Vergide elektronik tebligat dönemi!

~ 28.08.2015, Yeni Yaklaşımlar ~

Vergi Usul Kanunu’na göre, vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden evraklar, adresleri bilinenlere posta vasıtasıyla, bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edilir. Yıllardır uygulanan yöntem budur. Bu yöntemde oldukça fazla sorunlar ortaya çıkar ve vergilendirme süreci sakatlanır. 

Bu sorunlar, başka çözümler bulma zorunluluğunu ortaya çıkardı. Burada da gelişen teknolojik altyapı devreye girdi. Çözümün adı, elektronik tebligat. 
Yapılan yasal düzenlemelerle elektronik tebligatın dayanağı daha önce oluşturulmuştu. Şimdi bir tebliğ bekleniyor. Tebliğ, taslak aşamasında. Şimdiden bilgi sahibi olmakta fayda var.

E-tebligat süreci! 
Vergi dairelerince, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine yapılacak tebliğler 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren muhatapların elektronik adreslerine yapılacak. 
Elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar: 
- Kurumlar vergisi mükellefleri, 
- Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç), 
- İsteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenler. 
Elektronik tebligat adresine sahip olabilmek için 01.01.2016 tarihine kadar, henüz taslak aşamasında olan bildirimlerin doldurulması gerekiyor. Bu bildirimler kurumlar vergisi mükelleflerince elden vergi dairesine verilecek. Gelir vergisi mükellefleri ise bu bildirimi internet vergi dairesinde elektronik ortamda dolduracaklar.

Tebliğ nasıl yapılacak? 
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliği gereken evrak, elektronik imza ile imzalanacak ve vergi dairesi adına Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tebliğ yapılacak muhatabın elektronik tebligat adresine iletilecek. 
Elektronik tebligat sistemine internet vergi dairesi üzerinden erişilecek. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresine sahip olan gerçek ve tüzel kişiler şifreleriyle elektronik tebligat adreslerine ulaşacaklar. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi olmayan gerçek kişiler ise sisteme her girişte yapılan kimlik doğrulaması ile elektronik tebligat adreslerine erişecekler. 
Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesi gereğince, elektronik imzalı tebliğ evrakı, muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılacak.

Sorularınız için [email protected] adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek cevaplanacaktır.

SOSYAL GÜVENLİK 
İşçinin kötü niyet tazminatı hakkı 
Uygulamada belki de birçok kişinin ilk defa kötü niyet tazminatı, iş güvencesi uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, işçinin yasal hakkını araması veya şikâyet yoluna başvurması gibi nedenlerle işverence feshedilmesi halinde işveren tarafından fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında ödenmesi gereken tazminat olarak kabul edilmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nda fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödeneceği ifadesine yer verilmiştir. Yargıtay’a göre işçinin istirahat raporu alması, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle SGK ya da Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne şikâyette bulunması, işçinin başka nedenlerle şikâyet hakkını kullanması ve tatil günlerinde gelip çalışmaması, işyerinden çok sayıda işçi çıkarılıp yerine çok sayıda işçi alınması, sendika temsilcisinin işçilerin örgütlenmesi için faaliyette bulunması, işçinin sendikaya üye olması gibi durumlarda, sözleşmenin işverence feshinde kötü niyetli feshi söz konusudur. Kötü niyetli tazminattan yararlanmada esasen işçinin iş güvencesi kapsamında olmaması gerekir. Nitekim Yargıtay’ın bir kararında “davacı, kıdem ve kötü niyet tazminatları, fazla mesai, yıllıkizin ücreti, ücret ile bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. İş güvencesi uygulama alanı içinde olan ve feshin geçersizliğiniileri sürmeyen işçi kötü niyet tazminatı isteyemez” demekle kötü niyet tazminatı isteyebilen işçilerin kapsamını ortaya koymuştur. 
Sonuç itibarıyla esasen kötü niyet tazminatında aranan koşul, işçinin yasal haklarını aramak için şikâyet yoluna başvurması ve işverenin de işçinin yasal haklarını aramasından dolayı fesih yapmasına bağlıdır.

Yahya ARIKAN

 

Hits: 1168