ARADAN 1 YIL GEÇTİ !
Ülkemizde yaşanan olaylar sarmalının hızı, kapsamı ve şiddeti giderek artmakta. Bu sarmaldan sıyrılarak, yaratılan girdabın içinde kaybolmamak ise neredeyse olanaksız. Yine de bir insan olarak dünyada yaşanan acılara, insanlara sorulmadan alınan ve uygulanan kararlara ve bu kararların neden olduğu felaketlere karşı kayıtsız kalmanın insan onuruna yakışmayacağını bilmek zorundayız. Üstelik öyle görünüyor ki, konu bizi de yakından ilgilendiriyor.
Japonya’da 11 Mart 2011 tarihindeki 9.0 şiddetindeki depremin ardından meydana gelen tsunami ve Fukuşima Nükleer Santralindeki patlamanın yarattığı dehşetin üzerinden tam bir yıl geçti. Japonya, deprem konusunda deneyimli bir ülkeydi. Şiddetli depremlere karşı tamamen olmasa da çok ciddi tedbirler almayı ve bunları yaşama geçirmeyi başarmıştı. Tsunami için ördüğü duvarlar yeterli olmamıştı. Ama Çernobil’den sonra ikinci büyük nükleer kaza olarak tarihteki yerini alan bu olay, geçtiğimiz bir yıl içinde Japonya dahil, pek çok ülkeyi Nükleer konusunda yeniden düşünmeye farklı kararlar almaya zorladı.
Neden? Çünkü bu zincirleme felakette yaklaşık 20 bin kişi hayatını kaybetmişti. Yaşanan felaketler sonunda 340 binden fazla kişi yerinden yurdundan oldu. Sadece radyasyon tehdidi nedeniyle yaşadığı bölgeyi terk etmek zorunda kalanların sayısı 90 bini buldu. Deprem ve tsunami,
Fukuşima Nükleer Santrali’nde ağır tahribata yol açmış, santralin soğutma düzeni arızalanmış, altı reaktörden üçünde çekirdek erimesi meydana gelmişti. Kısa bir süre önce Japon hükümetinin çekirdek erimesi tehdidinden, depremden sadece birkaç saat sonra haberdar olduğu ortaya çıktı (1). Oysa Hükümet uzun süre çekirdeğin erimediğini savunmuştu.
Fukişima’daki kazanın, geçen bir yıl içinde Japonya’da ve dünyada nükleer enerji konusundaki yaklaşımları nasıl etkilediğine kısa bir göz gezdirelim:
Japonya, felaketin ilk günlerini atlatır atlatmaz nükleer enerjiyi sorgulamaya başladı.
Başkent Tokyo’da bir araya gelen binlerce kişi, hep bir ağızdan nükleer enerjiden vazgeçilmesi ve yenilenebilir enerjilere ağırlık verilmesi talebini dile getirdi. Eylemciler enerji politikasında değişiklik talep etti.
Japonya hükümeti, depremle birlikte Fukuşima nükleer santralinde yaşanan yıkım ve sızıntı nedeniyle ülkenin nükleer enerjiye bağımlılık politikasını gözden geçirileceğini açıkladı.
Japonya’nın Fukuşima nükleer santralindeki iki reaktörde daha çekirdek erimesi olduğu açıklandı. Tepco şirketi, reaktörlerdeki yakıt çubuklarının sıvılaştığını duyururken, medya bugüne kadarki karar sürecini sorguluyor.
Almanya’daki 17 nükleer santralde yapılar dayanıklılık testi, güvenlik önlemlerinin olağanüstü büyük felaketlerde yeterli olmayabileceğini ortaya koydu. Uçak kazaları ya da terörist saldırılar, en büyük risk faktörleri.
Alman Meclisi, ülkedeki nükleer enerji santrallerinin 2022'ye kadar aşamalı olarak kapatılması planını kabul etti. Merkel hükümeti, kamuoyu baskısı nedeniyle nükleer enerji politikasında geri adım atmak zorunda kalmıştı.
26.08.2011 / Dw-World.de / Fukuşima, Kan’a da felaket getirdi.
Japonya'da 11 Mart'ta meydana gelen deprem siyaseti de vurdu. Fukuşima nükleer santralindeki felaketle mücadelede yoğun eleştirilere maruz kalan Japonya Başbakanı Naoto Kan görevinden istifa etti.
Fukuşima’daki felaket Almanya’nın en büyük şirketlerinden Siemens’e de geri adım attırdı. Nükleer enerjiden tamamen vazgeçtiğini duyuran şirket, bundan böyle nükleer santraller de kurmayacak.
İsviçre Parlamentosu nükleer santrallerini 2034 yılına kadar kapatma kararı aldı.
Almanya. İsviçre ve İtalya’nın ardından Belçika da nükleer enerji kullanmamaya karar verdi.
Japonya Fukuşima'daki nükleer santrali temizlemek ve devre dışı bırakmak için öngördüğü 40 yıl sürecek planını açıkladı.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, yapılan testler sonucunda Japonya’daki nükleer santrallerin uluslararası standartlara uygun olduğunu duyurdu. Ülkede şu anda 54 nükleer reaktörden sadece üçü faaliyette.
22.02.2012 / Dw.de / Radyoaktiviteye rağmen üretim
11 Mart 2011 tarihindeki tsunami felaketi ve akabindeki nükleer kazanın üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Fukuşima etrafında tahliye edilen bölgelerde yeniden çalışılıyor.
28.02.2012 / Hürriyet / Fukuşima felaketinin boyutları halktan gizlendi
Japonya'da 300 kişiyle görüşülerek hazırlanan bir rapora göre, Çernobil'den sonra meydana gelen en büyük nükleer felaketi hükümet 'önemsiz' olarak göstermeye çalışmış.
Bu haberlerin dışında, Fukişima’nın 2011’in sonunda, kontrol altına alınmasının mümkün olabileceği belirtildi ve Fukuşima nükleer santrali ile çevresinde oluşan tahribatın tümüyle temizlenmesinin yaklaşık kırk yılı bulabileceği yazıldı. Dünyanın henüz nükleer atıkların nasıl saklanacağı konusunda kesin bir çözüm üretememiş olduğunu da belirtelim.
Japonya'da Fukuşima nükleer faciasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen radyasyon korkusu günlük yaşama eşlik ediyor (2).
Bunlar sadece basına yansımış olan haberlerden küçücük bir bölüm (3). İnsan hikayelerinin yer almadığı soğuk, sıradan haberler. Ama şu birkaç satır olsun nükleer konusunda ne kadar hassas davranılması gerektiğini göstermiyor mu?
Peki biz ne yapıyoruz? Japonlarla santral kurmayı planlıyoruz ve santral tamamlandığında iki metre yakınında balık tutmayı düşünüyoruz. Ben söylemiyorum, inanın haberlerde okudum.
_____________________________
-
-
http://www.gezegenimiz.com/NewsDetail.asp?idHaber=6764&KategoriAdi=Nükleer Santral/Enerji/Kirlilik
-
Daha çok bilgi için: http://www.gezegenimiz.com
Hits: 2614