Eskişehir’de bir mahkemenin, farklı eylemlere katılarak yolu kapattıkları gerekçesiyle haklarında trafik cezası uygulanan iki eylemciyle ilgili kararı dikkat çekti. Geçen Mayıs ayında iki farklı eyleme katılarak, yolu trafiğe kapattıkları iddiasıyla haklarında, polis tarafından kesilen 356 TL trafik idari cezası mahkeme tarafından iptal edildi. İptal kararında birlik, beraberlik ve hoşgörü çağrısında bulunan mahkeme, devletin olgunluk içerisinde farklı düşüncelere saygı göstermesi gerektiğini vurgu yaparak, "Ülkemizde son 30 yılda yaşanan terör sonrası terörü destekleyen bir gruba dahi olgunlukla ile el uzatan devletimizin, aynı olgunluğu farklı düşüncelere de göstermesi gerekir. Farklılığı zenginlik olarak görüp kabul etmek gerekir.” ifadesini kullandı. Mahkeme, "Bir toplumda görüşlerinden dolayı kişiler baskıya maruz kalıyor, cezalandırılıyorsa bunlar ilerde duyarsız kalabalıklara dönüşecektir." sözlerine yer verdi.
Eskişehir’de Emre Güneş 23 Mayıs, Tolga Rahmi Solak ise 31 Mayıs 2014'te kentteki çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen farklı eylemlere katıldı. Her kişiye, eylem sırasında bulundukları yerdeki caddeyi trafiğe kapattığı gerekçesiyle polis tarafından 356’şar TL trafik idari para cezası kesildi. Güneş ve Solak, eylem sırasında 'trafik kanunu ihlal etmediğini, bu cezanın doğrudan kendisinin yurttaşlık haklarına yöneldiğini, hukukun kendisine tanıdığı düşünce ve ifade özgürlüğü ile eleştiri hakkını kullandığını, bu esnada her hangi bir kusurlu bir davranışı bulunmadığını' belirterek, hakkında düzenlenen cezanın iptalini istedi.
"ŞİDDET YOKSA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE ÜSTÜNLÜK VERİLMELİ, YOKSA DEMOKRASİ OLMAZ"
Dosyayı inceleyen mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni örnek gösterdi, söz konusu eyleminde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi. İfade özgürlüğü sırasında yolun kısa süreliğine kapatılmış olduğunu, hemen yakın yerlerde alternatif yolların oluşu dikkate alındığından başkalarının hak ve özgürlüklerini sınırlandıracak derecede bir yol kapatmadan bahsedilemeyeceğini dikkat çeken mahkeme, ifade özgürlüğüne üstünlük tanınması gerektiğini, aksi taktirde demokrasiden söz edilemeyeceğini belirterek, kesilen her iki cezanın belirtilen kriterlere aykırı olarak düzenlendiğinden her iki kişinin itirazının kabulüne karar verdi.
"TERÖRÜ DESTEKLEYENLERE OLGUNLUK GÖSTEREN DEVLET, AYNI OLGUNLUĞU FARKLI DÜŞÜNCELERE GÖSTERMELİ"
Mahkeme, kararında sevgi, hoşgörü ve devletin her türlü barışçıl eylem ve gösteriye olgunlukla bakması gerektiğini dikkat çekti. Kararda, şöyle denildi: "Ülkemizde son 30 yıldır yaşanan terör olayları sonrası terörü destekleyen bir gruba dahi olgunlukla el uzatan, kucak açan devletimizin, aynı olgunluğu ve hoşgörüyü farklı düşüncelere de göstermesi gerekir. Bu cennet vatan hepimizin. Ayakta duranı, oturanı, yürüyeni, tencere tava çalanı, ışık yakıp söndüreni, tehdit ve tehlike olarak görmek, sesini kesmek için mücadele etmek, bırakın ilerisini demokrasi ile bağdaşmaz. Hangi inanç, mezhep, görüş olursa olsun, doğusuyla, batısıyla insanlarımızın farklılıklarını zenginlik olarak görmemiz lazım. Göstericimizle, polisimizle, askerimizle, sağcı, solcusuyla, inananı ve inanmayanıyla bir halay çeker gibi Aydın geleceğe yol almamız gerekir."
"GÖSTERİ VE TOPLANTILARIN YAPILMASI VALİLİKLERİN İNSAFINA BIRAKILMAMALI"
Kararda, gösteri ve toplantıların yapılmasının valiliklere bırakılmaması gerektiğine de vurgu yapıldı. “Gösteri ve toplantılar valilik makamının onayına, iznine bırakıldığı taktirde çoğunluğun görüşünde olmayan hiçbir gösteri için ağırlıklı olarak izin verilmediğinden, farklı olan, farklı düşünen hiç kimsenin ülkemizde gösteri veya toplanma hakkı ne yazık ki görülemeyecektir.” denildi.
Kararında, Erdal Eren’i, Muhsin Yazıcoğlu’nu, Ahmet Kaya ve Nazım Hikmet ile Berkin Elvan olayını hatırlatan mahkeme, şu ifadeleri kullandı: "Darbe sonrası farklı düşünüyor diye asılan Erdal Eren’in ardından yazılan ‘son bakıştaki gözler kaldı aklımızda’ şarkısını dinler, Muhsin Yazıcıoğlu’nun Mamak Cezaevi'nde yapılan işkenceleri anlatan ‘üşüyorum’ şiirini okudukça yapılan zulümlere yanar, farklı düşünüyor diye ülkemizden kaçmak zorunda kalan Nazım Hikmet’i, Ahmet Kaya'ları başka ülkelerindeki mezarlarını ziyaret ederiz, çiçek bırakır, Fatiha okuruz. Sürgünde ve zorluklar içerisinde bırakılan Osmanlı torunlarına hayıflanır, Gezi olayları sırasında polis memurları tarafından atılan gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu vefat eden Berkin Elvan’ın ölümüne yanarız. Unutmayın Anadolu’nun kilimi gibi, motiflerindeki renkler gibi farklılıklardan güzellikler doğar. Bu vatan hepimizin, birbirimizi sevelim. İnsanımızı koruyalım, anlayalım."
http://www.haberler.com/trafik-cezasini-bozan-mahkeme-farkli-goruslere-de-6758497-haberi/