İşte karardan bazı örnekler
TOKİ kararının 14. sayfası ile 17 Aralık kararının 42. sayfasında yer “vicdani delil sistemi” bölümü aynen şöyle:
“Günümüzde ceza yargılamasının amacı, keyfi kararların verilmesi değil, maddi gerçeğe ulaşılmasıdır, fakat her şeye rağmen ve ne pahasına olursa olsun maddi gerçeği elde etmek değildir.... Yani ceza yargılamasında maddi gerçeğe ulaşmak amacıyla, sınırsız, hukuk kurallarına aykırı ve sanık haklarını hiçe sayan yöntemler izlenemez... Bu deliller ‘Hukuka aykırı delil’ olarak nitelendirilirler ve yargı makamının ‘vicdani delil sistemi’ndeki hareket sahasının sınırını teşkil ederler. Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, hukuka uygunluğun baştan sona süreceği ceza yargılamasında kullanılamazlar ve hükme esas alınamazlar.”
Örgüt tanımlaması
17 Aralık takipsizlik kararının 46. sayfasında yer alan örgüt tanımlaması ise yine TOKİ takipsizlik kararının 17 sayfasında yer alan örgüt tanımlaması ile birebir aynı. Tanımlama şu şekilde:
“Teoride ve uygulamada ortak kabul gören şekliyle örgüt; devamlılık, arz eden ve suç işleme amacına yönelen ortak iradeye dayalı devamlı bir oluşumdur. Örgüt, niteliği itibarıyla devamlılık arz eder, soyut bir birleşme değildir, bünyesinde hiyerarşik ilişki hâkimdir... Yani örgüt bir suç işleme amacıyla değil, belirli olmayan bir dizi suçun tamamlanmasını amaçlamalıdır.”
İletişimin denetlenmesi
İletişimin denetlenmesine ilişkin 17 Aralık kararının 43. sayfasında yer alan tespit ile TOKİ kararının 15. sayfasında yer alan tespit de kopyala-yapıştır. Tespit şöyle:
“CMK. 135. Maddesi dikkate alındığında, telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi tedbirine ilişkin şartların gerçekleşmesinde kanun koyucunun sıkı bir düzenleme öngördüğü görülecektir....Bunun dışından birtakım tahmin ve varsayımlarla hareketle, bireylerin haberleşme kayıtlarına girilerek ve esasında adli maksatlı iletişimin denetlenmesi yolu tercih edilmesi gerekirken, önleme dinlemesi varmış gibi tedbire başvurmak hukuka uygun kabul edilemez.”
cumhuriyet