“İnsanca yaşamak”
Her normal ve onurlu insan için vazgeçilmez, insani bir talep olmalı.
Peki, “insanca yaşamak” nasıl mümkün olabilir?
“Üreterek, ürettiğinden hakkını alarak, başkalarının hakkını yemeden yaşamak.”
İnsanca ve onuruyla yaşamak kolay mı?
Yalnızca kişinin kendi istemi ve iradesiyle ulaşılabilir mi?
İnsan, “ÖZGÜR İNSAN değilse, insanca ve onuruyla yaşamak mümkün mü?
Hayır!
Ülkeyi yöneten siyasal iktidarın ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal tercihleri, “insanca ve onurlu yaşamanın” sınırlarını belirliyor!
“Sefalet, asaleti yok ediyor!”
Çünkü insan, siyasi iktidarın önüne koydukları ile besleniyorsa, artık “Özgür İnsan” değildir!
Son 13 yıldır tek başına iktidar olan AKP, uygulamalarıyla vatandaşın “insanca ve onuruyla” yaşamasına olanak sağlıyor mu?
Dünyada gıda fiyatları yüzde 20 düşerken, Türkiye’de gıda fiyatları yılbaşından bu yana sürekli artıyor. Ette artış yüzde 35 olmuş. Başka ülkelerden et ithal ediyoruz! Buğday’dan samana kadar; pirinç, baklagiller, meyve ve sebzeler ithal ediyoruz.
Üretici üretemiyor! Çünkü, YAT sahiplerine ucuz mazot veren AKP, çiftçiye ucuz mazot, ucuz gübre veremiyor!
Üretici patatesin kilosunu 60 kuruşa veriyor, o patates çarşıya pazara gelene kadar 4.5 – 5 TL oluyor!
AKP iktidarında “aracılar ve ithalatçılar kazanıyor” Ürün yetiştiren, hayvan besleyen köylü borç batağına düşüyor!
AKP iktidarı; gıda fiyatları hızla artarken, emekliye, memura, işçiye yüzde 2.5-3 oranında zam veriyor! Aslında zam değil, “sürekli fakirleşme” bu.
AKP iktidarı bu ülkede TARIM ve HAYVANCILIĞI bitirdi!
Fransa, “et ithalatı” ile kendisine büyük paralar kazandıran Tarım Bakanımıza “Üstün Hizmet Ödülü” veriyor!..
Giyim kuşam ve ev eşyalarında da fiyat artışları hayli hızlı!
Sağlıkta “Özel Hastaneler” ve “Yabancı ilaç firmaları” bayram ediyor! Halk, kamu ve özel hastanelerde perişan! Üstelik, vatandaşın cebinden yandaş firmalar abad oluyor! 125 liralık “fıtık yaması” vatandaşa 350 liraya satılıyor!
Merkez Bankası araştırmasına göre; bu ülkede 3 milyon 900 bin emekçi, 849 liralık asgari ücretin de altında “köle maaşı” ile çalışıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) açıklıyor; 10 aileden 2’si yoksulluk sınırının altında yaşıyor! Yoksul sayısı 17 milyon.
Bu ülkede “İŞ KAZALARI” ile yaşamını yitiren emekçilerin sayısı her yıl hızla artıyor! Çalışanların “can güvenliği” yok!
Birbirini seven iki genç insan bir yuva kuruyor, sonra işsiz kalıyor! Geçim kaygısı, işsizlik, o güzelim sevgileri yok ediyor. Bu yüzden “boşanmalar artıyor” ve kadına yönelik şiddet de o ölüde artıyor.
Özelleştirmelerle kamu üretim kaynaklarını yok eden AKP hükümeti, TOKİ’yi elden bırakmıyor! Yandaş müteahhitlere, taşeronlara iş çıkıyor, kimi vakıf ve cemaatler de payını alıyor! Ama, TOKİ konutları çürük çıkıyor! Kimi yerde konutlar kayıyor, kimi yerde ucuz malzeme ile yapılan konutlar kısa sürede hasarlı hale geliyor. Onbinlerce vatandaş TOKİ ile mahkemelik!
Ya ESNAF?
Mahalle aralarına kadar giren AVM’ler esnafımızı yok ediyor. İşsiz ve açlıkla baş başa bırakıyor. Ama esnafımız hala tepkisiz!?
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu diyor ki; “Piyasa durdu, esnaf tahsilat yapamıyor!”
Neden acaba?
İŞSİZLİK, hızla artıyor.
İşsiz insan nasıl yaşar? Hangi cemiyete girer?
Bugün, elinde kutsal kitabımız “Kur’an’la siyaset” yapan ve son 13 yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten adam, “BAŞKANLIK İsterim!” diye haykırıyor!
NEDEN?
Emeği ile yaşayan geniş halk kitlesinin mutsuz olduğu bir Türkiye’de, “insanca ve onuruyla yaşamak” giderek zorlaşıyor!
Çaresiz insan, köleleşen insan haline gelir!
Köle ticareti yapanların ise insanın insanca yaşaması ile işi olamaz!
Ezcümle; “Soyuluyorsun vatandaş!
Haberin var mı?
Uyan artık kan uykulardan!
Ölümden ötesi yok! İnsan, insan gibi yaşamalı…”
Mustafa KÜPÇÜ
http://www.kocaeligazetesi.com.tr/soyuluyorsun-vatandas-609711yy.htm