Kutuda duran para doğurdu. Vakıf havuzuna akan para doğrulandı. Doğuran para ve doğrulanan para ikisi de döviz cinsinden.
Eurolar doğuruyor.
Dolarlar doğrulanıyor.
Doğrulanan dolarla doğuran euroların ikisi de geliyor, aynı yakın  kişiler, aynı kopmaz ilişkiler, aynı kökten korumalar ve kollamalara  bağlanıyor. Başbakan’ın oğlu Bilal’in yönetiminde olduğu TÜRGEV’e  yurtdışından gönderilen bağış dövizin; “99 milyon 999 bin 990 dolar”  olduğu doğrulandı.
Bağışı gönderen ise gizleniyor.
Haber verdiler.
Kutu da doğurdu.
Kutu yeniden açılmış.
Dikkatlice bakılmış.
Yeniden sayım yapılmış
2.5 milyon euro.
2.5 milyon dolar.
Çıkmış.
Yeni parite hesaplarına göre kutudaki para 4.5 milyon dolar değil 6 milyon dolar çıkmış.
* * * *
Herhalde.
Zeka testinden geçirdiler!
Keskin zekalı diyorlar.
Bu kutucu bankacı!
Durduğu yerde, yeniden sayım yapılınca, doğuran bu kadar yüklü parayı  niçin bankasının güvenli kasalarında değil de evinin ayakkabılığındaki  kutularda tutuyordu?
Arkadaş!
Aradan 113 gün geçti.
17 Aralık’tan bu yana bu basit, açık, kolay soruya ne bankacının  kendisi, ne bankacının profesör avukatı, ne bankacıyı devlet bankası  Halkbank’ın Genel Müdürlüğü’ne atayan Ekonomiden Sorumlu Bakan Ali  Babacan, ne bankacıyı oğlu gibi koruyup kollayan Tayyip Erdoğan cevap  verdi.
Soru çok açık:
6 milyon dolar niçin kutudaydı?
* * * *
Bankacının kendisini geç.
Susma hakkını kullanıyor.
Avukatı bir kenara koy.
Başbakan zaten taraf.
Ekonomiden ve devlet bankalarından sorumlu Bakan Ali Babacan olur verip  “atanabilir suflesi” yapmamış olsaydı bu “kutucu bankacı” Orta Asya’dan  Kafkaslar’a, Balkanlar’dan Avrupa’nın hemen her ülkesine kadar uzanan  coğrafyada şubeleri ve kendi iştirakleri olan, hem topladığı mevduat,  hem açtığı kredi, hem çalıştırdığı personel açısından Türkiye’nin en  büyük bankası Ziraat’in yönetim kuruluna getirilemezdi.
* * * *
Babacan’a soruyorum:
Sayın Ali Babacan siz, partinizin sözcüleri ve Cumhurbaşkanı olmaya  hazırlanan Başbakan, her iki lafının arasında “Eski Türkiye artık yok…  Yeni Türkiye’yi biz kurduk…” diyorsunuz. Eski Türkiye dediğiniz 2001  yılında, patlayan banka hortumlamaları sonrası haklarında dava açılmış  tam 37 banka genel müdürü ve yardımcısının başka bir bankada görev  almasına izin verilmemişti. Siz Yeni Türkiye kurucuları ne yaptınız:  Hakkında yolsuzluk ve rüşvetten dava açılmış olan kutucu bankacı  Süleyman Aslan’ı Halkbank’tan alıp Ziraat Bankası yönetimine oturttunuz.
Hangi vicdana göre atadınız?
Utanmadınız mı?
* * * *
Kutucu, Ziraat’a ne yapacak?
İktidar yandaşı Sabah Gazetesi ile ATV’yi destekleyip beslemek için  devletten ihale alan ve “Milletin a…na koyacağız” diyen işadamlarınca  oluşturulan havuza Ziraat Bankası’ndan 200 milyon dolar kredi  pompalanmıştı. Kutucu Bankacı, Ziraat’ta “Sabah’ın havuzundaki giriş ve  çıkışları ve nakit akış tablosunu mu” yönetecek?
Ali Babacan sağır oldu.
Soruları duymuyor.
En korkunç sağır işitmek istemeyendir.
sözcü