T.C.DANIŞTAY 8. DAİRE
E. 2010/5626
K. 2010/6024
T. 12.11.2010
• MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Avukatın Suçüstü Hali Dışında Üzerinin Aranamayacağı/ Müvekkili Önünde Kolluk Tarafından Üzerinin Aranmasının Meslek Onurunu Zedelediği – İdarenin Hizmet Kusuru İşlediği/Haksız Zenginleşmeye Yol Açmadan Zararın Karşılanması Gerektiği )
• AVUKATIN ÜZERİNİN ARANMASI ( Ağır Ceza Mahkemesinin Görev Alanına Giren Suçtan Dolayı Suçüstü Hali Dışında Üzerinin Aranamayacağı/Müvekkilinin Önünde Aranması Durumunda Meslek Onurunun Zedeleneceği – Avukat Lehine Manevi Tazminata Hükmedileceği )
• HİZMET KUSURU ( Kolluğun Ağır Cezayı Gerektiren Suçtan Dolayı Suçüstü Hali Olmadan Avukatın Üzerini Aradığı – Manevi Tazminata Hükmedileceği )
• MESLEK ONURUNUN ZEDELENMESİ ( Avukatın Kolluk Tarafından Suçüstü Hali Olmadan Müvekkili Önünde Arandığı – Manevi Zararın Karşılanacağı )
• MÜVEKKİLİNİN ÖNÜNDE AVUKATIN ÜZERİNİN ARANMASI ( Suçüstü Hali Olmadan Avukatın Üzerinin Aranmasının Meslek Onurunu Zedeleyeceği )
• AVUKATLIK KİMLİĞİNİN İBRAZ EDİLMESİ ( Buna Rağmen Kolluk Tarafından Müvekkili Önünde Üzeri Aranan Avukatın Manevi Zararının Karşılanması Gerektiği )
1136/m. 58
ÖZET : Avukat olan davacının, avukatlık kimliğini ibraz etmesine rağmen kolluk kuvvetleri tarafından üzerinin aranması nedeniyle manevi zararın tazmini istemiyle dava açılmıştır. Avukatlık Yasası uyarınca ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatların üzeri aranamaz. Suçüstü hali olmadan müvekkili önünde kolluk kuvvetlerince üzeri aranan davacının meslek onurunun zedelendiği açıktır. Davalı İdarenin bu eylemde hizmet kusurunun bulunduğuna, davacının manevi zararının karşılanmasına, haksız zenginleşmesine de yol açılmamasını sağlamak üzere takdiren manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı İdare tarafından davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi hukuka uygundur.
İstemin Özeti : … Barosuna kayıtlı avukat olan davacının, avukatlık kimliğini ibraz etmesine rağmen kolluk kuvvetleri tarafından üzerinin aranması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 50.000,00-TL manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada; 1136 sayılı Avukatlık Yasası uyarınca ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatların üzerinin aranamayacağı tartışmasız olup, bir suçüstü hali olmadan müvekkili önünde kolluk kuvvetlerince üzeri aranan davacının meslek onurunun zedelendiği açık olduğundan davalı İdarenin görevle ilgili olarak gerçekleştirilen bu eylemde hizmet kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davacının manevi zararının karşılanmasını ve haksız zenginleşmesine de yol açılmamasını sağlamak üzere takdiren 2.000,00-TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı İdare tarafından davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar veren Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 31.03.2010 gün ve E:2009/540, K:2010/248 sayılı kararının; takdir edilen tutarın eylemin meydana getirdiği zararı karşılamadığı ve idareler için bir caydırıcılığının bulunmadığı ileri sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmakatdır.
Danıştay Tetkik Hakimi Volkan ÇAKMAK'ın Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Yücel BULMUŞ'un Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
KARAR : İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
SONUÇ : İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına, 12.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.