Mahkeme: Kurallara uyacağı yönünde vicdani kanaat oluşmadı

~ 25.12.2014, Yeni Yaklaşımlar ~
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği ileri sürülen lise öğrencisi 16 yaşındaki M.E.A.'yı tutuklayan mahkeme kararında "Çocuğun kurallara uyacağı yünönde vicdani kaanat oluşmamıştır. Tutuklanmasında ölçüsüzlük yok" dediği ortaya çıktı.

RADİKAL-Konya'da önceki gün 'Kubilay'ı anma töreninde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'a hakaret ettiği ileri sürülen lise öğrencisi 16 yaşındaki M.E.A., dün okulundan alınarak çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Mahkeme heyeti, M.E.A’nın avukatının “adli kontrole alınsın, tutuklamasın” yönündeki itirazını, “Suça sürüklenen çocuğun kurallara riayet edeceği yönünde vicdani kanaatin oluşmaması nedeniyle” reddetti. 16 yaşındaki M.E.A.’nın avukatı Barış İspir, tutukluluğa itirazda bulundu.

Sosyal paylaşım sitesinde örgütlenen Halkçı Liseliler Grubu üyeleri önceki gün saat 17.00'de Gedavet Parkı'nda toplanarak, Menemen'de 84 yıl önce gericiler tarafından katledilen şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı andı. Anma etkinliğinde grup adına basın açıklamasını Meram Endüstri Meslek Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi M.E.A. okudu.

OKULDA GÖZALTINA ALINDI

M.E.A. konuşmasının sonunda gündemdeki yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık olaylarından bahsederken iddiaya göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'a hakaret içerdiği iddia edilen sözler sarf etti. Halkçı Liseliler Grubu'nun anma etkinliğindeki konuşmasından dolayı dün öğle saatlerinde Meram Endüstri Meslek Lisesi'ne gelen polisler M.E.A.'yı gözaltına aldı. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen M.E.A., Konya 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi tarafından Cumhurbaşkanı'na hakaretten tutuklandı.

İŞTE TUTUKLAMA NEDENİ SAYILAN  OLAN O SÖZLER

Küçük çocuğun, okuldan alınarak çıkarıldığı mahkemedeki sorguda şunları söylediği öğrenildi: “Konuşmada son olarak Halkçı Liseliler olarak şunu söylüyor: ‘Yolsuzluğun, rüşvetin, hırsızlığın başı olarak Erdoğan’ı bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak değil, kaçak sarayın hırsız sahibi olarak görüyoruz’ sözünü sarf ettim. Ancak, bunu hakaret olarak sarf etmedim…”



MAHKEME: ÖLÇÜSÜZLÜK YOK

Mahkeme heyetinin, M.E.A’nın yaptığı savunmanın ardından verdiği karar ise şöyle: “Kaçak sarayın hırsız sahibi sözleri TCK’nın 299. Maddesindeki düzenlenen Cumhurbaşkanı’na hakaret içerdiği yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut olguların elde edilmiş olması nedeniyle tutuklama sebebinin varlığı… Suça sürüklenen çocuğun tutuklanma yerine adli kontrol altına konulmasının bu kurumun suça sürüklenen çocuğun dilediğinde bu kurumun kurallarına riayet etmeme iktidarının bulunması, bu kurallara riayet edeceği yönünde vicdani kanaatin oluşmaması nedeniyle adli kontrol altına alınma tedbirinin yeterli görülmediği, tutuklama tedbirine müracaatta ölçüsüzlük görülmediğinden tutuklanmasına…”

4 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ İLE YARGILANABİLİR
Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu maddesine göre M.E.A. hakkında dava açılırsa Cumhurbaşkanı'na hakaretten 1 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.

'HAKARET KASTIM YOKTU'
Tutuklanan lise öğrencisi M.E.A.’nın Cumhuriyet savcılığına verdiği ifadesinde, "Benim herhangi bir partinin gençlik kollarına üyeliğim bulunmamaktadır. ’Halkçı Liseliler’ diye tabir edilen ise facebookta bir sayfadır. Biz Valiliğe müracat ederek ’Şehit Subay Kubilay’ı anmak için izin aldık. Gedavet Parkı’nda toplandık. Ben facebooktaki sayfayı idare ediyorum. ’Başkan’ demeleri o olabilir. Söz konusu açıklamayı ben yaptım. Benim hakaret etme kastım yoktur" dediği öğrenildi. M.E.A.’nın dünkü açıklamasını İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi polisleri tarafından kamerayla kaydedildiği, bunu inceleyen Cumhuriyet Başsavcılığı’nın M.E.A. hakkında Cuhmurbaşkanı’na hakaret suçundan soruşturma başlattığı bildirildi.

TUTUKLAMAYA  İTİRAZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği suçlamasıyla tutuklanan lise öğrencisi 16 yaşındaki M.E.A.’nın avukatı Barış İspir, tutukluluğa itirazda bulundu.
Sosyal paylaşım sitesinde örgütlenen Halkçı Liseliler Grubu üyeleri geçen salı günü saat 17.00’de Gedavet Parkı’nda toplanarak, Menemen’de 84 yıl önce gericiler tarafından katledilen şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı andı. Anma etkinliğinde grup adına basın açıklamasını Meram Endüstri Meslek Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi M.E.A. okudu. M.E.A. konuşmasının sonunda, yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık olaylarından bahsederken iddiaya göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret içeren sözler sarf etti.

M.E.A.’nın açıklaması, İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi polisleri tarafından kamerayla kaydedildi ve tutanak tutuldu. Bunu inceleyen Cumhuriyet Başsavcılığı M.E.A. hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan soruşturma başlattı. Halkçı Liseliler Grubu’nun anma etkinliğindeki konuşmasından dolayı dün saat 11.00 sıralarında Meram Endüstri Meslek Lisesi’ne gelen polisler, M.E.A.’yı gözaltına aldı. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen M.E.A., savcılıktaki ifadesinde "Benim herhangi bir partinin gençlik kollarına üyeliğim bulunmamaktadır. ’Halkçı Liseliler’ diye tabir edilen ise facebookta bir sayfadır. Biz Valiliğe müracaat ederek ’Şehit Subay Kubilay’ı anmak için izin aldık. Gedavet Parkı’nda toplandık. Ben facebooktaki sayfayı idare ediyorum. ’Başkan’ demeleri o olabilir. Söz konusu açıklamayı ben yaptım. Benim hakaret etme kastım yoktur" dedi.

M.E.A. savcılıktaki ifadesinin ardından sevk edildiği 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesi gereğince ’Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan tutuklandı. M.E.A. hakkında dava açılırsa 1 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.

AVUKATI TUTUKLUK İÇİN İTİRAZDA BULUNDU
M.E.A.’nın avukatı Barış İspir, bu sabah liseli gencin tutuklanmasına itiraz için Adliye’ye geldi. Avukat İspir, aralarında destek için İstanbul’dan gelenlerin de bulunduğu yaklaşık 100 avukatın imzasıyla birlikte hazırladığı dilekçeyi 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi’ne verilmek üzere 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne verdi.

’HUKUKÇU OLARAK VİCDANLARIMIZI KANATAN HUSUS VAR’

İtiraz dilekçesini vermeden önce adliye önünde basın açıklaması yapan avukat Barış İspir, hukukçu olarak vicdanlarını kanatan hususların olduğunu söyledi. İspir, şöyle konuştu:
"16 yaşında bir arkadaşımız basın açıklamasında kullanmış olduğu ifadelerden dolayı Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesinde tanımı bulan Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla savcılıkça ifadesi alınarak mahkemeye sevk edildi ve mahkemece tutuklandı. Hukukçu olarak vicdanlarımızı kanatan birçok husus var. Biz bunları hukuki yollarla adli mercilere intikal ettiriyoruz. İstanbul’dan bizi desteklemek için avukat arkadaşlar geldi. Bundan dolayı hukuksal olarak daha güçlü hissediyoruz."

M.E.A.’nın suçlu bile olsa yaşı küçük olduğu için cezada indirim yapılması gerektiğini ifade eden avukat İspir, "Arkadaşımızın 16 yaşında olması suçlu olduğunu varsaysak bile cezasından 1/3 indirim yapılması hususu, bunların hiç birisi yapılmamıştır. İtirazımızda da bunu dile getirdik" dedi. 

TURGUT KAZAN: BİR HUKUK CİNAYETİ
Avukat Turgut Kazan, çağdaş dünyanın hakaret suçunda hapis cezasını kaldırdığını belirterek, “Bu suça bir başka yaptırımın uygulanması çağrısı yapılmaktadır. Türkiye’deki basın kuruluşları da bu çağrıyı yapmaktadır. 16 yaşındaki bir çocuğun hakaret suçundan tutuklanması bir demokrasi ayıbıdır ve asla kabul edilemez” dedi. Türk Ceza Kanunu’na göre cumhurbaşkanına hakaret suçundan kovuşturma yürütülmesi için Adalet Bakanlığı’nın izninin gerektiğini kaydeden Kazan, “Henüz kovuşturma izni verilmeden, daha o istenmemişken, tutuklama kararı vermek bir hukuk cinayetidir. Hem adalet hem de demokrasi açısından büyük bir ayıptır ve bu ayıp hepimizin omuzlarındadır” değerlendirmesinde bulundu. 

FİKRET İLKİZ: AYIPTIR

Avukat Fikret İlkiz de “Böyle bir ifade nedeniyle tutuklama kararı verilmiş olması, özellikle hakaretin suç olmaktan çıkarıldığı bir zamanda, ayıptır” diye konuştu. 

CHP'Lİ KART'TAN TEPKİ

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise M.E.A.’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanmasına tepki gösterdi. Liseli M.E.A.’yı tutuklamaya karar veren Konya 1’inci Sulh Ceza Hakimliği’ni eleştiren Kart, ”Türkiye’de Cumhurbaşkanı düzeyinde en üst düzeyde yaratılan korku, baskı, tehdit gözaltı. Buradan topluma bir mesaj veriliyor. 16 yaşındaki çocuklarımızın özgürlüklerinin ellerinden alınması pahasına. O çocuklarımız ve toplum ne diyor. Toplum, iktidarın yolsuzluğunu haykırıyor. Toplum iktidarın faşizan baskısını haykırıyor" dedi. Burada, evrensel hukuk anlamında, İnsan Hakları Sözleşmesi anlamında Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsının söz konusu olmadığını kaydeden Kart, "Ama maalesef öylesine bir korku ve panik ortamı var ki, artık insanların en insani tavır ve tepkilerini bile polis gücüyle, polisleştirilmiş Sulh Ceza Hakimlikleri eliyle, Sulh Ceza Hakimlikleri bağımsız, tarafsız yargıç değildir” diye konuştu.

'SULH CEZA HAKİMLİKLERİ, ÖZEL YETKİLİ MAHKEMEDİR'

Sulh Ceza Hakimliklerinin, polis mantığıyla görev yaptığını öne süren Atilla Kart, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlar polis mantığı içinde, polis hiyerarşisi içinde görev yapan mercilerdir. Sulh Ceza Hakimleri, artık özel yetkili hakimliktir. Doğrudan hükümetin tavsiye, talimat ve telkinleri doğrultusunda görev yapan birer kurumdur. Bunlar adli organ değildir. Bunun sonuçlarını görüyoruz. Bu kabul edilebilir bir tablo değildir. Burada Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarının toplumsal barışı giderek hükümet eliyle, Cumhurbaşkanı eliyle sabote edilmektedir. Böyle bir dönemi Türkiye yaşıyor. Bu sürecin devamı maalesef kaos ortamıdır. Biz CHP olarak bu kaos ve çatışma ortamına gelmeyeceğiz. Bu hassasiyetin içindeyiz.”

'ÖĞRENCİNİN KAÇMA ŞÜPHESİ YOKTUR'

M.E.A.’nın lise öğrencisi olduğunu ve kaçma şüphesi olmadığını ifade eden Kart, ”Burada tutuklama sebep ve şartları söz konusu değildir. Bu bir öğrencidir, kaçma şüphesi, delilleri karartma durumu söz konusu değildir. Burada tamamen Cumhurbaşkanının düzeyinde yaratılan bir iklim. O iklimin yarattığı kanunsuz emir ve talimatlarla görev yapan Sulh Ceza Hakimlikleri. Olay budur. Bu mekanizma söz konusu olduğu için, evden de okuldan da alıyorlar” dedi. Atilla Kart, tutuklanan M.E.A.’nin CHP ile organik bağının olmadığını belirterek, ”Bu çocukların partiyle ilişkisi yok. Sempatisi olabilir, bu doğaldır. Partiyle organik ilişkileri yok diye biliyorum. Biz partili, partisiz ayrımcılık yapmadan sahip çıkıyoruz ve sahip çıkmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

CHP Konya İl Başkanı Mevlüt Karpuz da, ”Ülkemizin içinde bulunduğu durumun en vurucu noktalarından birisi 16 yaşındaki gencimizin hakaret suçlamasıyla okulundan alınıp zindana gönderildiği gün olarak tarihe düşeceğine inanıyoruz. Birileri bizi korkutmaya yıldırmaya çalışıyorsa hiç kusura bakmasınlar bunu başarmaları mümkün değil" dedi. CHP’nin avukatı Fatih Arslantaş da olayın bir hukuk faciası olduğunu söyledi. Arslantaş, ”Bugün itibariyle Konya ilinde bir hukuk faciası yaşanmıştır maalesef. Henüz 16 yaşında olan bir genç arkadaşımız, sadece hakaret suçundan tutuklanarak cezaevine konulmuştur. Biz bu kararı adil ve hukuki bulmuyoruz. Alt sınır ve üst sınırı 1 ve 3 yıl olan hakaret suçundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 16 yaşında bir çocuğun, yaşı küçük bir çocuğun ilk defa tutuklandığına şahit oluyoruz" dedi. Olayın hukukçular heyeti olarak takipçisi olacaklarını kaydeden Arslantaş, "Hukuki desteğimiz arkasında. Biz bu kararın adil olmadığını önceden alınarak adeta bir sevk ve tutuklama icrası olarak addediyoruz. Bununla ilgili itiraz girişimlerini arkadaşlarımız sürdürüyor. Biran önce bu adil olmayan karardan dönülerek bu arkadaşımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Hukuken her türlü mücadeleyi vereceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın" diye konuştu.

http://www.radikal.com.tr/turkiye/mahkeme_kurallara_uyacagi_yonunde_vicdani_kanaat_olusmadi-1258653


Hits: 1682