Mehmed Hakkı ÖZBAYIR- İlker KILIÇASLAN / MANİSA, (DHA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Manisa Baro Başkalığı'na yeniden seçilen avukat Zeynel Balkız ile Yırca olaylarında tartaklanan avukat Hasan Namak'ı Manisa Barosu'nda ziyaret etti.
Feyzioğlu, "Bizim birimize dokunulduğunda hepimize dokunulmuş olur. Bunun hesabını sorarız. Bugün hesabı sorması gerekenler kıpırdamasa yerinden, yarın, öbür gün sorarız" dedi.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan, Bursa Baro Başkanı Ekrem Demiröz, Sakarya Baro Başkanı Zafer Kazan ile birlikte, bugün Manisa Barosu'nu ziyaret etti. Ziyarette, yeniden Manisa Barosu Başkanlığ'ına seçilen Zeynel Balkız ile Manisa'nın Soma İlçesi Yırca Mahallesi'nde yapılmak istenen termik santrale karşı düzenlenen eylem sırasında tartaklanan avukat Hasan Namak ve baro üyesi avukatlar da bulundu.
Bir avukata yapılanın bütün avukatlara yapılmış sayılacağını söyleyen Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Hem Manisa Barosu Başkanı ve seçilmiş kurulları hayırlamak için bir araya geldik. Hem de bizi derinden sarsan ve meslektaşımız Hasan Namak'a yapılmış gibi görünse de 84 binimize, aslında 76 milyonumuza yapılmış saydığımız , çirkin muameleyi, işkenceyi, elleri tersten kelepçeleyerek özgürlüğü tahdidi kınamaya geldik. Buradan herkes bilsin ki bizim birimize dokunulduğunda hepimizle dokunulmuş olur. Bunun hesabını sorarız. Bugün hesabı sorması gerekenler kıpırdamasa yerinden, yarın, öbür gün sorarız. Biz buradayız. Onlar giderler, biz hep varız. Kim avukatın kılına dokunursa, kim bir avukata zarar verirse, ömrümüzün son gününe kadar bizim ömrümüz yetmezse, bizden sonra gelen avukatlar bu çirkinliğin peşini bırakmaz. Meslektaşımıza yapılan tepkimiz bir sembol olsun, ibret olsun. Peki biran geriye gidelim. Meslektaşımız ne yapıyordu, neyi koruyordu? Şahsına ait bir hakkı mı koruyordu? Kendi malını mülkünü mü koruyordu, ki koruyabilir. Vatandaşın hakkını koruyordu. Şu halde vatandaşın ekmeğini namusunu malını mülkünü geleceğin avukatı korur. Avukata yönelmiş bir saldırı, vatandaşa yönelmiş bir saldırıdır. Bugün Yırca'da olur, yarın Edirne'de, öbür gün Şırnak'ta olur. Avukata yönelmiş her saldırı, vatandaşa yönelmiş bir saldırıdır. Vatandaşın hakkını savunmak için sahadayız. Yırca'da yaşanandan, Soma'daki maden faciası, Ermenek'teki maden faciası aslında aynı zihniyetin üründür. Yer üstünde zeytin gibi zenginliğimiz varken, insanlarımızı köle fiyatına ve her türlü güvenlik önlemini hiçe sayarak yerin 7 kat altına indiren zihniyetin ürünüdür. İnsanlarımız yer üstende doyabilecekken, yer altına suyun altına, niçin gazın içine inerler. Bizim mücadelemiz bu zihniyet içindir. Bizim mücadelemiz insan hakları içindir. Burada sergilediğimiz olay insan haklarına yönelik her türlü olayda sergilenecektir. Buradan Yırca'ya gideceğiz. Sembolik olarak geleceğimizi simgeleyen zeytin fidesi dikeceğiz. Dün Türkiye Barolar Birliği de meslektaşımızın uğradığı saldırı için suç duyurusunda bulundu. Danıştay'ın verdiği kararı aslında bilerek o ağaçlar kesilmiştir. Fırsat varken keselim anlayışı ile o ağaçlar kesilmiştir. Buna kimse karşı çıkamaz. Gece yarısı makineleri sokacak ve ağaçları keseceksin ve sabah karar açıklanacak. Bu kasıtlarının ne kadar olduğunu göstermektedir."
'BUGÜN CADI OLAN YARIN AVCI OLUYOR'
TBB Başkan Feyzioğlu, emniyette yaşanan yeni gözaltılarla ilgili sorulan bir soru üzerine, "Ayrıntılı bilgi sahibi olmadığımız için yorum yapmak erken olur. Ne olduğunu anlayayım. Bizim tavrımızı biliyorsunuz. Gözaltına alınanın kim olduğuna bakmadan işlemin doğru olup olmadığına göre pozisyon alırız. Türkiye'de cadı avı sürecinin çok uzun yıllardır devam ettiğini biliyoruz. Bugün cadı olanların yarın avcı, bugün avcı olanların yarın cadı olduğunu biliyoruz. Doğruyla yanlışı, sapla samanı ayıran bir sistem kurmak gerek. Yapısına göre farklı davranan değil, kim olursa olsun aynı davranan bir sistemi kurmak gerek. Biz hukukun üstünlüğünden yanayız" diye konuştu.
'BURADA ÖZEL GÜVENLİK OLMAMALI'
Feyzioğlu, Yırca'da özel güvenlik görevlilerinin tavrı konusunda da yaptığı açıklamada ise "Özel güvenlik konusuna dikkat çekelim, polisin dahi şiddete teşvik edildiği hatta cesaretlendirildiği bir ortam var. 'Tabi ki benim polisim cezalandıracak' diye yaklaşıldı. Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nu aşacak şekilde emir ve suç işleyecek yapılar olarak yaklaşmak gerekiyor. Polisin yetkilerini özel güvenliğe yaygın şekilde veren sistem bir takım derebeylikler kuruyor. Ortaçağ'da olduğu gibi derebeylikler kuruluyor. Dışarıda işsiz güçsüz gençler, kadrolar alınıyor, bellerine coplar veriliyor. Emir talimatla insanların üzerine salınıyor. Bugün ona yarın buna saldırırlar. Bugün saldıran konumda olmayanların tuzu kuru değildir. Bu yaygınlaşırsa sorun olabilir" dedi.
Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız, Feyzioğlu'a porselen bir tabak hediye etti. Feyzioğlu ve beraberindekiler ziyaretin ardından Soma Yırca'ya gitti.
http://www.gercekgundem.com/guncel/83727/feyzioglu-o-avukata-sahip-cikti