Emekli Binbaşı İ.G. ve eşi S.G'yi öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıkların, gözaltında avukat yardımından yararlanamamaları nedeniyle, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verildi.
Anayasa Mahkemesi, emekli Binbaşı İ.G. ve eşi S.G'yi öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıkların, gözaltında avukat yardımından yararlanamamaları nedeniyle, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, 2004 yılında Abdulselam Tutal, Selim Aydın ve Emin Koçhan, İ.G. ve eşi S.G'nin öldürülmesi olayıyla ilgili gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde başvurucuların avukatları olmadan ifadeleri alındı. İfade tutanağında, bu kişilerin suçu ayrıntılarıyla anlattığı, bir avukatın hukuki yardımından yararlanmak istemedikleri belirtildi.
Sanıklar, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcısına verdikleri ifade de ise avukatla görüşme ve müdafi yardımından yararlanma girişimlerinin engellendiğini, bu nedenle önceki ifadelerini kabul etmediklerini ifade etti.
Yargılama sonunda, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 2012 yılında bu kişilerin de bulunduğu 5 sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Karar, Yargıtay 9. Ceza Dairesince de onandı.
Tutal, Aydın ve Koçhan, Anayasa Mahkemesine avukat yardımından yararlandırılmadıkları gerekçesiyle bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, başvurucuların Anayasa'nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Kararda, müdafi yardımından yararlanma hakkının, istisna gözetmeksizin suç isnadı altıdaki herkesi kapsadığı, bu haktan vazgeçmenin geçerli ve etkin olabilmesi için her türlü şüpheden uzak bir açıklık taşıması gerektiği vurgulandı.
Başvurucuların mahkumiyetine ilişkin kararın gerekçesinde, gözaltı ifadelerinin belirleyici biçimde hükme esas alındığının görüldüğü belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi soruşturma aşamasındaki ikrarın kötü muamele veya işkence altında verildiği belirtilerek hakim önünde reddedilmesi halinde, bu konu irdelenmeksizin esasa geçilerek ikrarın dayanak olarak kullanılmasını bir eksiklik olarak değerlendirmektedir."
Suçlamanın niteliği ve cezanın ağırlığı ile gözaltı sonrası savunmalar ve beyanlar dikkate alındığında başvurucuların, 4 günlük gözaltı sırasında bilinçli ve anlayışlı biçimde avukat yardımı istemeyerek ifade vermeyi kabul etmelerinin şüpheden uzak görülmediği aktarıldı.
Kararda, "Başvurucuların gözaltında avukat yardımından yararlanamamaları ve bu nedenle savunma haklarına verilen zarar, yargılamanın bir bütün olarak adil olmasını engellemiştir. Bu nedenle başvurucuların Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir" değerlendirmesinde bulunuldu.
İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere karar örneğinin mahkemesine gönderilmesine karar verildi.