ATATÜRK YAŞIYOR!

~ 11.11.2013, Av. Dr. Başar YALTI ~

Atatürk bir devrimcidir.

Her devrimci gibi Atatürk de radikal düşünüp, radikal davranmıştır.

Atatürk’ün temel amacı; öncelikle “fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür” yurttaşlar yaratmak, seküler bir toplum oluşturmak ve sonuçta demokratik ve laik bir cumhuriyet kurmaktır.

Bu amacın büyük ölçüde gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz. Savaşlar dahil, yirmi yıl bile sürmeyen bir zaman diliminde yapılanlar, ancak büyük bir başarı öyküsü olarak dillendirilebilir. Bugün geldiğimiz nokta, Atatürk’ün eserini tamamlayamadığını değil, sonraki kuşakların, bu esere sahip çıkamadıklarını, mirasyedi gibi davrandıklarını gösterir.

Atatürk’ü büyük yapan özelliklerinin başında izlediği metodoloji gelmektedir.

Atatürk; içinde bulunduğu toplumu ve tarihini tanıyan, nerede, ne zaman, ne yapacağını bilen, uz görülü, bütüncül düşünen büyük bir stratejdir.

Bağımsızlığını kazanamamış bir ülkede demokratik ve laik bir cumhuriyet kurulamaz. “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen bir önder için hem ülkesinin bağımsızlığı, hem yurttaşların özgürlüğü birinci derecede önemli ve önceliklidir.

Kurtuluş Savaşı emperyalizme karşı kazanılmış, tarihin akışına etki eden örnek bir savaştır.

Bütün devrimciler gibi Atatürk antiemperyalisttir.

Atatürk genç yaşında Avrupa’yı, Afrika’yı, Ortadoğu coğrafyasını görmüş ve yaşamıştır. Osmanlı imparatorluğunun geldiği aşama ve içinde bulunduğu durum her yurtsever gibi içini acıtmaktadır. Yurtseverler, ülkenin kurtuluşu için arayış içindedirler.

Atatürk’ün düşünceleri bu süreçte oluşmuş ve 19 Mayısta Anadolu’ya ayak bastığında büyük ölçüde belirginleşmiştir. Atatürk için çıkış yolu; batı uygarlığının yarattığı değerlerle uyumlu bağımsız bir ulus devlet olmaktır. Aklın aydınlığını, feodal gericiliğin, uyuşuk, mistik toplumsal yapısına hakim kılmaktır.

Fransız İhtilalinden çok etkilendiği açıktır.

Aydınlanma devriminin açtığı yoldan gitmek, aklın ve bilimin yol göstericiliğinde çağdaş toplum olabilmek… Bunun için her türlü tutucu, gerici baskı ve tahakkümden kurtulmak… Atatürk devriminin özü, özeti budur.

Atatürk sosyalist değildir. Bu çok açık. Atatürk’ün bugünkü anlaşılış şekli ile sosyal demokrasi tanımına uygun bir zemin hazırladığı daha iyi görülüyor. Ama biliyoruz ki sol düşünce, ancak aydınlanma felsefesinin yarattığı uygarlık ortamında filizlenip boyatabilir. Bu bakımdan sol çevrelerin de Atatürk’e sahip çıkmaları bir zorunluluk. Akıl ve diyalektik bunu gerektiriyor.

Elbette Atatürk’ün devlet ve toplum projesinde, durduğumuz yere göre birçok eksiklikler bulabiliriz. Bulacağımız eksiklikler O’nu küçültmez. Sadece bakış açınıza göre kendinize yeni görevler edinmenizi sağlar.

Türkiye günümüzde, hızla bir karanlığa doğru gidiyor. Gerici, çağdışı, otoriter bir muhafazakarlık, dinci yobazlık, toplumun tüm damarlarına adeta şırınga ediliyor.

Ama içinde bulunduğumuz koşullar, Atatürk’ü büyütüyor, küçültmüyor.

Atatürkçülüğün, dönemine göre çok ileride bir uygarlık projesi olduğu daha net görülüyor.

Özellikle kadınlar ve gençler bunun farkına varıyor. 

Bütün olarak halk, O’nun ilkelerine daha çok sarılıyor. Bir yaşam biçimi olarak, anlayış olarak, uygarlık tercihi olarak…

Bu kez koşulsuz ve aracısız.

….

Devrimciler ölmez, biliyoruz.

Atatürk yaşıyor…

 

Başar YALTI

 

Av. Dr. Başar YALTI | Tüm Yazıları
Hits: 2616