BU yazının amacı, laik ve cumhuriyetçi bakış açısı içinde, Arap devletlerini kınamak ve küçük düşürmek değildir. Herkes istediği iple asabilir kendini.
Ülkemizde, diktatörlerin iktidardan düşmesi ile Arap ülkelerinin bir gecede demokratikleşebileceği yazılıyor. Bu yazının amacı bunun imkânsızlığını göstermek. Başka bir şey değil!
Lübnan anayasası dışında bütün Arap ülkelerinin anayasaları İslam’a gönderme yapar ya da İslam şeriatı bizzat anayasadır. Maşrık (Ortadoğu) ülkelerinde “İslam hukuku (şeriatı) pozitif hukukun kaynağı”dır. Magrep (Kuzey Afrika) ülkelerinde İslam devlet dinidir ama İslam hukuku ile devletin hukuku arasında belirgin bir örtüşme zorunluluğu yoktur. Ama hepsinin anayasasında İslam dini yer alır:
1- İslam hukuku yasal düzene tam anlamıyla egemendir; 2- İslam hukuku, pozitif hukuka esin kaynağıdır; 3- İslam hukuku ile pozitif hukuk arasında belirgin bir ilişki yoktur.
İSLAM DEVLETİN DİNİDİR
1959 tarihli Tunus Anayasası madde 1: Tunus özgür, bağımsız ve egemen bir devlettir; dini İslam, dili Arapça ve rejimi cumhuriyettir.
Cezayir Anayasası madde 2: İslam devletin dinidir.
Fas Krallığı Anayasası giriş bölümü, Fas Krallığı’nın bir İslam devleti olduğunu yazar.
Libya’da 1969 anayasasına göre İslam devlet dinidir. 1977 anayasasında ise Kuran’ın cemahiriye halkının yasası olduğunu yazar.
Mısır Anayasası madde 2: Devletin dini İslam, resmi dili Arapçadır; İslam şeriatının ilkeleri yasamanın temel kaynağını oluşturur.
Suriye Anayasası madde 3: (1) Cumhurbaşkanının dini İslam dini olmalıdır, (2) İslam hukuku yasamanın temel kaynağıdır.
Ürdün Krallığı Anayasası madde 2: İslam devlet dinidir ve resmi dil Arapçadır.
Suudi Arabistan Krallığı Temel Yasası madde 2: Suudi Arap Krallığı egemen bir İslam devletidir; dini İslam’dır; Kuran ve Peygamber sünneti anayasadır.
Yemen Anayasası madde 2: İslam devletin dinidir.
Kuveyt Anayasası madde 2: İslam devletin dinidir.
Bahreyn Anayasası madde 2: İslam devletin dinidir.
Katar 2003 anayasası madde 1: İslam Katar’ın dinidir.
Birleşik Arap Emirlikleri Anayasası madde 7: İslam, Birliğin resmi dinidir.
Irak Anayasası (madde 2) İslam, demokrasi ve insan hakları arasında bir bağlantı kurmaya çalışır: 1- İslam’ın ilkelerine; 2- Demokrasinin ilkelerine; 3- Anayasanın öngördüğü temel hak ve özgürlüklere aykırı yasa çıkarılamaz.
SUUDİ ARABİSTAN DURURKEN!
Modernleşmeye çalışan Arap devletlerinde, Batı hukukunun belirgin etkileri görülmesine karşın İslam hukukunun gölgesi egemendir. Ancak XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, bütün Arap devletlerinde (Mısır gibi en Batı yanlısı ülkede bile) yasaların yeniden İslamileştirilmesi (sadece özel hukuk değil, anayasa hukuku) akımı giderek güçlenmektedir.
Daha önce sayısını unuttuğum kadar yazdım: Arap toplumları için İslam ve Kuran, sadece din ve kutsal kitap değildir, aynı zamanda anayasa ve yasadır, edebiyattır, dildir, hukuktur. Böyle bir toplumun laikleşmesini, sekülerleşmesini beklemek hayal görmekten ileri gitmez. Hiçbir Arap devleti İslam’ı esas kabul etmeden, onu referans yapmadan anayasa yapamaz. Yani Arap devletinin anayasasında devletin sosyalist, demokratik sosyalist olduğu (Suriye, Mısır) yazabilir ama o anayasada laiklik ilkesi ya da din ve devlet ayrılığını ifade eden bir sözcük ve kavram yer alamaz.
Bu, Arap halklarının, Arap devletlerinin bileceği iş. Başkalarının onlara karışma hakları yoktur. Laikliği kabul etmeyen bu ülkelere dışarıdan ve zorla demokrasi ihraç etmek kesinlikle kabul edilemez. O zaman, İslam şeraitini anayasa kabul eden Suudi Arabistan Krallığı dururken Mısır’la, Tunus’la, Libya ile, Suriye ile uğraşmak neden?
Artık, Türkiye’nin Arap âlemine örnek olacağı türden saçma iddialar bir daha ağza alınmamalı. Benim korkum, AKP Türkiye’sinin, Arap ülkelerine benzetilmesi!
Böyle bir niyet olmasaydı, Türkiye’yi “adam eden” laiklik ilkesi ile bu kadar uğraşılır mıydı?
(Hürriyet)