Sevgili,
Kör adam, tam da ısıtmayan ateşin çevresinde toplanmış olanlara canavarlar, yarı tanrılar, tanrılar ve fanilerle dolu dünyanın, aşk, savaş, yolculuk maceralarını anlattıkça, dinleyenler soğuğu, karanlığı unutuyorlar, geceleri gün, karanlıkları ışık oluyordu.
Öyküleri anlatan kör adamın gördüklerinin acaba ne kadarını, dinleyenler, görürler görebiliyorlardı?
Binlerce yıldan sonra insanlar ellerinde iyiden yana bilge Jedi’lerin ışın kılıçları sırtlarında masalın kötü kişisi Darth Vader’ın pelerini, başlarında o garip ürkütücü maskesi ile sanayi ötesi bilgi toplumunun çağdaş masalının içine giriyorlardı.
Bu kez, geçmişte kör adamın anlattıkları görüntülerle sunuluyordu, hem de üç boyutlu olarak.
Binlerce yıl aradan sonra, insanoğlu masal peşinde koşmayı masal da egemenliğini sürdürüyordu.
Bilgi toplumu teknolojisi ürünü masalların öyküleri değişmiş olmakla birlikte özü aynı kalmıştı. Yine güç, tutku, sevgi, aşk ihanet, yiğitlik vb. öğeleriyle bezeliydiler.
Şu farkla ki, eski masallarda uçan insanlar gibi düşsel olan öğeler, artık gerçek yaşamın bir parçası olmuşlardı.
***
Hayal sanılanlar, birer birer gerçekleşiyor, yerini gerçeklerin gemleyemediği yeni hayaller alıyor...
Homeros’tan bu yana insanlık nereden nereye gelmiş olmasına karşın hâlâ masal peşinde koşmayı sürdürüyor, eskilerin hayal bile edemeyecekleri, yeni öykülerle sürüyor masal çağı.
Yeni teknolojinin ürünü, masallar, yani hayallerimiz, kapitalizmle birlikte her şey gibi metalaşmıştır.
Halt etmiş “hayal para etmez” diyenler! Hayal de artık satışında büyük paraların döndüğü bir sektör.
17 Aralık 2015’te yedinci bölümü, Türkiye’de dahil dünyanın birçok yerinde aynı anda gösterime giren Star Wars (Yıldız Savaşları) filmi çağdaş bir masal. 200 milyon dolar masrafla çekilen masal filmin (bilgisayarın sunduğu olanaklar olmasaydı, ne bu olağanüstü görüntüler elde edilebilirdi, ne de bu görsel şölen bu paraya mal edilebilirdi) gişe hasılatı olarak 2 milyar dolar bırakması bekleniyor.
Ama bu buzdağının görünen kısmı. Buna DVD ve dijital film bilgisayar oyunu ve oyuncak satışlarından gelen hasılatı da eklediğinde, ciro daha da artıyor.
Kısacası, ilk Star Wars çevrildiğinden bu yana geçen 38 yılda 40 milyar dolarlık bir ekonomi oluşmuş.
***
Tabii, bu sonuçta masalın oluşturulması, görselleştirilmesi kadar pazarlanmasının da payı var.
Çağımız pazarlama çağı. Her şey, ama her şey pazarlamaya tâbi. Sanayi ürünlerimiz, sportif yeteneklerimiz, sanatsal becerilerimiz, doğal güzelliklerimiz, siyasal projelerimiz, hayallerimiz, masallarımız, hatta tesellilerimiz...
Devirler kapanıyor, devirler açılıyor, ama masal çağı değişmiyor, yalnızca masallarımız da meta oluyor ve masallarla birlikte daha bize neler sokuşturuluyor hepsi bu.
Bu söylediklerimden sakın çağdaş masal Yıldız Savaşları’na karşı olduğumu sanma!
Masala değil, metalaşmaya karşıyım. Sömürüsüz dünya, illa masalsız değil...
Ama sömürüsüz dünya masal da değil.
Star Wars 7 masalların ölmeyeceğini bir kez daha gösterdi.
Bu olgu da sevgili bana dönme dolapları anımsattı. Sahi, çocukluğumuzun bütün oyuncakları ve oyunları birer birer yok olurken lunaparklardaki seçkin yerleri hiç değişmeyen, “dönme dolap”ın saltanatının hâlâ sürmesini nasıl açıklayacağız?