SEBAHAT KARAKOYUN / ELÇİN YILDIRAL
AKP’nin kişinin üstü, eşyası, konutu ve işyerinin aranmasında somut delillere dayalı “kuvvetli şüphe’’ yerine “makul şüphe’’yi yeterli sayan düzenlemesinin aralık ayında yürürlüğe girmesinin ardından bu hükme dayanarak düzenlenen operasyonlar ve tutuklamalarla pek çok hukuki skandala imza atıldı. Ankara Katliamı’nın ardından hükümet adına sorumluluğu göz ardı etmeye yönelik açıklamalar yapılırken intihar eylemi yapabileceklerin listesinin ellerinde olduğunu belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Bir eylem hazırlığı içinde ama bunu gerçek bir eyleme dönüştürmedikçe veya elinizde o eylemin olabileceğine dair bir veri olmadıkça tutuklayamazsınız” açıklaması tepkilere neden oldu.
Cinayetlerin itirafı
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, Davutoğlu’nun açıklamasının, “Bugüne kadar iktidarın yol verdiği ve önünü açtığı cinayetlerin ve katliamların itirafı” olduğunu belirtti. Cihaner, “İktidarları boyunca eylemsiz suçlar icat edip soyut örgüt üyeliği suçlamalarıyla öğrencileri, aydınları, gazetecileri, askerleri yıllarca özgürlüklerinden yoksun kıldılar. Şimdi ise eylem emri bekleyen intihar eylemcilerinin ancak ‘eylemi gerçekleştirdiklerinde’ soruşturulabileceğini söylüyorlar. Elinde ‘intihar eylemcisi listesi’ tutup eylem yapmalarını bekleyen zihniyetin halen IŞİD’i ‘dışlanmış, hakarete uğramış, öfkeli kişilerin reaksiyonu’ olarak gördüğü anlaşılmaktadır. Daha da vahimi bu yaklaşımın yargıya ve güvenlik güçlerine de hâkim olduğu anlaşılmaktadır” dedi.
Özel seçilen hâkimler
Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen de, “Yürürlükteki düzenlemeye göre, tutuklama kararı için suçun işlenmiş olması gerekmediğini, suçun işleneceğine dair ikna edici verilerin yeterli sayıldığını, delillerin iddianamenin mahkemeye sunulmasından önceki aşamada toplandığını” belirtti. Türmen, “Özel olarak seçtikleri sulh ceza hâkimleri aracılığıyla iktidara muhelefet edenler kolaylıkla tutuklanırken, iktidarın yanında olanların ifade verip serbest bırakıldığına ilişkin sayısız örnek sıralanabilir” diye konuştu.
Katliamcılar sokakta
CHP’nin savcı kökenli milletvekillerinden Ömer Süha Aldan da, “Bir kişiyi canlı bomba şüphesiyle takip ediyorsanız elinizde birtakım veriler var demektir. Canlı bomba üzerine bombayı bağladığı anda zaten patlatacaktır. Davutoğlu’nun açıklaması ‘Makul şüpheli’ diye pek çok insanın cezaevlerine tıkıldığı, yazanın, çizenin, düşünenin gözaltına alındığı bir ülkede, potansiyel katliamcının sokaklarda dolaştığı bir ülke haline getirildiğinin itirafıdır” dedi.
Tasarıyken uygulandı
AKP’nin “paralel yapıyla mücadele” adı altında TBMM'den geçirdiği “makul şüphe” düzenlemesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayıyla 12 Aralık 2014’te Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye’ye yönelik canlı bomba eylemlerinin gerçekleştirileceği, canlı bombaların Türkiye’ye geçtikleri, açık kimlikleri, nerede örgütlendikleri bilinmesine karşın uzun bir süre IŞİD’e karşı ciddi adımların atılmadığı AKP hükümeti döneminde, geçen yılın kasım ayında sadece 16 IŞİD üyesinin tutuklu olduğu bizzat dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından açıklandı. Oysa “makul şüphe” düzenlemesi henüz yasa tarası halindeyken, AKP’ye muhalif olan ya da AKP'yi eleştiren çok sayıda kişi, “makul şüphe”ye dayanılarak gözaltına alındığı ya da tutuklandığı sırada; IŞİD üyeleri Adıyaman, Antep Hatay, Urfa gibi Türkiye’nin Suriye ile sınır illerinde ve İstanbul’un Fatih ilçesi ile Ankara’nın Hacıbayram semtinde MİT’in ve emniyetin gözü önünde hücre evleri oluşturdu.
***
İlk kurbanlar
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı AKP İzmir İl Başkanlığı kongresinden önce Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) İzmir İl Başkanı Semra Uzunok’un da aralarında bulunduğu 8 kişi, 31 Ocak 2015 günü Alsancak’ta “makul şüphe” iddiası ile polislerce gözaltına alındı.
http://www.birgun.net/haber-detay/yol-verilen-katliamin-itirafi-92191.html
Sosyal medyada ‘17 Aralık soruşturmasını kapatan savcıyı unutmayın’ mesajını paylaşan gazeteci Sedef Kabaş’ın 5 yıl hapsi istendi. Kabaş, beraat etti.
Konya’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği ileri sürülen lise öğrencisi 16 yaşındaki M.E.A. 24 Aralık 2014 günü okulunda gözaltına alındı, aynı gün tutuklandı. 2 gün sonra serbest bırakıldı.
1 Mayıs’ta makul şüphe yasası uygulandı. 408 kişi gözaltına alındı, 19 kişi Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek, kamu malına zarar vermek, terör örgütü üyeliği iddialarıyla tutuklandı.