Türkiye Yalan Cumhuriyeti

~ 30.08.2014, Ataol BEHRAMOĞLU ~

Nüfusu 80 milyona yaklaşan ülkemizde yaklaşık 53 milyon seçmenden seçime katılan yaklaşık kırk milyonunun yarısından biraz fazlasının oylarıyla, başka bir hesaplamayla toplam nüfusun dörtte birinin oyuyla cumhurbaşkanı seçilen; bu demektir ki sanki ülke halkının büyük çoğunluğunun, neredeyse hepsinin oyuyla seçilmiş gibi “halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı” yalanıyla cilalanıp parlatılan kişi, bu satırları yazmakta olduğum sırada TBMM’de yalan yeminini yaparak koltuğuna tırmanacak.
Kaldı ki amaca ulaşmak için papaz kıyafetine bile girebileceğini söyleyen kişinin, “Atatürk ilke ve inkılapları”, “laik cumhuriyet”, “anayasa ve hukukun üstünlüğü”, “tarafsızlık” gibi kavram ve ilkelere bağlılık yemini ederken de rahatsızlık duymayacağını tahmin etmek güç değil. Çünkü yeminde yer alan bu kavram ve ilkelerin içlerinin çoktan boşaltılmış olduğunu, bir anlam ifade etmediklerini kendisi herkesten daha iyi bilmektedir…

***

Söz konusu kişinin başbakan atadığı özel kalem müdürünün 9 madde olarak açıklanan sözüm ona “manifesto”sunun da yalandan ibaret olacağı çok açık. Görelim:
Madde 1 - Son 12 yılda ulaştırmada, sağlıkta, eğitimde ve dış politikada büyük devrimlere imza atılmış. Yalan! Yapılanlar devrim değil rant ve talan ekonomisine altyapı hazırlıkları ve bu ekonominin gereğidir. Doğanın katledilmesi, tarihsel sit alanlarının yok edilmesi bunun içindir. Sağlık özel girişime teslim edilmiş, eğitim ise çökertilmiştir.
Madde 2 - Kültürel ve medeniyet restorasyonu. Eşit vatandaşlık hukuku. Kimsenin ötekileştirilmeyecek olması, vb... Yalan!.. Bu alanda yapılan ve yapılmakta olan her şey kültür ve uygarlık alanında eksik ve yanlışların giderilmesi değil, gerici anlayışın dayatılmasıdır.
Madde 3 - Çözüm süreci. Yalan! Çözüm değil çözülme süreci olduğu akıl ve sağduyusunu yitirmemiş herkesçe bilinip görülüyor.
Madde 4 - Özgürlüklere yeni ahlaki formasyon... Anadilinde eğitim, siyasi propaganda, başörtüsüne özgürlük vb... Yalan! Bunlar AKP döneminden öncelerde konuşulmuş, tartışılmış, önerilmiş şeyler. Anadilinde eğitim derken eski harfler, Arapça ve bütün eğitimin imam hatipleştirilmesi… Başörtüsü özgürlüğüymüş… Sizin amacınız özgürlük değil, ülkeyi görüntü olarak da Ortadoğulaştırmak… Kaldı ki aydın Ortadoğu kadını (örneğin Mısırlı, Suriyeli, Iraklı aydın kadın) giyim kuşamıyla da sizin anlayışınızdan fersah fersah ilerde. Müslüman Azerbaycan’ın caddelerinde tek bir türbanlı kız ya da kadın göremezsiniz. İnsan kendi ülkesi adına utanıyor.
Madde 5 - Yeni bir anayasaya gereksinim varmış! Yalan. Amacınız yurtseverlik anlamında bir ulusçuluğu, ülkenin ve ulusun bağımsızlık ve bütünlüğünü, demokrasinin kuvvetler ayrılığı ilkesini tümüyle ortadan kaldırmak.
Madde 6 - Paralelle mücadele! Yalan! Paraleli yaratan sizsiniz. Şimdi çıkarlar çatışıyor.
Madde 7 - Yolsuzlukla mücadele! İnsan yalan demeye bile utanıyor… Yolsuzluğun başının en tepeye tırmandığı ülkede, onun memuru yolsuzlukla mücadeleden söz edemez…
Madde 8 - Adalet ve yargı alanı! Eee, ne yapacaksınız? Hukuk erkinin tamamını en tepedekine bağlamak için elden geleni yapmaktan başka? Yani, yalanların en büyüğü.
Madde 9 - Ekonomik restorasyon! AKP iktidarları zamanında ekonomik sıçramalar yaşatılmış! Yalan! Ülke zenginlikleri satılıp savıldı, talan edildi. Ülke tarihinin en büyük cari açığı, en büyük sayıda işsizlik, can çekişen tarım, yerinde bile sayamayan sanayi…
Ve son bir ek olarak dış politika.. “Dış politikamız insani ve vicdani diplomasi”ye dayanıyormuş... “Zalimleri korkutan, mazlumları sevindiren bir dış politikamız” varmış... Boş laflar ve yalanlar!
Sen önce IŞİD’in elindeki (ölü mü, diri mi bilemediğimiz) tutsakların hesabını ver... Suriye hezimetinin hesabını ver ve öyle konuş... Yalan, yalan, yalan…
Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu ikilisinin cumhurbaşkanlığı ve başbakanlığı paylaştığı Türkiye Cumhuriyeti’ne, bundan böyle Türkiye Yalan Cumhuriyeti demede hiçbir abartı ve yanlışlık yoktur.  

Ataol BEHRAMOĞLU | Tüm Yazıları
Hits: 2046