Mahkemeye sunulan dilekçede "Ali İsmail'e husumet beslemiyordu. Öldürme kastıyla hareket etmesi için deli olması lazım. Bu durumda cezai ehliyeti ortadan kalkar" denildi.
Ali İsmail Korkmaz'ın dövülerek öldürülmesine ilişkin davada tutuklu bulunan polis Mevlüt Saldoğan, avukatı aracılığıyla tahliye talebinde bulundu. Davaya bakan Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne 10 Kasım 2014 tarihinde sunulan dilekçede, Saldoğan'ın akıl sağlığının yerinde olmayabileceği, bu durumda cezai ehliyetinin de ortadan kalkacağı ifadelerine yer verildi. Mahkeme tahliye talebini reddetti.
Haziran direnişi sırasında Eskişehir'de girdiği bir ara sokakta dövdükleri Ali İsmail'e öldürücü tekmeyi atan tutuklu polis Mevlüt Saldoğan tahliye talebinde bulundu.
Elif Örnek'in SoL'da yer alan haberine göre, Bir dönem AKP’den Nevşehir milletvekili aday adayı olan avukat Mutlu Karayılan tarafından mahkemeye sunulan 10 sayfalık dilekçede, tahliye için çeşitli gerekçeler öne sürüldü.
"15 yıldır Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde çalışan başarılı polis memuru" Saldoğan'ın kendisine verilen görevi hukuk sınırları içinde yerine getirdiği ileri sürülen dilekçede "Müvekkilim ve arkadaşları 72 saat boyunca uykusuz, yorgun ve perişan halde görev yapmıştır" denildi.
'AKIL SAĞLIĞI YERİNDE DEĞİL, CEZAİ EHLİYETİ TARTIŞILIR'
Saldoğan'ın öldürme kastı ile hareket ettiğinin düşünülmesinin akla, vicdana ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini ileri süren avukatı "Eğer bir insan durduk yere herhangi bir husumeti bulunmaksızın birini öldürmek kastı ile hareket ediyorsa o zaman o insanın akıl sağlığı şüphede kalacaktır. Akıl sağlığı yerinde olmayan kişinin de cezai sorumluluğu ve ehliyeti tartışılacaktır. Müvekkilim sanık, eyleme katılanları tanımadığı gibi hiçbir eylemciye karşı da husumeti bulunmamaktadır" dedi.
'RAPORLAR EKSİK, TANIKLARI YALANCI, AVUKATLAR DELİL ÜRETİYOR'
Korkmaz ailesini ve avukatlarını "can siperane gayretle, aleyhte delil olışturmakla" suçlayan Saldoğan'ın avukatı, kurumların verdiği raporların da eksik ve şaibeli olduğunu, yönlendirilen tanıkların yalan söylediklerini ileri sürdü.
Görüntülerde dövülen kişinin Ali İsmail olmadığı ileri sürülen dilekçede TÜBİTAK BİLGEM raporunun da durumu açığa kavuşturamadığı iddia edildi. Olay gecesi Ali İsmail üzerinde kırmızı renkli mont olduğunun belirtildiği ancak görüntülerdeki kişinin kıyafetinin farklı olduğunu söyleyen Saldoğan'ın avukatı "Bu bile başlı başına 'şüpheden sanık yararlanır' ilkesine temel olmaktadır" dedi. Ancak soL'un ulaştığı, Mayıs ayında yayınlanan görüntülerde Ali İsmail olay yerinden uzaklaşırken üzerindeki kırmızı montla görülüyordu. Bugüne kadar yayınlanan en net görüntülerde hem Ali İsmail hem de üzerindeki mont açıkça seçilebiliyor.
Korkmaz ailesinin avukatlarının, teşhis işlemi sırasında tanıkları yönlendirdiğini ileri süren avukat Karayılan "Tanıkların yanlı ve çelişki dolu ifadeleri zapta geçmiştir. Tanıklar ciddi bir çalışma sonucu dosyadaki bilgi, belge ve olaylar ile uyumlu halde ifade verdirilecek şekilde hazırlanmıştır" iddiasında bulundu.
MAHKEME TALEBİ REDDETTİ
Ali İsmail'in eşya taşırken merdivenlerden düştüğü iddiasının tanıklar tarafından doğrulandığı, kullandığı ilaçlarla ölümü arasında bağ olduğuna dair soruya yanıt verilemediği ve Adli Tıp Genel Kurulu raporunun da net olmadığını ileri sürülen dilekçede tahliye talebinde bulunuldu.
Saldoğan'ın "gerekirse nakdi kefaletle serbest bırakılması" talebi, davaya bakan mahkeme tarafından reddedildi.
http://www.ulusalpost.com/avukattan-skandal-delilik-savunmasi-32143h.htm
