ADALET SİSTEMİ İFLAS ETMİŞTİR

~ 29.09.2011, Yeni Yaklaşımlar ~
Kapasitelerinin yaklaşık 4 katı tutuklu ve hükümlü barındıran Türkiye'’deki adalet sistemi, beş insanı daha kurban aldı.
Üç gün önce Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde meydana gelen ve beş tutuklunun bir günlük bir yolculuktan sonra yanarak can vermeleriyle sonuçlanan bu facia sadece bir ihmal araştırmasının konusu yapılabiliyor maalesef. Bu tür faciaları besleyen ve tutuklu ve hükümlüleri "zayiat" listesine eklemekten yorulmayan geleneksel sistemin çarpıklıkları gündemin ve sorgulamanın dışında tutulmaya devam ediliyor. Tabii ki; bu faciaların tarihsel ve siyasal sorumluları da, geleneksel kayıtsızlığın verdiği rahatlıkla yollarına devam etmekte, hiç bir beis görmüyorlar. Bu tür facialarla yüzleşecek, ne siyasi, ne de vicdani ve insani bir başlangıç yapılabiliyor. Fakat, artık açıkça ilan etmek gerekir ki; bu facia gerçekte hukuk, yargı ve adalet sistemimizin merkezindeki geleneksel sorumsuzluğu ve keyfiliği açığa çıkartan bir skandaldır ve adalet sistemimizin nasıl çarpık ve hem kendi mensuplarını, hem de kendi toplumunu öğüten bir çarka dönüştüğünün de en açık göstergesi olsa gerektir.
Adalet sisteminin kişinin hayat ve vücut bütünlüğünü, hak ve hürriyetlerini koruma yönündeki toplumsal işlevini bugüne kadar hatırlamayan, buna karşılık, bu asli işlevinin yerine kendi güç, kudret ve keyfiyetini hatırlatmaktan da hiç geri durmayan bu sorumsuz adalet geleneği kendisine yeni kurbanlar aramaya ve bulmaya devam ediyor.
Bu tarihsel ve siyasi gelenek ile açık, net ve demokratik bir yüzleşme yaşanmadığı sürece de, yeni kurbanlar bulacak ve yeni ocakları yakmaya devam edecektir. Bu kurbanlar bir gün yargı mensuplarının bizzat kendileri olabileceği gibi, bir başka gün tutuklu ve hükümlüler ve bir başka zaman da toplumdaki herhangi bir birey olacaktır. 
Genel olarak bakıldığında yargı, kendi mensuplarına sürekli angarya yükleyen ve ezen bir makine, cezaevleri "adalet zayiatı" listesine yeni kurbanlar veren bir çark ve genel olarak adalet sistemi de topluma hiç bir güvenlik vaat etmeyen bir yapı arzetmeye devam etmektedir. Artık; şiddet ve iktidar odaklı yapısı ve kadrosuyla günü kotarmayı şiar edinmiş bu ürkütücü adalet sisteminin mağdurları arasına başkalarının da katılmaması için, acilen bu yapı ve gelenek ile hesaplaşılması ve adalet sisteminin insancıl bir yeniden inşa sürecinden geçirilmesi zaruridir. 

Yeni bir yargı kültürü ve yeni bir adalet sisteminin inşasına yönelik ilk ve acil adım bu tür trajedilere yapıcı ve insani bir bakış açısı geliştirmek ve daha önemlisi yeni bir tarihi dönemin başlaması için siyasi sorumluluğunu üstlenmektir.

Bu itibarla, doğru, adil ve sağlıklı bir başlangıç için Adalet Bakanı, Adalet Bakanı Müşteşarı ve Ceza Ve Tevkif Evleri Genel Müdürü'nün bu tarihi trajedinin siyasi sorumluluğunu üstlenerek istifa etmeleri ve topluma kıymet veren yeni bir geleneğin oluşturulması için yolun açılması zaruridir.

Yargı ve ülke kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Demokrat Yargı Yönetim Kurulu 
Hits: 1254