Geçen yazıyı yazdığımda ben ülkenin dört bir yanından çıkıp gelmiş arkadaşlarıyla birlikte “kendini ifade etme protestosu yaptığı” çadıra gitmiş, onu dinlemiştim. Bu sefer o beni telefonla aradı. Sesinde “işinin ve ekmeğinin hakkını” savunmanın yüksek soyluluğu, kararlı diklenişi, yıkılmaz asaleti vardı.
Dedi ki yaz:
Başbakan “Devletin kasasını TEKEL işçisine soydurmayız” diyor ya aslında “Devletin kasasını TEKEL işçisine soydurmayız, biz soyarız” demek istiyor.
Sana belge sıralıyorum.
Dedi ki yaz:
Belge 1:
TEKEL’in alkol fabrikalarının sahibi Alkollü İçkiler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin bilançosunda borç olarak görünen 300 milyon lira, devirden bir hafta önce silindi. Bu borç TEKEL Genel Müdürlüğü hesabına aktarıldı. Yani borç devlette kaldı, fabrikalar borçsuz satıldı. 300 milyon lira, o dönemin kurlarına göre yaklaşık 250 milyon dolar eder. Yüksek Denetleme Kurulu Başdenetçisi Şenol Sarrafi, 300 milyon liralık borcu satıştan bir hafta önce silip, alıcıya değil devletin sırtına yüklemenin hukuka aykırı olduğunu 2004 yılı raporlarında yazdı. Meclis KİT Komisyonu’na taşıdı. 35 milletvekilinin, Başbakan’ın ve Maliye Bakanı’nın haberi oldu ama soygun önlenemedi.
***
Dedi ki yaz:
Belge 2:
TEKEL’in rakı ve şarap fabrikaları 2004 yılında 292 milyon dolara özel bir yerli şirkete satıldı. Fabrikaları 292 milyon dolara alanlar, bunları 2006 yılında 950 milyon dolara bir Amerikan şirketine sattılar. TEKEL’in fabrikalarının “daha satılırken soydurulduğunu” bütün gazeteler yazdı, milletvekillerinin, Başbakan’ın ve Maliye Bakanı’nın haberi vardı ama soygun yapılmış oldu.
***
Dedi ki yaz:
Belge 3:
TEKEL’in 5 sigara fabrikası, kentin merkezinde (Adana-Malatya-Tokat-Bitlis-Samsun) kalmış geniş, değerli arsalarıyla 1 milyar 720 milyon dolara yabancı şirkete satıldı. Bu fabrikalardan sadece Samsun Ballıca’nın yıllık faaliyet kârı 600 milyon TL idi. Sadece Samsun Ballıca fabrikasının 4 yıllık kârı karşılığı, 5 fabrika arsalarıyla yabancıya verilmiş oldu. Bu bilgiler Yüksek Denetleme Kurulu raporlarında yer aldı ve Meclis KİT Komisyonu’na getirilerek Başbakan, Maliye Bakanı, 35 milletvekili haberdar edildi ama sonuç değişmedi.
***
Dedi ki yaz:
Belge 4:
Sigara fabrikaları satılırken; toplumun bilgisinden kaçırılarak alıcıya kınalı kıyak yapıldı. İşlenmiş A grad ve B grad tütünlerden 25 bin ton (25 milyon kilo) tütün hediye edildi. Bu tütünün kilosu ortalama 5 dolar olduğuna göre, fabrikaların yeni alıcısına devletin deposundan 125 milyon dolar soydurulmuş oldu. Bunun hukuka uygun olmadığı Denetleme Kurulu raporlarında yer aldı, Meclis’te 35 milletvekili ile Başbakan ve Maliye Bakanı’na bildirildi.
***
Dedi ki yaz:
Belge 5:
Dünyanın en iyi tütünü işlenmiş A grad Türk tütünüdür. TEKEL, bu tütünleri Türk tütün üreticisinden kilosu ortalama 2.5 dolar ile 3 dolar arasında bir fiyata alır, kilo başına 50 cent işleme masrafı yapar ve elini öpene 7 dolara satardı. TEKEL özelleştirilme aşamasına girince bu tütünleri yine üreticiden 3 dolara almaya devam etti fakat kendisi 18-20 milyon dolar harcayarak teknolojilerini yenilediği kendi Yaprak Tütün Fabrikaları’nda işlemek yerine sayısı 25-30 olan tüccara kilosu 1 dolara satmaya başladı. Yani şu anda bile kilosunu 3 dolara üreticiden aldığı tütünü 1 dolara tüccara veriyor, tüccar TEKEL’den 1 dolara aldığı tütünü 50 cent işleme masrafı yaparak 7 dolara yabancıya elini öptürerek satıyor. Bu bilgiler de Yüksek Denetleme Kurulu raporlarında yer aldığı için 35 milletvekili ile Başbakan ve Maliye Bakanı tarafından biliniyor.
Dedi ki belgelere bak.
Ve halk uyansın diye otur yaz: Belgeler, “Devletin kasasını Tekel işçisine soydurmuyorlar fakat kendileri soyuyorlar” diye bağırıyor.
(Vatan 30 Ocak 2010)