Ankara’da Barış Mitingi öncesi meydana gelen bombalı saldırıda hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve Milletimize başsağlığı diliyor; yaralıların bir an önce şifa bulmasını temenni ediyoruz.
Terör örgütlerini muhatap alarak işbirliği yapan, Ortadoğu’yu bilmeksizin mezhepsel yaklaşımlar sergileyen sığ ve hayalci dış politika, bizi bir yandan dünyada yalnızlığa itmiş, diğer yandan terör örgütlerinin her zamankinden daha çok hedefi haline getirmiştir.
Buna bağlı olarak Türkiye, yabancı istihbarat örgütlerinin birbirlerine ve devletimize karşı güç gösterilerinde bulunduğu, sonunda bedelini halkımızın canıyla ödediği sahipsiz ve kanlı bir arenaya dönüştürülmektedir.
Bu noktaya varılmasında, devletimizin “Yurtta Barış Dünyada Barış” ilkesine dayanan gerçekçi dış politikasını yürütmüş olan Dışişleri mensuplarımızın tasfiyesi ya da etkisizleştirilmesinin rolü büyüktür. Aynı şekilde, terörist ile halkı birbirinden ayırmayı bilen, terörle mücadelede bilgili ve tecrübeli kadroların tasfiyesi, karşılaştığımız bu büyük saldırılara yönelik olarak ortak akıl geliştirmemizi zorlaştırmaktadır. Önerimiz, bir kanun değişikliği yapılarak tasfiye edilmiş bu kadroların göreve çağrılmasıdır.
Toplumu birbirine kırdırarak varılacak yer, sonu gelmez bir iç savaşlar dizisidir. Devletin teröre karşı en etkili gücü ise daima hukuka uygun davranmak suretiyle meşruiyetini korumaktır. Çözüm, demokrasiden uzaklaşmak değil, hukuk devletine ve demokrasinin temel ilkelerine bütün gücümüzle sarılmaktır.
Türkiye’yi etnik bir çatışmaya sürükleyerek bölünmesini isteyenler başaramayacaklardır. Her türlü etnik, dinsel, mezhepsel unsurların dışında tanımlanan Milletimizin gücü, birlikteliğimizdedir. “Millet” olmaktan vazgeçerek değil, her türlü siyasi kaygı ve beklentiden arınarak birbirimize daha da sıkı kenetlenerek bu karanlık günlerin üstesinden geleceğiz.
Türkiye Barolar Birliği, barolar ve avukatlar olarak, bu olaydaki güvenlik ve istihbarat eksikliklerinin tüm ayrıntılarıyla araştırılmasını ve aydınlatılmasını, sorumlularının derhal hesap vermelerini ve “sorumsuz sorumluların” çağdaş demokratik ülkelerde olduğu gibi derhal istifasını talep ediyoruz.
77 milyon insanımızın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla gurur ve güven duymasını sağlamanın yolu, hepimizin adalet, insan hakları ve demokrasi paydasında buluşmasıdır. Türkiye Barolar Birliği bunu başarmak için üzerine düşeni her zaman olduğu gibi, hiç kimseden çekinmeden yapmaya kararlılıkla devam edecektir.
MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞ OLSUN
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ