Suriyeli komünistler İstanbul'da: 'Gerçekler çarpıtılıyor!'

~ 24.09.2011, Yeni Yaklaşımlar ~
Aralarında Suriye Komünistler Birliği’nin de bulunduğu Suriye Halk Kurtuluş ve Değişim Cephesi’ni temsilen bir heyet çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye geldi. Heyet bugün Taksim’de düzenlediği toplantıda yaşanan sürecin iç yüzünü anlattı.
Suriye’den gelen ve Türkiye’de çeşitli sol parti ve örgütlerle temas kurarak Suriye’de yaşanlarla ilgili bilgi veren heyette Suriye Komünistler Birliği Genel Sekreteri Kadri Cemil, Suriye Ulusal Sosyal Partisi Genel Başkanı Dr. Ali Haydar, yazar Mihail Avad ve yazar Şeref Abaza bulunuyor.
“Batılı basın gerçekleri çarpıtıyor”
Basın toplantısında ilk olarak söz alan Suriye Komünistler Birliği Genel Sekreteri ve kurulan Cephenin yöneticisi Kadri Cemil, Türkiye’ye gelişlerinin amacının Suriye’de yaşanan gelişmeleri anlatmak ve Türkiye’nin ilerici, devrimci ve komünist güçleriyle ilişkiler geliştirerek, Batı basınının dezenformasyonunun önüne geçmek ve esas gelişmeleri anlatmak olduğunu dile getirdi. Batı basının Suriye’de yaşanan gelişmeleri çarpıttığını belirten Cemil, bunun hâlâ devam ettiğini olmayan şeyleri olmuş gibi göstererek, gerçek olmayan olayları gerçekmiş gibi gösterdiğini dile getirdi.
“Emperyalizmin yaratıcı anarşisi”
Suriye’de olan bitenlerin bir bunalım olduğunu vurgulayan Cemil, yaşanan krizin kapitalizmin krizinden bağımsız olmadığını söyledi. ABD’nin kendi yaşadığı krizi bölge ülkelerine ihraç ettiğini belirten Cemil, bölge ülkelerine bu ihracı "yaratıcı anarşi" olarak niteledi. Bu gerçeklerin Suriye’de yaşanan krizin esas olarak dışarıdan geldiği anlamına gelmediğini belirten Cemil, yaşananların kapitalizmden kaynaklanan ve halkın yoksulluğundan kaynaklanan bir kriz olduğunu söyledi. Tek başına dışarıdan kaynaklanan bir açıklamaya kesin olarak karşı olduklarını, bununla birlikte akıllı olan herkesin dış güçlerinin etkisini hesaba katacağını vurgulayan Cemil, maddi temelin ülke içinde bağımsızlığın alındığı günden bu yana ciddi krizlerin yaşanması olduğunu ifade etti.
“89 güvenlik görevlisi katledildi”
Halk hareketlerinin yönetim tarafından bastırılmaya çalışması dışında bir diğer gerçeğin de İslamcı hareketin ve dış güçlerin hareketi kapsamaya çalışması olduğunu belirten Kadri Cemil şöyle konuştu:
“Dış basın yönetim tarafından gerçekleştirilen şiddet olaylarını ona katlayarak anlatıyor. Ama bazı olayları anlatmıyor. 2 ay önce bir yerde yönetime karşı barışçıl büyük bir gösteri yapıldı. İnsanlar sisteme karşı sloganlar atarak yürüdüler. Bu gösteriye paralel olarak yüzlerce silahlı kişi devletin güvenlik merkezini basarak 89 kişiyi katletti. Gösteri bu silahlı eylemin 500 metre ilersindeydi. Güvenlik merkezinde çok daha fazla kişinin ölmesini ise mitingi yapanlar engelledi. Onlar birçok güvenlik gücünü kurtardı. Ertesi günlerde bu silahlı güçler barışçıl gösteriyi yapanları kaçırdı ve işkence yaptı. Bunu yapan hareketler dış ve iç güçlerin desteğini arkasına alıyorlar.”
“Hareketin dış müdahalelerden kurtarılması gerekiyor”
Suriye’de anti-emperyalist, anti-siyonist ve yurtsever olmayanların iktidarda kalamayacağını belirten Cemil, Suriye’deki halk hareketlerinin dış müdahaleden kurtulmasının yolunun, dayanışma içinde olunması ve ilerici ve öncü güçlerin etkinliğinden geçtiğini söyledi. Krizin ülke içinde maddi bir zemini olduğunu dile getiren Cemil, ama bu bunalımın çeşitli çevrelerce kendi yararlarına kullanılmaya çalışıldğını belirtti.
“Var olan hareketleri güçlendirmeye çalışmalıyız”
Suriye Ulusal Sosyal Partisi Genel Başkanı Dr. Ali Haydar ise, var olan halk hareketlerini güçlendirmeyi, dış güçlerin mücadelesinden korumayı amaçladıklarını söyledi. Kan döken hareketlerin mücadeleden soyutlanması gerektiğini vurgulayan Haydar, dış güçlerin Suriye Ordusu'na işgalci bir güç gibi muamele etmesinin doğru olmadığını, ordunun hâlâ dış güçlere karşı olduğunu ifade etti.
Dış müdahaleye kesinlikle karşı olduklarını belirten Haydar, halk hareketine yabancı güçlerin müdahalesiyle mücadele ettiklerini ve muhalefet içindeki silahlı güçleri uzaklaştırmaya çalışacaklarını söyledi. Kanunlarda makyaj yapılarak sorunların çözülemeyeceğinin belirten Haydar, halkın çıkarlarını yansıtan yeni bir anayasa talepleri olduğunu ve ekonomik alanda uygulanan liberal ekonomik politikalarla bağı tamamen kopmuş bir ekonomik yapı kurmak istediklerini dile getirdi.
Esad yönetiminin ülke içinde hâlâ meşruiyetini yitirmemiş olduğunu vurgulayan Haydar, halkın yüzde 50'den daha fazla bir kesiminin Esad'ı desteklediğini söyledi. Türkiye'nin Suriye'ye olası bir müdahalenin parçası olabileceğini düşünmediklerini de belirten Haydar, hem TSK'nın hem de AKP'nin bu riski alamayacaklarını düşündüklerini söyledi.
Açıklamaların ardından ise Türkiyeli sol güçlerin de imzasına açılan bir sonuç metni açıklandı.
Sonuç metni:
Suriye’deki katılımcılar Suriye’deki meşru halk hareketinin yanında olduğumuzu ilan ederiz. Bunun dışında her türlü dış müdahalenin karşısındayız. Herkese çağrımız Suriye’de dökülen kanın derhal durması. Tek güvenli ve temel çıkış alanını olan, diyalog yoluyla demokratik ve siyasal bir çözüm talep ediyoruz. Suriye halkının bütün taleplerinin kabulünü istiyoruz. Türkiye’nin bölge politikasını kınıyoruz. Ayrıca füze kalkanı ve Kürt halkına dönük müdahaleyi de kınıyoruz.
(soL – İstanbul)
Hits: 1406