Adalet.Org'dan Neden "Kovuldum"?

~ 31.05.2015, Yeni Yaklaşımlar ~

 

AYDIN AKTAŞ, (İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ'NDE HAKİM OLARAK ÇALIŞIR... DURUŞMA DAVETİ - ADLİYEDE İBRETLİK İFTİRALAR, AYAK OYUNLARI)

02/06/2015 SAAT 10.00…

Bu sitede uzun bir zamandır yazıp çiziyorum. Kapatılan Kartal Adliyesinde yapılan bir operasyon soruşturması nedeniyle benim de içerisinde bulunduğum birçok meslektaş hakkında olmadık itham ve iftiralarla disiplin cezaları verildi. Birçok meslektaş erkenden emekli olup lanet olsun diyerek bu mesleği bıraktı. Ben Küçükçekmeye yollandım. Biz o zaman hukuk herkese lazım yapmayın etmeyin dediğimizde kimse bizi dinlemiyor daha doğrusu biryerlerine saymıyorlardı. Bu süreci hazırlayanlar vede bu sürece destek verenler şimdi çıkmış haktan hukuktan bahsetmiyorlar mı, inanın ne diyeceğimi bilemiyorum. Aslında bu davranışları ile ağızlarına aldıkları o kavramları kirletiyorlar farkında bile değiller.

İşte o günlerin birinde kartal adliyesinde odama zatı muhterem bir meslektaş geldi, bana bir kahve ısmarla da seninle bir hasbıal edelim dedi. Bende hay hay deyip az şekerli iki kahve söyledim. Başladık muhabbete ama ben bekliyorum bana bir şey diyecek diye. Söz tabiiki döndü dolaştı Kartaldaki soruşturmaya geldi. Ben ve birkısım meslektaşlara gidici gözüyle bakıldığı için onlar güçlü ben zayıftım, onlar avcı ben ise avdım. Oda bu durumumu gayet iyi biliyordu. Bana aynen şunları dedi “Aydın kardeşim sen soruşturma geçiriyorsun, durumun pek de iç açıcı değil, etrafını aslanlar sarmış (kanımca çakal sürüsü olması gerek) seni parçalayacaklar, seni oradan kurtaracak bir fil lazım, (o iş nasıl olacak diye sorduğumda) sen bu adliyede Başsavcı, Komisyon Başkanı ile samimisin onların yaptıkları her şeyi hemen hemen bütün ayrıntıları ile biliyorsun, şayet bunları eğer soruşturma yapanlara söyler isek sen bu soruşturmadan bir sıkuntı yaşamazsın ve sıyrılıp işine gücüne devam edersin, ancak ileride bu ifadelerinin ortaya çıkma durumuda var (burada hakkını teslim edeyim)” dedi. Ben ona hayırdır kardeş sen bana tetikçilikmi teklif ediyorsun, kaldı ki ben Başsavcı ve komisyon Başkanı ile resmi ilişkim dışında bir bilgiye de sahip değilim dedim. O zaman sen bilirsin dedi ve ayrıldı.

O gün düşünüyorumda zor bir durumdasın, meslektaşlar tarafından dışlanmışsın, o adliyeden gideceğin neredeyse kesin gibi, odana bir avuç meslektaş dışında giden gelen yok yani bir anlamda çaresizsin. Ya kabul edip insanlar hakkında olur olmaz ithamlarda bulunsaydım, ya vicdanımı karartıp kurtulmak için yanlışa sapsaydım acep şimdi halim nice olurdu. Şimdi bakıyorum da bu yanlışa sapanlar çıkmış halen biz haklıyız demezler mi, inanın bir anlam veremiyorum.

Bu soruşturmada bizleri zamanın HSYK’na şikayet eden Ahmet Yavuz hakkında açılan iftira ve hakaret davasının Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinde 02/06/2015 günü saat 10.00 da duruşması var. Onu savunan iki avukatı var, benim yok. Onun arkasında bir ekip ruhu var, benim arkamda kimsem yok. O hakkımda her şeyi biliyor, ben onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum. O iftirasını attı ortada geziyor, ben hem işimi yapmaya çalışıyor hem de aklanmaya uğraşıyorum. Onun sağlığı gayet yerinde, ben bu yüzden sağlığımı bozdum.

Bu meslekte yaşadıklarım malasef bir avuç meslektaş dışında kimseyi ilgilendirmiyor. Bu dünde böyleydi bugün de böyle. En iyisi kimseden bir şey beklemeden, kimselere umut bağlamadan insanın sadece kendine güvenerek işine gücüne bakması galiba…

Hits: 1453