Küçük Kulüp Derneği'nde gerçekleşen sohbet ağırlıklı toplantıda önce Yönetim Kurulu Başkanı Emre Sarıgedik konuştu. Sarıgedik, “Hak, hukuk, adalet denildiğinde Türkiye Barolar Birliği gerektiği her yerde tam orada olmakta, Atatürk milliyetçiliğine inandığını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu biz vatandaşlara hissettirmektedir" dedi. Sarıgedik, konuşmasının ardından Metin Feyzioğlu'na Küçük Kulüp onur üyeliği kartını verdi.
TÜRKİYE'Yİ BEŞİNCİ KEZ DOLAŞMAYA ÇIKTIM
Kitabını anlatan Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “Aslında buradaki insanlar ve Türkiye'nin her yerindeki yol arkadaşlarım bu kitapta. Bu kitabı benimle birlikte yazarları onlar. Birlikte yazdık. Türkiye'yi 4 kez karış karış gezdim. Beşinci kez dolaşmaya başladım. Her yerde bir şeyler öğrendim. Yıllar önce bu yolculuğa başladığımda, ünlü bir profesör ve hukuk fakültesi dekanıydım. Ben bir şey biliyorum diye girdim kitabı yazmaya. Ben bu yolculukta gördüm ki, Türkiye'yi gezerken ne kadar az şey biliyormuşum. Türkiye aslında bizim öğretmenimiz. Her yerde ayrı insan hikayeleri ile karşılaştım.
Geldiğimiz nokta bu. Kamu hizmeti de, siyaset te artık bir başka pencereden bakılarak yapılmalı. O pencereden mutlaka bakan insanı görmeliyiz. Bu kitapta, halk ile siyasilerin arasındaki alışveriş listesi anlatılıyor. Halkın, sağlık, eğitim, hukuk ve özgürlük sorunları var. Bize bu sorunları nasıl çözeceğimize dair reçeteler lazım. Bu reçetelerin, siyasi partilerin genel merkezinin üst katlarında fil dişi kulelerde yazıp, 'işte biz bunları düşündük, çözüm için' diye ortaya reçete atmaları doğru değil. Zaten evde karı koca ve esnafın esnafta yaptığı sohbetlerde reçete hazırlanıyor. Bütün yapacağımız şey insanlarımızın hangi sorunlardan rahatsız olduklarını, sahada halkın içinde dolaşıp tespit etmektir. Sorunları yaşayandan dinlemek lazım" dedi.
"CUMHURİYETİ SİLMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Cumhuriyet'in Osmanlı ve Selçuklu'nun devamı olduğunu, Osmanlı ve Cumhuriyet'in birbirine tezat olarak yansıtılmak istenmesinin bir algı operasyonu olduğunu da kaydeden TBB Başkanı Feyzioğlu, şunları söyledi: “Bize Cumhuriyet'in karşıtı olarak Osmanlı'yı ve Selçuklu'yu koyduklarında, Cumhuriyet birbirine tezattır dendiğinde bir algı operasyonu yönetiliyor aslında. Hayır efendim bu toprakların kültürüyle Atatürk Cumhuriyeti, birbirine tezat değil. Cumhuriyet kadimden taşıdığımız tüm kültürlerin sentezidir. Atatürk bunları Cumhuriyet rejiminin içinde yoğurmuştur.
Kuruluş felsefesinin bağrımıza basılması gerekirken, bundan kopmak ve hayal ürünü bir Osmanlı modeli yaratıp, olmayan bir Osmanlı modeli yaratıp, '3 kıta yayılmış iken bu topraklara sıkıştırıldık' diye cahilce ya da okuyup öğrenmek istemeyenleri kandırmaya yönelik haince senaryo yazmak tabiî ki tarihi değiştirmektir, çarpıtmaktır. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlının, Selçuklunun üzerine kurulmuş bir sentez. Bu topraklardan El Kaide, IŞID, El Nusra fışkırmıyorsa, bu topraklardan Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş'ın geçmiş olmasıdır. Anadolu'nun kültürü bu iken Cumhuriyet'e savaş açarak, Vahabi-Selefi bir kültürle değiştirmeye çalışmak Anadolu'nun zenginliğinden vazgeçmektir, Anadolu'yu çoraklaştırmaktır."
"BİZ KRALA ALIŞAMADIK"
Ak Parti Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu'nun Cumhuriyet'in Osmanlı'nın 90 yıllık reklam arası olduğu şeklindeki sözleriyle başlayan tartışmaları da değerlendiren Metin Feyzioğlu, “O reklam arası diyen zat, kendisi bir reklam yapmaya çalışıyor. Reklam arası derken 'ben aslında bir reklam ürünüyüm' diye bas bas bağırıyor. Fakat ettiği yemini de sonuna kadar ihlal ederek, yeminini yutarak, aslında kötü bir reklam olduğunu söylüyor. Kraldan çok kralcılık var. Kraldan çok kralcılar daima krallığın gözüne girmek için cümleler sarf ederler. Bu laf kralın suçu yok diyerek kralı aklamak amacıyla kullanılır. Bir yerde kral yoksa kralcı olmaz. Birisinin kendisini kral ilan etmesi, birilerinin de 'sen büyüksün' diye önünde sıra dizilmesidir. Krala da kralcılara da pek alışamadığımız için biz Cumhuriyet diyoruz" dedi.
Bahri KARATAŞ, İZMİR (DHA) Kamera: Mücahit BEKTAŞ