Ord. Prof. Dr. Ernst HIRSCH(HİRŞ)’in Pratik Hukukta Metot kitabı “her hukukçunun mutlaka okuması gereken kitaplar” kategorisinde hocalar tarafından sıkça zikredilen kitaplardan birisiydi. Bu zamana kadar çeşitli sebeplerle ihmal etsem de nihayet bu bayram tatilinde kitabı okuyup, bitirebilme fırsatını yakaladım.
Öncelikle şunu söylemem gerekiyor ki, kitap gerçekten her hukukçunun kütüphanesinde bulunması gereken bir kitap. Zira satır aralarında HİRŞ gibi büyük bir hukukçunun önemli nasihatlerini barındırmasının yanında önemli yol haritaları ve metotları içeriyor. Ayrıca hukukçulara uyuşmazlıkları çözmede faydalı olacak 15 düstur vererek, hukuki meselelerin çözümlerine yönelik önemli ipuçları sağlıyor. Biraz bunlara kitaptan alıntılar ve düsturlarla değinip yazıyı tamamlayalım.
Ameli kurun bir diğer faydası da, profesöre kendisini nazari ilim deryasına gömülmekten kurtarması gerektiğini ve esas vazifesinin iş adamı yani memleket ihtiyaçlarına cevap verebilecek memur, yargıç, avukat yetiştirmek olduğunu hatırlatmaktır.
Hukuki mefhumları kullanan kimse, tıpkı mesleki dürüstlüğünü titizlik derecesine vardıran bir eczacı kadar dikkatli olmaya mecburdur.
Hukuki mesele nasıl halledir?
- İhtilaf veya meselenin esasını teşkil eden hukuk problemlerini keşfedebilmek
- İnandırıcı ve mantıki bir cevap verebilmek”
Yerinde sual sormak da büyük bir sanattır. Her sanat gibi bunun da öğrenilmesi lazımdır.
Hadiseyi tespit et ve kendine mâl et.
Sualin özünü tahlil ederek, soruların özünü tespit et. Tahkikata sualden hareket ederek başka ne sıfatla cevap vereceğini tayin etmeden işe girişme.
Karar vermeden, hadiseye tatbik edilecek hukuku zaman ve mekân bakımından araştır.
Talep hakkını ve hakkın dayandığı esasları tahlil etmeden tavsif etme
İddia ve müdafaanın mesnedi olabilecek hukuki münasebeti tespit et.
“Nasıl ki Roma’da davacı iddiasını muhik göstererek bir ‘actio’ bulmak mecburiyetinde ise, modern hukukçu da hak kazanmak için talebini muayyen bir hukuk münasebetine irca etmek zorundadır. Yalnız şunu ilave edelim ki, hukuk münasebetini arama işi keyfi ve indî olamaz. Metodik hareket edilmediği takdirde vakıaya uyan hukuk münasebetinin gözden kaçacağı muhakkaktır. Bu sebeple arama işi sistematik bir şekilde cereyan etmelidir.”
İddiaya mesnet teşkil eden hukuki münasebet vakıadan zahir olmuyorsa, bunu sistematik bir şekilde arayarak tayine çalış.
Şema yapmadan hükmünü verme!
Milletin mantıksız hükümlerden bıktığın en önemsiz kararın bile bilgiye muhtaç olduğunu unutma. Tahmin ettiğin hukuk münasebetinin kanuni şartlarını bir kere de ilme dayanarak kontrol et.
Vakıayı aydınlatmadan hükmünü verme.
Talep hakkını mümkün mertebe çeşitli hukuk ilişkilerine dayandırma çalış.
Dava şartlarıyla dava mesnedini, dava ikamesine mani olan iptidai itirazlarla defileri birbirinden ayırt et.
İtirazatı iptidaiyeyi hallettikten sonra, davanın sebebini ve mesnedini tetkik et ancak bundan sonra defilere geç:
Davaya sebebiyet veren hadisenin birden çok vakıalardan ibaret olduğunu unutma.
İhtilafı tam bir şekilde izah et. Lakin kısa kes.
Tahrire başlamadan planı hazırla.
“İmtihanda iyi ve mukni bir gerekçe ile hatalı bir neticeye varan öğrencinin notu, hatalı ve karışık bir gerekçe ile doğru bir neticeye varan öğrencinin notundan daha iyidir. Çünkü mucip sebep, neticenin mesnedidir. Mesnetsiz netice ise, temelsiz binaya benzer. Biraz kurcaladınız mı, derhal yıkılır.”
Fikirler arasındaki teselsüle azami önem ver.
Fikrini açık ifade et! Üslubun herkesin, bilhassa halkın anlayabileceği bir üslup olmalıdır.
Kaynak: Ord. Prof. Dr. E.HİRŞ’in Pratik Hukukta Metot (Güney Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.O/Ankara-1948) kitabı.
Bu yazı ilk olarak yazar Cumali Yıldırım’ın şahsi blogu faraziblog.wordpress.com‘da yayınlanmıştır.