Ege Bölgesi'nde özellikle de Aydın, İzmir gibi illerde her yıl düzenlenen deve güreşleri, en önemli ve dikkat çeken etkinlikler arasında yer aldı. Hayvanların bu tür yarışlarda kullanılmasının yasak olması nedeniyle de, güreşlerin ancak illerdeki hayvanları koruma kurulundan alınan izinle düzenlenebildiği ortaya çıktı. Hayvanları korumakla görevli kurulun, geleneksel olduğu gerekçesiyle deve güreşlerine izin verdiği açıklandı.
AVUKATLAR HAREKETE GEÇTİ
Bir süredir deve güreşlerinin yapılmaması için çalışma yürüten İzmir Barosu üyeleri harekete geçti. Komisyon üyeleri, son olarak İzmir Valiliği Hayvanları Koruma Kurulu'nun 25 Kasım'da verdiği deve güreşi izninin yürütmesinin durdurulması ve iptali için İzmir İdare Mahkemesi'ne dava açtı.
İNSANLAR BAŞKA EĞLENCE BULSUN
Deve güreşlerinin geleneksel olmadığını, sadece insanların hem kazanç elde etmek hem de eğlenmek için ortaya çıkardıklarını söyleyen İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Burcu Karakoç şöyle dedi:
"Bu yıllardır kanayan bir yaradır. Develerin güreştirilmesi hem 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na hem de Hayvan Hakları Evrensel bildirgesine aykırıdır. Develer de tıpkı diğer hayvanlar gibi, özellikle üreme zamanlarında dişilerini kıskanmalarından, ya da onları elde etmek istemelerinden kaynaklı olarak böyle bir mücadeleye giriyorlar. Ancak bu zamanla, insanlar için oyun eğlence aracı haline geldi. Develere güreşmeleri için sahiplerince iğne vurulabildiği gibi, saldırgan olmaları için doğal ortamlarında farklı olarak karanlık yerlerde, sağlıksız koşullarda tutulabilmektedirler. Ayrıca deve güreşleri, hayvanların kavga ettirilmelerinden çok, orada bir piknik havasında yapılıyor. İnsanlara eğleniyor. Yani insanlar güreşlerle de çok ilgili değiller."
'YARALANANLAR SUCUK YAPILIYOR'
Güreşlerde yaralanan develerin ise tedavi edilmeyip kesildiklerini kaydeden Burcu Karakoç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Develer güreşler sırasında birbirlerini ısırarak, ya da bacaklarının kırılması sonucu yaralanabiliyorlar. Bu andan sonra ise, hayvanların sahipleri onları güreştirip para kazanamadıkları için kesip sucuk yaptırarak kazanca çeviryorlar. Güreşlere izinler de kültürel faaliyet gibi gösterilip alınıyor. Oysa bunun geleneksel bir kültür mirası olduğunu söylense de, tarihe bakılacak olursa bir yerde icat edilmiştir."
İDARE MAHKEMESİNE BAŞVURDUK
İzmir Valiliği'nin verdiği deve güreşlerine izin kararının iptali için de dilekçelerinin hazır olduğunu ifade eden Avukat Karakoç şunları söyledi:
"Deve güreşleri kararı iptal edilse dahi, bu şenliklerin yapılmasına engel değil. Festivallerde sadece deve güreşleri değil, farklı etkinlikler de oluyor. Halk oyunları gösterisi ya da farklı oyunlar. Yani istedikten sonra halk bu şenliklerde yine eğlenir. Bu nedenle de develerin güreştirilmelerine gerek yok. Bizler deve güreşlerinin yapılmamasını istiyoruz. Şenliklerin düzenlenmesine bir itirazımız zaten olamaz."
Karakoç, mahkemeden olumlu karar alınması durumunda, bunun diğer iller için de örnek olacağına inandıklarını kaydetti.
'YASAKLANIRSA DEVE IRKI YOK OLUR'
Yerli Irkları Koruma Araştırma Tanıtma Derneği Başkanı Doğan Kartay ise, deve güreşlerinin yasaklanmasının Türk kültürüne ihanet olacağını savundu. Kartay şöyle konuştu:
"İnsanların, boks, karate gibi ölümle sonuçlanılabilen dövüşleri spor saydığı günümüzde deve güreşlerinin yasaklanması, binlerce yıllık Türk kültürüne ihanet olur. Develer, çok iyi bakılmak zorundadır. Güreşen, kazanan deve, yaşam hakkını da kazanmış olur. Güreşler yasaklandığında develer kesilir, sucuk ve köfte olur. Bugün Türkiye'de deve sayısı bini geçmez. Güreşen deve sayısı ise 150 civarında. Ülkemizde deve ırkını yok etmeye kimsenin hakkı yoktur. Deve ile birlikte çancılık, kolonculuk, süsleme gibi el sanatları da yok olur. Güreş yapan develerin ırkını korumak, araştırmak ve tanıtmak ulusal bir görevdir. Tüm memeli hayvanlarda, evcil hayvanlarda, çifleşme zamanı erkekler dişiyi hak etmek için güreşirler. Vahşi doğada ise dövüşürler. Galip gelen dişilerle çiftleşme hakkı kazanır. Bu olay içgüdüsel bir davranıştır. Irkın gelişmesi amacını taşır. Doğanın değişmez kurallarını yok etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur."
http://www.hurriyet.com.tr/ege/27783276.asp