Ekim ayında yapılacak 2010 yılı Baro Başkanlığı seçimi için adayların isimleri adliye koridorlarında konuşulmaya başlandı.
Bilindiği üzere Ankara Barosu avukatları üç ana grup halinde örgütlenmişlerdir.
1- Demokratik Sol Avukatlar Grubu (DSAG)
2- Çağdaş Avukatlar Grubu (ÇAG)
3- Baroda Birlik Grubu (BBG)
Bu gruplardan Demokratik Sol Avukatlar Grubu (DSAG), seçime katılacak adaylarını ön seçimle belirlemektedir. Yapılan ön seçimin iki turlu olmakta, önce başkan adayı, daha sonra kurulların adayları belirlenmektedir.
Başkan adayını belirleyecek ön seçime, yaklaşık 5 ay kadar bir süre var. Bu süre içerisinde, 10.000 üyeli Başkent Barosunda yapılacak tanıtım çalışmaları için aslında zaman çok fazla sayılmaz. Bu zamanın bir – iki ayı gerçek adayların ortaya çıkması için nabız yoklamasıyla geçeceği düşünüldüğünde, sürenin kısalığından bile söz edilebilir.
Şimdiki Baro Başkanı Avukat Vedat Ahsen Coşar, yeniden aday olmayacağını daha önce açıklamıştı. Üç dönem başkanlık yapan Ahsen Coşar’dan sonra çok çekişmeli bir yarışın olacağının söylemek yanlış olmaz.
Adliye Koridorunda konuşulmayan aday isminin adaylıktan sayılmayacağını düşünerek, şimdiden, koridorlarda isimlerinden söz edilen adayları şu şekilde sıralayabiliriz:
Av. Cevat Balta
Av. Metin Feyzioğlu
Av. Recai Rahim Görgülü
Av. Şevket Şahap İnce
Bu isimlere, yenilerinin katılması, elbette sürpriz olmayacaktır. Gücünü sınamaya çalışanların yapacağı değerlendirmeler dikkate alındığında, yeni isimlerden söz etmek için bir ay daha beklemek gerekecektir.
Ülkenin önünde bekleyen Anayasa değişikliği tartışmaları, yargının yeniden yapılandırılması çalışmaları, bu çerçevede Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı ve Avukatlığın önündeki devasa sorunlar dikkate alındığında, Başkent Baro Başkanının önemi, daha çok öne çıkmaktadır.
2001 Yılında “YARGININ KURUCU UNSURU” unvanını alan savunma mesleği acaba buna sahip çıkarak bu kazanımı “ANAYASA” içine taşıyabilecekler mi? Taşımakla kalmayıp; yeniden yapılandırılacağı düşünülen;
Anayasa Mahkemesi, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay, Danıştay gibi yüksek yargı organlarında avukatların etkili temsilini sağlama becerisini gösterebilecek mi?
ECZACILAR, DOKTORLAR ve “TEKEL İŞÇİLERİ” gibi mücadele edenlerin arasına 70.000 “AVUKAT” neden katılmasın!
YENİ YAKLAŞIMLAR