Avukat'tan mahkemeyi şok eden sual

~ 05.07.2015, Yeni Yaklaşımlar ~

Tutuklu polis müdürü Mustafa Arık'ın avukatı Turgay Balaban, usulsüz dinleme iddia edilmesi operasyonu davasında, mahkeme heyetinden çok ilgi çekici talepte bulundu.

Turgay Balaban, polislere yönelik operasyonun siyasi baskı neticesi algı amaçlı yapıldığını ortaya koyarak , devlet kurumları ve yargının öyle bir hale getirildiğini, bu nedenle müvekkilinin tahliyesi için kime başvuracaklarını bilemediklerini açıkladı . Balaban, şimdi tahliyeyi AKP- AK Parti vilayet başkanından mı yoksa millet ismine karar veren mahkemeden mi? talep edeceklerini şaşırdıklarını vurguladı.

Eskişehir'de usulsüz dinleme operasyonu çerçevesinde gözaltına alınan aralarında müdür, müdür yardımcısı, amir, başkomiserin bulunduğu 26 polisin yargılanmasının 5. gününde duruşmada çok ilgi çekici gelişmeler yaşandı. Tutuklu eski İstihbarat Müdürü Mustafa Arık'ın avukatı Turgay Balaban, savunmasında Türkiye'de istihbarat mevzunun bilinmediğini söyledi . "Emniyet Genel Müdürlüğündeki savunmada gördük ki, İçişleri Bakanlığının Müsteşarı bile dinleme mevzuatını bilmiyor." diye belirtti . Mahkeme başkanı devreye girerek, "Doğru gerçekten bilinmiyor ve bilmiyoruz." diye belirtti .

"Dönemin Başbakanı ya da paralel demeye de korkar oldum. Bir algı oluşturuldu." diyen Av. Balaban, "2010'da Devlet Denetleme Kurulu bu kanunu incelediğinde bu yasanın polise bir ten çok büyük olduğu kanısı belli oldu . Buna rağmen müvekkillerim hiçbir biçimde yasanın dışında bir dinleme yapmamıştır. Bu kanuna göre dinlenemeyecek insan yok." diye belirtti .

'17/25 ARALIĞI ÖRTMEK İÇİN ADINI HALA KOYAMADIKLARI ÖRGÜT TÜRETTİLER'

Müvekkilinin örgüt lideri çerçevesinde iddianamenin kabulü ile tutuklandığını hatırlatan Balaban, "Örgüt deniyor fakat bir türlü ismi, yapısı, amacı ortaya konulmuyor. Bu örgüt nedir, diyin ismini koyun bilelim." diye belirtti . Balaban, şu şekilde diye belirtti : " Şayet paralel bina diyecekseniz bu söylemi kabul etmiyoruz. Siyasi bir söylemin hukukta karşılığı olamaz. Örgüt hiyerarşisi olarak ortaya konulan husus, esasen hiyerarşik bir bina olan güven teşkilatının buyruk komuta ilişkisidir. Örgütün üyeleri de şubede çalışan başka polisler gösterilse de bu çalışanları müdür kendisi değil, devlet atıyor. Örgütün amacının ise maddi çıkar sağlamaya yönelik olması lazımken bu örgüt ne hikmetse toplumun huzurlu bir biçimde yaşaması ve devletin bekasını erek edinmiş."

İsmi hukuken hala konulamayan sözde örgütün 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonları neticesi ortaya atıldığını söyleyen Balaban, "Yahu örgütle ilgili kanaatten öte ortaya somut deliller koyun, tarafsız ve adil olun, insanlara çifte standart uygulamayın." diye belirtti .

'HER ŞEYİ DEŞİFRE EDERSEM BARANSU GİBİ TUTUKLANIRIM'

"Ben burada her şeyi deşifre edemem, edersem de Mehmet Baransu gibi buradan çıkışta tutuklanırım." diyen Av. Balaban, "Bu vatandaşlar birileri eğer takip edilmesi gerekiyorsa elbette takip edecek. Polis suçluları takip etmezse, suçla, suçluyla, terörle nasıl mücadele edilecek. Şikayetçi olanların çok büyük bölümü esasen mahkemenizce önceden yargılanan şahıslar, müvekkilim kendisine verilmekte olan yetki ve yasalar çerçevesinde mahkeme kararıyla dinleme yapmıştır." diye açıkladı .

'TAHLİYE İÇİN KİME BAŞVURACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK'

Balaban, müvekkilinin serbest yargılanması gerekmekde olduğunu açıkladı . Av. Balaban, "Sayın reis , toplanmayan kanıt nedir merak ediyoruz. Bunun dışında müvekkilim meslekten ihraç edildi. Delilleri yok etme ihtimali yok. Adli denetim uygularsanız kaçma kuşkusu de kalmaz, tutuklama bu sebeplerle yapılır. Müvekkilim cezaevindeyken ailesini lojmandan çıkardılar. Üç çocuk babası, eşi çalışmıyor, ailesini geçindirmek mecburiyetinde , bu nedenle tutuklama tedbir olmaktan çıktı adeta zulme dönüştü." olacak şekilde açıkladı .

Polislere yönelik operasyonun siyasi baskı neticesi algı amaçlı yapıldığını kaydeden Balaban, devlet kurumları ve yargının öyle bir hale getirildiğini, müvekkilinin tahliyesi için kime başvuracaklarını bilemediklerini söyledi . Mahkeme heyetine soran Balaban, şimdi tahliyeyi AKP- AK Parti vilayet başkanından mı yoksa millet ismine karar veren mahkemeden mi? talep edeceklerini şaşırdıklarını ifade etti .

'MAĞDUR VE MÜŞTEKİ BAĞLANTILARI İÇİN LOG KAYITLARINI İSTİYORUZ'

Balaban, mağdur ya da müşteki konumundaki vatandaşlar ile bağlantıların ortaya çıkması için bu kişilerin suç isnat edilen tarihlere ait tüm telefon görüşme ayrıntıları ile İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan log kayıtlarının istenmesini talep etti. Balaban, "Kişiye özel veri (bilgi) notları İstihbarat Daire Başkanlığında vardır. Bu kayıtları istiyoruz. Dinlenen 116 kişinin telefon kayıtlarını, otel veri (bilgi) kayıtlarını, vatan dışı giriş çıkış kayıtlarını istiyoruz. Gerçekten irtibatı var mı yok mu o vakit anlaşılacak." olacak şekilde açıkladı .

ZAMAN

Hits: 1169