çok açık bir şekilde ortada.

Tek kişilik hücre

Balbay, 28 Şubat 2011 gecesi, gazeteci Tuncay Özkan ile kaldığı Silivri 4 Nolu Cezaevindeki koğuşundan alınarak Silivri 1 Nolu cezaevine tek kişilik bir hücreye konuldu. Tek kişilik hücredeyken milletvekili seçilen Balbayın şu ifadeleri yaşadıklarını özetliyor: Ağırlaştırılmış tutukluluk uygulanmaktadır. İzmir seçmeninin yarıya yakınının oyunu almış, Türkiyeye Meclis çatısı altında hizmet etmek için özgürlüğü bekleyen bir milletvekili olarak soruyorum: Bu ortamı yaratanların, devamını isteyenlerin yüreği ne zaman soğuyacak. Amansız bir hastalığa yakalanınca mı? Ölünce mi?

Milletvekili seçildi

Mustafa Balbayın 12 Haziranda milletvekili seçilmesinin ardından avukatlarının tahliye talebi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilirken, mahkemenin daha sonra görevden alınan başkanı Köksal Şengün, TBMM üyeliğine yasal bir seçim sonucu ve demokratik yollardan seçilen bu kişilerin kazanmış oldukları bu nitelikleri sebebiyle kaçma, saklanma ve delilleri karartma ihtimalleri de kalmamıştır şeklinde muhalefet şerhi koydu.

Balbay, mahkeme heyetinin tutukluluk halinin devamı kararlarına karşılık da 30 Eylüldeki duruşmada şunları söyledi:

Türkiyede uygulanan ne yazık ki Türk usulü bir tablo, Yüksek Seçim Kurulu onay veriyor, İzmir Adliyesinden mazbata veriliyor. Ama mahkeme Hayır Balbay Mecliste, temsil edemezdiyor. Şu andaki tablonun çözümü sizin elinizde.

Dosya kapsamı, delil durumu

Balbay, 22 Kasımdaki duruşmada mahkeme heyetine Yargılamanın işkenceye dönüştüğünü göründiye seslendi. Ancak heyet ara kararında, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberalın da aralarında bulunduğu 16 sanıkla birlikte Balbayın bir kez daha tutukluluk halinin devamına karar verirken şu kalıplaşan gerekçelerini de bir kez daha sıraladı:

Dosya kapsamı, her sanığa ayrı ayrı isnat olunan suçlamalar ve bunlarla ilgili sevk maddeleri, delillerin toplanmamış olması ve dosyadaki belgeler, incelemeler, raporlar vesair deliller dikkate alındığında, atılı suçun işlendiği hususunda kuvvetli suç şüphe sebeplerinin varlığının devam etmekte ve bu suçların CMK 100/3 kapsamında girmesi, bir kısım sanıkların savunmalarının alınmamış olması...”

Bilirkişi raporları

Balbayın avukatları, Balbayın notlarıolduğu iddia edilen 1 Nolu delil olarak söz edilen dijital verilerle ilgili uzman raporlarını 23 Kasım 2009da mahkeme heyetine sundular. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. M. Ufuk Çağlayan, Prof. Dr. Cem Ersoy ve Doç. Dr. Fatih Alagöz tarafından hazırlanan uzman raporunda, şu dikkat çekici ifadeler yer aldı: Standart bir kullanıcının aynı saniye içerisinde birden fazla dosya oluşturması mümkün değildir. Hem disklerin erişim hızı hem de standart kullanıcının klavye ve mouse kullanım hızı buna izin vermez.

AİHM başvuruları

Mustafa Balbayın avukatları Aydın Metin ve Mehmet İpek, ilk olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5, 6 ve 10. maddelerinde düzenlenen özgürlük ve güvenlik hakkı,adil yargılanma hakkı ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle 10 Kasım 2010 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu. 12 Haziranda Balbayın milletvekili seçilmesi üzerine 21 Ekimde AİHMye yeniden başvuran avukatlar siyasal katılım hakkının ihlal edildiğine dikkat çektiler. Avukatlar Aydın Metin ve Mehmet İpek, dilekçelerinde şu konuların altını çizdi: Yerel makamlar önünde devam eden yargılamanın adil yargılanma hakkını ihlal edecek ölçüde uzamış olması, müvekkilimizin milletvekili seçildiği halde bu görevini yerine getiremiyor oluşu ve bu sebeple, yeni bir anayasa hazırlığı içinde olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir oy dahi büyük önem kazanmışken millet iradesinin tam anlamıyla gerçekleşemiyor oluşu göz önüne alınarak başvurumuzun öncelikli olarak incelenmesi gerekmektedir. Gerçekten de, aksi bir durumda, millet tarafından 4 yıl yetkilendirilmiş olan müvekkilimiz açısından telafi edilemez sonuçlar ortaya çıkacağı açıktır.

(Cumhuriyet)

Hits: 1625