Güneş Gürseler
Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Zühtü Arslan, Anayasa Mahkemesi’nin 53. Kuruluş Yıldönümü Töreni konuşmasında;
“Yargının kurumsal anlamda siyasal organların etkisi altında kalması ve siyasi mülahazalar ekseninde ayrışması büyük bir tehlikedir. Bu anlamda yargının siyasallaşması hukuk devletinin sonu olur. Diğer yandan yargının bir vesayet organı gibi davranarak, siyaseten alınması gereken kararları alması da siyasetin yargısallaşması tehlikesini doğurur. Siyasetin yargısallaşması ise demokrasinin sonu olur. Dolayısıyla yargının siyasallaşması ve siyasetin yargısallaşması demokratik hukuk devleti için aynı ölçüde tehlikelidir.
Yargının vesayet ve siyasetle ilişkisini normalleştirmenin ve yargı bağımsızlığını sağlamanın en önemli anayasal araçlarından biri hiç kuşkusuz güçler ayrılığı ilkesidir.” görüşünü belirtmiştir.
Sayın Başkan’ın vurguladığı “siyasetin yargısallaşması” kavramını biz ilk kez 2012 yılında kullanmış ve; “Eksikli demokrasimizin parlamentoyu “Hükümet Meclisi”ne dönüştürerek erkler ayrımını “yürütme-yasama” ve yargıya indirmesinin en olumsuz sonucu; denetim işlevinin yargıya devri olmuştur. Asıl mekanında sorunlarını çözemeyen siyaset, çareyi yargıda arayınca siyasi tartışmalar yargı üzerinden yapılır olmuş, bu süreç yargıya siyasallaşma gölgesini düşürmüştür. Aslında siyasallaşan yargı değildir, siyaset kavgasını yargı üzerinden yapmaktadır. Bunu “siyasetin yargısallaşması” olarak adlandırmak daha doğrudur.” demiştik.(http://www.yeniyaklasimlar.org/m.aspx?id=2374)
Çünkü parlamento denetimini işletmeyen ve muhalefeti çaresizlik içinde fiziki engellemeler yapmak ve yargıya başvurmak durumunda bırakan sayısal çoğunluk, bir süre sonra yargı denetiminden de rahatsız olmuş ve onu işlevsiz kılacak düzenlemeleri yapmıştır. Son aşamada artık doğrudan yargıç ve savcılar üzerinde “çalışılmaktadır.”
Hedeflenen “erkler bütünlüğü” de sonuçta fiilen sağlanmıştır. “Yürütme-yasama” ve yargı olarak yaşanan erkler ikili ayrımı, yürütme öncülüğünde “yürütme-yasama-yargı bütünlüğü”ne dönüşmüştür. Geldiğimiz nokta siyasetin yargısallaştığının tescilidir.
Sorunumuz demokrat olamamak, demokrasiyi özümseyememek ve erkler ayrımını işlevli kılmamaktır.3.5.2015
http://www.gencbaro.org/haber/nitelikli-yargilanma-hakki.html
http://www.yeniyaklasimlar.org/m.aspx?id=2374
http://www.gurselertufan.av.tr/?s=93
http://www.guncelhukuk.com.tr/dergi/00429/?printerfriendly=yes
http://t24.com.tr/haber/savci-zanli-ve-kacak-sigara-ayni-aracta,205655