ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ve HTKP Merkez Komite Üyesi Erkan Baş, Birleşik Haziran Hareketi üzerine merak edilenleri yanıtladı
HTKP Merkez Komite Üyesi Erkan Baş ve ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, İMC TV'de katıldıkları programda AKP'ye karşı verilecek mücadele ve Birleşik Haziran Hareketi (BHH) konusunda açıklamalarda bulundu.
Erkan Baş'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Türkiye 2013 Haziran'ından sonra artık başka bir Türkiye. Herşey değişti Türkiye'de. Ben bunun en çok da Tayyip Erdoğan tarafından hissedildiğini düşünüyorum. Daha önceki hakim siyaset algısı neydi: Seçimden seçime dört yılda, beş yılda bir gidersiniz oy kullanırsınız, beğenmiyorsunuz değiştirirsiniz. Olmuyorsa işte çoğunluğun belirlediği bir iktidar vardır. Beğenmeseniz de onun belirlediği kurallar içinde yaşarsınız. AKP karşıtı muhalefet de şöyle cisimlendiriliyordu yine egemen güçler tarafından: AKP'yi sevmiyor musunuz, beğenmiyorsunuz, tamam bak CHP var ya da merak etmeyin TSK, AKP'ye geçit vermeyecek ya da zaten bu adamlar çok sınırı aşarsa yargı var bu memlekette bunlara gereken uyarıyı yapar, gerekirse AKP'yi kapatır gibi bir beklenti yaratılıyordu.
Şimdi bütün bunların artık bir karşılığı olmadığını gördük. AKP artık sistemin kendisidir tezimizi doğrulayan birşey. Ne oldu Tayyip Erdoğan'ın ayaklarını titreten yüreğine korku salan bütün hareketler halkın öz gücünden geldi. Tekel direnişi, ODTÜ direnişi, liseli öğrencilerin eylemleri ve nihayetinde onların en üst boyutu olarak Haziran isyanı diyebilirsiniz. Dolayısıyla ben Tayyip Erdoğan'ın doğru yerden korktuğunu düşünüyorum ve biz sadece ve sadece halkın, emekçilerin gücüne yaslanan bir hareketle bu iktidarın devlilebileceği için oraya yaslanıyoruz.
Bugün Türkiye'de tablo şudur: Türkiye çok kaba bir şekilde ikiye bölünmüştür. Bir tarafta gerici, faşizan, patron yanlısı, emperyalizm yanlısı -sadece Türkiye açısından değil, bölgesel olarak da- bir proje yürüyor. AKP ve Tayyip Erdoğan bunun yürütücüsü. Öbür tarafta da buna karşı Türkiye'de emekçilerin, halkların büyük bir öfkesi, tepkisi biraz da çaresizliği var. Biz Haziran hareketini buraya yerleştiriyoruz. Yani zaman zaman kendisini büyük bir öfkeyle büyük bir umutla ortaya koyan o halk hareketinin sürekliliğini sağlamak gerekiyor ve o umudu yaratmak gerekiyor.
Parçalı ve kanallardan yürüyen toplumsal dinamikleri, dirençleri, öfkeyi örgütleyebilirsek bu gidişata 'dur' deriz ve bunu dediğimiz andan itibaren yeni Türkiye bunun üzerinden kurulacak bir Türkiye olur."
Alper Taş'ın konuşmasında satır başları şöyle:
"Birleşik Haziran hareketi seçimleri konuşacak, konuşur, ortak bir siyaset olurşturur oluşturmaz ama bunu esas almıyoruz. Esas aldığımız yer topumsal mücadele alanları. Neden böyle, bunun iki nedeni var. AKP basit bir siyasi parti değil, bir toplumsal hareket aynı zamanda. Yani kültürel manada, toplumsal manada, ekonomik manada bir hegemonya kurmuş. Baskı aygıtlarıyla da bir hegemonya kurmuş bunu da giderek güçlendiriyor. Bakın güvenlik bakanlığı kuruluyor, 135 tane TOMA alıyorlar. TOMA cumhuriyeti bir tür güvenlik cumhuriyeti haline dönüşüyor. Şimdi bunlar sadece parlamentoyla iltidar olmadılar. Aşağıdan bütün bu dinamiklerle iktidar oldular.
Bugün AKP hükümet olmaktan çıksa bile kolayca gidecek bir parti değil. Çünkü devlet içinde kadrolaşmıştır. Yani bürokraside, orduda, poliste kadrolaşmıştır. Şimdi doğal olarak bize dişe diş bir mücadele zemini önümüzdeki dönem tek seçenek olarak gözüküyor. Yani AKP'ye karşı dişe diş mücadeleyi önümüze koyacak mıyız, koymayacak mıyız? Bu parlamenter düzlemdeki siyasete ilgisiz kalmak falan değil. Elbetteki bizim izleyeceğimiz siyaset 2015'te -Birleşik Hariran Hareketi adına konuşmuyorum- AKP'nin geriletilmesini parlamenter düzlemde de hedefleyen bir hareket olacaktır.
Bir demokrasi sadece sandıktan ibaret olmaz. Esasen demokrasi dediğiniz sokaktan, toplumsal muhalefet içerisinden gelişir. Sandık biçimsel bir şeydir. Doğal olarak bizim yapmamız gereken nokta şu: AKP'nin geliş nedenlerini iyi görüyoruz, o geliş nedenlerini tıkamak. Bütün yaptıkları ortada, iktidarda kalmak için herşeyi kullanıyorlar. Bunlar kolay kolay böyle 'buyurun seçimleri kaybettik gidiyoruz' diyecek bir iktidar değil yapısal olarak. Bunu görerek hem parlamenter düzlemdeki meseleyi küçümsemeden hem de buraya asla kendisini bağlamadan geniş bir toplumsal hareket AKP'yi alt edecektir."
ilerihaber.org