Türkiye Barolar Birliği, ‘Hukuk Fakültelerini Ölçme ve Değerlendirme Projesi’ni başlattı. Hukuk fakültelerindeki eğitim kalitesini arttırmak için hayata geçirilen uygulamayla, 37 üniversitenin hukuk fakültesiyle işbirliği yapıldı. Buna göre 2 yıl olarak belirlenen geçiş sürecinin ardından profesör sayısı, yayın kalitesi, uygulamalı dersler, donanımlı kütüphane gibi şartları taşımayan fakülteler kamuoyu ile paylaşılacak. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, artan hukuk fakültesi sayını eleştirerek “Hukuk kuralları için kararlıyız” dedi.
Türkiye Barolar Birliği’nin, 37 hukuk fakültesi dekanı ile yaptığı görüşmeler sonrasında başlatılan projeyle, sayısı artan hukuk bölümlerinin eğitim kalitesinin yükseltilmesi hedefleniyor. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, hukuk fakültelerinin sayısının hızla artmasından endişe duyduklarını belirterek, “2010 akademik yılında hukuk okullarının sayısı Türkiye’de 42’ydi, 2015’te 100’ü geçti. 100’ü aşkın sayıda olan hukuk fakülteleri hükümetin işine gelir. Avukatların kalitesi düştükçe denge kontrol mekanizması zayıflar” dedi.
1945’ten bu yana Antik ve Roma Hukuku alanlarında çalışan SIHDA (Société Internationale Fernand De Visscher pour l’Histoire des Droits de l’Antiquité) topluluğunun, bu yıl MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde gerçekleştirilen 69’uncu toplantısında, açılış konuşması yapan Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye’nin son günlerde zor zamanlardan geçtiğini, kalplerin acı ile dolduğunu anlattı. Hukuk fakültelerine bu yıl taban puan şartının getirilmesine karşı Danıştay’da açılan davada YÖK’ün yanında olduklarını söyleyen Feyzioğlu, açılış konuşmasında dünyanın farklı ülkelerinden gelen 170 hukukçuya hitaben şunları söyledi:
HUKUK FAKÜLTESİ SAYISI 100’Ü GEÇTİ
“Türkiye Barolar Birliği, 79 baroda 90 bin avukatı, hukukçuyu temsil ediyor. Hukuk devletinde hakim ve savcılar bilmelidir ki avukatlar olmadan hukuk ve demokrasiden bahsedilemez. 2010 akademik yılında hukuk okullarının sayısı Türkiye’de 42’ydi, 2015’te 100’ü geçti. 100’ü aşkın sayıda olan hukuk fakülteleri hükümetin işine gelir. Avukatların kalitesi düştükçe denge kontrol mekanizması zayıflar. Hukuk fakültesi sayısındaki artışı destekleyecek nitelikte akademisyenimiz yok. Profesörleri ağaçlardan toplamıyoruz. Profesör olmak için birkaç yıl gerekiyor. Belki sizler için çok şaşırtıcı ama bizim baro sınavımız yok. Çünkü hükümet 13 yıldır baro sınavına karşı. Çok güncel nedenlerden dolayı önerdiğimiz, avukatlık kanununda yapılmak istenen tasarılar reddedildi. Aynı sebeple artan hukuk fakültelerinin sayısına karşı değiller. Elbette bizler yeni okulların açılmasına karşı değiliz ama belli standartlar, kalite olmak zorunda. Baro sınavı için kendi yönetmeliğimizi yazıp Resmi Gazete’de yayımladık. Ertesi hafta hükümet yeni yasa ile baro sınavını engelledi. Düzenlemeler parlamento tarafından kabul edilmedi. Pes etmedik ve hukuk fakültelerinin dekanlarına başvurduk. 37 dekanın işbirliğiyle, hukuk fakültelerine minimum standartları belirledik. Hukuk kuralları için kararlıyız. Bu bir savaş, kavga. Hukuk fakültelerine bu kriterler için geçiş dönemi tanıyacağız. Ardından hangi fakültelerin bu standartlara uyup uymadığını kamuoyuna açıklayacağız. Bu kriterlere uymayan fakültelerin mezunlarını baroya kabul etmeyeceğiz. Avukatlık sınavı için yeni parlamentodan beklentimiz var. Şu an hukuk fakültelerinden mezun öğrenciler arasında uçurum var. Bir tarafta çok vasıflı öğrenciler, diğer yanda işin a, b, c’sini bilmeyenler yetişiyor. Hukuk fakültelerinin açılmasına izin veren, devlet. Minimum standartları getirmeyen yine devlet. Demokrasinin temel ilkelerini yorumlayacak, yabancı dil bilen, dünyayı tanıyan, özgürlük anlayışı olan, kaliteli eğitim almış hukukçular yetiştirmemiz gerekiyor. Bu konuda sorun var ama çözmek için gerekli irademiz de var.”
Proje neleri kapsayacak?
Projede Türkiye genelinde 37 üniversitenin hukuk fakültesi yer alıyor. Buna göre Türkiye Barolar Birliği ve hukuk fakülteleri dekanlarıyla belirlenen kriterler, proje kapsamında uygulanacak. Eğitim kalitesini arttırmayı hedefleyen çalışma kapsamında, fakültelerin profesör, doçent sayılarına bakılacak. Öğrenci sayısına göre yeterlilik aranacak. Fakültenin sosyal imkanları genişletilecek. Ulusal ve uluslararası sayıda nitelikli bilimsel yayınların, kitapların olması sağlanacak. Fakültelerin kütüphanelerinin bulunması, uygulamaya yönelik derslerin olması minimum şartlar arasında yer alacak. Üniversitelere uygulama için bu yıldan itibaren 1 ile 2 yıl arasında geçiş süreci verilecek. Bir yılın ardından gerekli standartları olmayan fakülteler kamuoyu ile paylaşılacak. 2 yıl sonra kriterler genişletilecek.
http://www.hurriyet.com.tr/egitim/30027339.asp