Son olarak İstanbul Barosu Genel Kurulu’nun da toplanması ile barolarımız kongre sürecini tamamladı. Her ne kadar öncekilerde olduğu gibi bu dönemde de sadece organ seçimleri yapmakla yetinilip meslek sorunlarının çözümüne ilişkin yönlendirici ve bağlayıcı kararlar alınmamış ise de başlayan yeni dönemden umutlu olmak istiyoruz.
Barolarımız maddi sorunlarını büyük ölçüde aşmışlar; parasal güce, mesleğimize yakışır hizmet binalarına, sosyal tesislere, hizmet araçlarına, personele kavuşmuşlardır. Zaman, bu olanakları ve gücü kullanarak mesleğimizin sorunlarını çözme zamanıdır. Unutulmamalıdır ki zaman çok hızlı geçiyor ve avukat sayısı iki yılda yaklaşık üçbin artıyor.
Barolarımız ne yapacak?
- Hukuk fakültelerindeki niceliksel ve niteliksel çöküşe seyirci kalarak mezunlarının hemen hepsini avukatlık stajına kabul etmeye devam mı edecekler yoksa bu çöküşü önleyici müdahalelerde bulunma cesaretini mi gösterecekler.
- Baroların görevinin her başvuranı mesleğe kabul etmek olduğu anlayışı mı sürdürülecek yoksa avukat sayısını sınırlamaktan başlayarak mesleğe girişin kurallarını düzenleyen radikal kararlar mı alacaklar.
- Avukatlık stajını ve staj eğitimini angarya ve zaman kaybı olarak gösteren uygulamaları mı sürdürecekler yoksa staj süresini gerçekten mesleğe hazırlama dönemi haline mi getirecekler.
- Meslektaşlarımızın önemli bölümündeki “Baro bana ne veriyor ki ben baroyu sahipleneyim.” anlayışının somut sonucu olan baro genel kurularının pek çoğunda çoğunluk sağlanamamasına seyirci mi kalacaklar yoksa yeni bir “meslektaşla ilişkiler” anlayışı mı geliştirecekler.
- “Müdafi tayini” sorunlarını sadece görevlendirilen avukatların parasal sorunu olarak görmeye devam mı edecekler yoksa yanlış uygulamanın asıl zararı “ceza avukatlığı”na verdiğini görüp düzeltilmesi için gayret mi gösterecekler.
- Danıştay onayından da geçen Avukatlık Kanunu Yönetmeliği’nin “Sürekli Avukatlık Hizmetlerinde Uygulanacak Esaslar” ı düzenleyen 73/A, 73/B, 73/C, 73/D maddeleri kağıt üzerinde kalmaya devam mı edecek yoksa bu hükümlerin gereği yapılarak meslektaşlarımız Avukatlık Yasası’na, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne aykırı çalışmaktan kurtarılıp bu alandaki haksız rekabet önlenebilecek mi?
- Bu hükümlerin uygulanmaya başlanması ile avukatlık ücret sözleşmesinin baro onayından geçirilmesinin zorunlu olması yolunda bir adım atılabilecek mi?
Bütün bunların mesleğimizin yaşamsal sorunları olduğuna inanıyor ve hizmet için yaklaşık yirmi bir ayı kalan barolarımızın bu kısa süreyi en verimli başarılı şekilde geçirmelerini diliyorum.
26.12.2010
Av. İ. Güneş Gürseler