Yandaş medya ile iktidara bağlı kuruluşlar, Validebağ konusunda hep bir ağızdan CHP’ye veryansın etmeyi sürdürüyorlar.
Saldırıların hedefine oturtulan CHP’ye yöneltilen suçlamalar, din düşmanlığı, cami düşmanlığı, ezan düşmanlığı. Hafta sonunda yandaş kuruluşlardan İnanç Özgürlüğü Platformu ile Kocaeli Platformu da aynı doğrultuda bildiriler yayımladılar.
Bu iki kuruluş inanç özgürlüğü kalkanı ardında dini siyasete alet etmeyi hiç ıskalamazlar.
Zaten AKP’nin oyunu da bu.
25 Ekim’de bu köşede “Validebağ Yağması AKP’nin Aynası” başlıklı yazıda da belirtmeye çalıştığım gibi, Validebağ’da oynanan tipik bir AKP oyunudur.
Validebağ’da ranta yönelik olarak tarih ve doğa yağması söz konusudur.
Bu amaca yönelirken her türlü hoşgörüsüzlük ve baskı yöntemlerinin uygulanacağı bizzat, “Bu memlekette fazla iyi niyet ve hoşgörü karşınızdakini azdırıyor” diyen AKP,Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen tarafından ilan edilmiştir.
Nitekim öyle de olmuş, dozerler TOMA’ların korumasında inşaat alanı yapılmak istenen yere sokulmuştur.
Bunlar yapılırken ada, pafta numaraları değiştirilerek, sahtecilikle, hukuk tanımazlıkla yargı kararları hiçe sayılmıştır.
Bütün amaç, Validebağ’ı ranta açmaktır. Cami, yeni rant alanının kilidini açacak sihirli anahtar olarak tutulmaktadır.
***
Camiyi öne sürmek, klasik bir AKP taktiğidir. Böylelikle avantaya karşı çıkanlar din düşmanı olarak gösterilerek sindirilecektir.
Bütün hesaplar bunun üzerine kurulmuş, bütün oyunlar bunun üzerine bina edilmeye başlanmıştır.
Günlerdir, yandaş medya ile yandaş kuruluşlar, bu yönde propagandalarını sürdürmektedirler.
Böylelikle konu saptırılmakta, Validebağ yağması ibadet özgürlüğü, dindarlık kalkanı arkasına yerleştirilmektedir.
Oysa bölgede cami ihtiyacı olmadığı, İstanbul’un eski belediye başkanı Milli Görüş kökenli Ali Müfit Gürtuna tarafından açıklıkla dile getirilmiştir.
Ama bütün bunlar bir anlam ifade etmiyor, AKP oyunu sürdürüyor.
Oyun talan, yağma oyunudur. Oyun, kural tanımama, oyun her türlü baskıyı uygulama, oyun yalan söyleme, oyun hukuku hiçe sayma, oyun dini yalnız siyasete değil, aynı zamanda ticarete, daha da ötesi talana ve yağmaya alet etme oyunudur.
AKP bu oyunu iyi hem de çok iyi oynuyor.
AKP bu oyunu oynarken, yanlış algı oluşturup istediği yöne sürükleyebileceği bir tabana güvenmektedir.
O tabanı bu denli güvenilir ve edilgen hale sokma görevi de yandaş medyaya düşmekte; yandaş medya bu görevi hakkıyla yerine getirmektedir.
***
Bir yandan talanı ve yağmayı hukuk tanımazlıkla şiddetlenen baskının, öte yandan dini yağmaya alet etmenin ardına saklayan bu oyunu, AKP’nin iyi hem de çok iyi oynadığının kanıtı da CHP’nin, oyunu AKP’nin çekmek istediği alanda kabul etmek durumuna düşmesidir.
Nitekim, Validebağ’da olay mahalini ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehm-et Bekaroğlu şu açıklamayı yapmıştır:
-Mahkeme karar verirse, Diyanet İşleri Başkanı da buraya cami yapılacak derse, ben CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak ilan ediyorum, bu camiyi biz yapacağız.
Dostum Işık Kansu bu sözlere yer verdiği cumartesi günkü “Ankara Kulisi” köşesinde, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in 800 m2 üzerinde cami ve mescit yapılacağını açıkladığını da belirtiyordu.
Görürsünüz, Mehmet Bekaroğlu’nun bu çıkışları hiçbir şeye yaramayacak, AKP kendilerini yine din, cami, ezan düşmanlığıyla suçlamaya devam edecektir.
Sonunda ister misiniz caminin ihalesi CHP’ye kalsın!
CHP camiyi inşa eder, AKP de rant yapılarını.
Öyle olsa bile yine de sonuç değişmeyecektir. Camiyi CHP yapsa bile dindar AKP olacaktır; din düşmanı, cami düşmanı, ezan düşmanı da CHP.
Dedik ya, AKP bu oyunu çok iyi oynuyor!
Düzeltme: İki değerli okurum, Yücel Tangün ve Selim Akınoğlu uyardılar. Pazar günkü yazımda Einstein’ın olduğunu yazdığım tümce Rabelais’ye aitmiş, düzeltenlere teşekkür ederim. A.S.