Yeniden Aydınlanma Hareketi’nin ilk toplantısı 26 Kasım 2104 günü, akademisyen, hukukçu, iktisatçı, yazar ve siyasetçilerden oluşan 35 aydının katılımıyla gerçekleşti.
Toplantının yönetimini üstlenen Av. Bozkurt Nuhoğlu, kısa bir konuşmayla hareketin ve toplantının amacını katılımcılara açıkladı.
Girişim komitesi adına Av. Abdurrahman Bayramoğlu, Yeniden Aydınlanma Hareketi’nin bildirisini okudu.
Ardından Girişim Komitesi’nden Rahmi Ofluoğlu Yeniden Aydınlanma Hareketi’nin amaç ve hedefleri üzerine açıklamalarda bulundu.
Ofluoğlu; “Vatandaş olmanın ilk koşulu siyasi kararlara aktif olarak katılmak olduğundan, ülkenin sorunlarına seyirci kalamayız.” diye söze başlayıp, devamla;
“Antik Yunan’da vatandaşlık, kadınları, köleleri ve yabancıları dışarıda bırakmakla birlikte, hür ve servet sahibi erkeklerin kamusal yaşama sırası geldiğinde yöneten ve yönetilen olarak katılması anlamına gelmekteydi. Bugün vatandaşlık kavramı çok daha geniş bir anlama sahiptir. Ancak özü değişmemiştir. Vatandaş olmanın ilk koşulu hala siyasi kararlara katılmaktır.” dedi.
“Toplantıyı düzenlerken aynı düşüncede olan kişileri bir araya toplamak gibi bir düşünceden hareket etmek yerine, burada tespit edilecek asgari müştereklerde bir araya gelmeyi amaçladık. Burada yapılacak tartışmalarda aramızdaki ayrılıkları gidermeyi değil ortak noktaları tespit etmeyi hedeflemekteyiz.” diye sözlerini sürdürdü.
Amerikan Bağımsızlık Bildirisi’nden “Uzun bir yolsuzluklar ve zorbalıklar silsilesi, ulusu, mutlak bir despotizme sürüklemek niyetini açığa vurursa, o zaman böyle bir yönetimi yıkmak ve gelecekteki güvenlikleri için yeni koruyucular seçmek, o ulusun hakkı ve görevidir.” ifadesini aktaran Ofluoğlu;
“Türkiye’yi aydınlanma yolundan çıkaran, gerici, otoriterleşen, giderek dikta yönetimine dönüşmekte olan AKP yönetimine karşı direnmek meşru bir haktır.” diye sözlerini sürdüren Rahmi Ofluoğlu;
“Biz Türkiye’nin aydın potansiyelini harekete geçirmek, Türkiye genelinde aydınları bir platformda toplamak için Yeniden Aydınlanma Hareketi adı altında bir büyük girişimi başlattık.” sözleriyle hareketin amacını ortaya koydu.
Rahmi Ofluoğlu’nun açıklamalarından sonra, Prof. Dr. Mehmet Tevfik Özcan, Prof. Dr. Emin Gürses, Aydemir Güler, Av. Başar Yaltı, Gökalp Eren, Merdan Arslan, Av. Sahir Bafra, Av. Hıdır Yıldırım, Av. Fevzi Çelik, Talat Turhan, Tunga Ongun, Cavit Savcı söz alarak girişim hakkındaki görüşlerini açıkladılar.
Prof. Dr. M. Tevfik Özcan; Yeniden Aydınlanma Hareketi’nin bildirisini desteklediğini, ancak amaca siyasi bir network ve örgütlü bir yapıyla ulaşılabileceğini belirtti.
Altmışı yıllarda Dev-Genç İstanbul Başkanlığı yapan Gökalp Eren; Yeniden Aydınlanma Hareketi’nin internet sitesine konulan yazılardaki bazı görüşlere katılmadığını, günümüzün en büyük emperyalist gücünün ABD olduğunu söyledi.
İşçi Partisi üyelerinden Merdan Arslan ise, duyarlı yurttaşların Dünya’yı değiştirme görevinin devam ettiğini ifade etti.
Altmışlı yıllar gençlik önderlerinden, Türkiye Talebe Federasyonu başkanı Cavit Savcı konuşmasında 60’lı yılların gençlik direnişlerine değinerek; “Bozkurt polisin mühürlediği kapıyı elindeki balta ile kırmıştı. Bugün o baltayı kapalı kapılara vurabilecek misiniz?” diye sordu.
KP merkez komite üyesi Aydemir Güler, Yeniden Aydınlanma Hareketi Bildirisi’ni içerik olarak desteklediğini söyleyerek;
“Bu toplantıyı düzenleyen arkadaşların farklı siyasi görüşteki arkadaşları buraya davet ettiğini görüyoruz. Bence burada yapılması gereken ideoloji veya doktrin tartışması olmamalı, burada ortak noktaları tespit ederek hareketin oluşumu üzerine önerileri tartışmalıyız.
Burada farklı siyasetler bir araya geldiği için pratik çıkarımlar yapmaya çalışılmalı. Nasıl bir eylem, etkinlik planı yapılacağı konusunda bazı öneriler yapılabilir. Güçlü bir aydın hareketi ile siyasi partilere etkili kanallarla iletişim kurulabilir, farkındalık yaratılabilir” dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Başar Yaltı da konuşmasında;
“Yeniden Aydınlanma Hareketi bildirisini destekliyorum. Bir merdiven koyduk önümüze. O merdivenin ilk basamağı olarak ben bu çağrıyı görüyorum. Aydınlanma denilince hepimizin aklında bir zemin var. Ben o zemini, aklın bağnazlıktan, bilimin dinden kurtarılması olarak görüyorum.” diyen Yaltı, “Benim anladığım kadarıyla çağırıcıları, herkesten kendi siyasi görüşünü saklı tutarak, Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durumdan çıkması için bir katkı sunmasını beklemektedir.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Prof. Dr. Emin Gürses, Marksistlerin kimlikleri, kültürel sorunları değil bireyi öne çıkarmaları gerektiğini, ifade ederek terminolojik bir kaygısını paylaştı. (Hocanın sınıf yerine zuhulen birey dediğini düşünüyoruz.)
Üç saate yakın süren toplantı, yapılan konuşma ve önerilerin derlenip toparlanması ve geleceğe dönük çalışma programının belirlenmesi kararıyla sona erdi.
Toplantıya, Av. Sahir Bafra, Av. Jale Bafra, Av. Gülşah Bilgeç, Av. Çağlar Dilber, Prof. Dr. Mehmet Tevfik Özcan, Av. Miyese Kendirci, Mehdi Beşpınar, Aydemir Güler, Av. Abdurrahman Bayramoğlu, Hıdır Yıldırım, Cavit Savcı, Av. Başar Yaltı, Bekir Murat Öztemir, Suat Sevgili, Merdan Aslan, Talat Turhan, Gökalp Eren, Av. Tunga Ongun, Av. İnan Soydan, Av. Fevzi Çelik, Av. Bilgütay Hakkı Durna, Prof. Dr. Emin Gürses, Av. Bozkurt Nuhoğlu, Av. Rahmi Ofluoğlu, Av. Mustafa Özkan Kökçeli, Aydın Hasar ve Yunus Çelikay katıldı.
Yeni Yaklaşımlar