Adli Yıl törenleri artık yok

~ 15.10.2014, Yeni Yaklaşımlar ~

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Metin Feyzioğlu’nu davet ettiği için Yargıtay’a tepki olarak bu yıl katılmadığı adli yıl açılış törenleri tamamen kaldırılıyor.

DHA
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve Isparta Milletvekili Recep Özel tarafından 'Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa Teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Yargıtay Kanunu'nda öngörülen 'Adli Yılın Açılışı'na ilişkin düzenleme yürürlükten kaldırılıyor. Maddede, 'Her adli yıl Ankara'da bir törenle açılır. Yargıtay Birinci Başkanı bir konuşma yapar. Açılış konuşmasının metni ve tören gündemi üzerinde daha önceden Başkanlar Kurulunun düşüncesi alınır' düzenlemesi yer alıyordu.

Erdoğan, adli yıl açılışında Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’nun konuşmasının uzadığını ve siyasi içerikli olduğunu iddia ederek, salonu terk etmişti.

ERDOĞAN'DAN 'FEYZİOĞLU' ŞARTI 

Erdoğan, bu sene 1 Eylül’deki adli yıl açılış törenine katılmak için Feyzioğlu’nun konuşmaması şartını koşmuştu. Yargıtay ise Feyzioğlu’nun konuşmasına karar vermişti. Bu kararın ardından Erdoğan ve hükümet adli yıl açılış törenine katılmamıştı.

Hakim ve savcı adaylığı dönemi sonunda yapılan yazılı sınavda başarılı olduğu halde Kurul tarafından mesleğe kabul edilmeyenler, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içinde, mesleğe kabul edilmeleri talebiyle Kurulun ilgili dairesine başvurabilecek. HSYK 1. Dairesi'nin; Türkiye Adalet Akademisi tarafından yapılan planlamaya ve alınan taleplere uygun olarak eğitim programlarına katılmaya izin verme yetkisi de yürürlükten kaldırılıyor. Teklifle, Adalet Bakanlığı'na yurtdışı teşkilatı için Adalet Müşaviri olarak 30 kadro tahsis ediliyor.

NOTERLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK

Teklifle, noterlerin işlemlerini elektronik ortamda yapabilmeleri için uyum düzenlemesi yapılıyor. Buna göre noterler, elektronik ortamda güvenli elektronik imza kullanılarak da yapılabilecek. Ancak, düzenleme şeklinde yapılması zorunlu tutulan işlemler ile irade beyanlarının alınmasına ilişkin işlemlerde güvenli elektronik imza kullanılabilmesi için ilgililerin noter huzurunda olmaları gerekecek.

 Yargıtay Kanunu'nda yapılan değişiklikle, Yargıtay'da yeteri kadar tetkik hakimi bulunacak. Tetkik hakimleri, meslekte en az 5 yılını fiilen doldurmuş adli yargı hakim ve Cumhuriyet Savcıları arasından HSYK tarafından atanacak.

 Mesleğinde en az 2 yıl fiilen çalışmış avukatların hakimlik ve savcılık adaylığı sınavına girebilmelerine imkan tanınıyor. Bu konuda 5 yıllık fiili çalışma süresi kısaltılıyor. Hakim ve savcı adaylığına atanabilmek için 'giriş sınavının yapıldığı tarih itibarıyla 35 yaşını doldurmamış olmak' şartı, 'giriş sınavının yapıldığı ocak ayının 1'inci günü itibarıyla 35 yaşını doldurmamış olmak' olarak değiştiriliyor. Mesleğe kabul edilenlere HSYK tarafından verilen kimlik kartı, tüm resmi ve özel kuruluşlarca resmi kimlik olarak kabul edilecek.

ADALET BAKANLIĞI YURTDIŞI TEŞKİLATI KURULUYOR

Teklifle, Adalet Bakanlığı Yurtdışı Teşkilatı kuruluyor. Adalet Bakanlığı teşkilatı; merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatı ile bağlı kuruluşlardan meydana gelecek. Yurt dışı teşkilatında yer alan Adalet Müşavirliği kadrolarına, hakimlik ve savcılık mesleğinde fiilen en az 5 yıl görev yapmış ve üstün başarısı ile yurt dışı hizmetlerinde yararlı olacağı anlaşılmış bulunanlar arasından atama yapılacak. Misyon şefleri; adalet müşavirlerinin sicil amiri olmayacak. Yurt dışı sürekli görev süresi 3 yıl olacak. Bu süre hizmetin gerektirdiği hallerde Adalet Bakanı'nın onayıyla bir yıla kadar uzatılabilecek. Görev süresi sona erenler tekrar atanabilecek.

 Türkiye'deki veya Yükseköğretim Kurulu tarafından denkliği kabul edilen yurt dışındaki üniversitelerin lisans düzeyinde eğitimini başarıyla bitirenlerden ilgili ülke vatandaşlığına sahip olanlar ile süresiz oturma ve çalışma izni bulunanlar, bakanlıkça mahallinden sözleşmeli statüde istihdam edilebilecek. Hakimler ve Savcılar Kanunu uyarınca dış temsilciliklerde görevlendirilmiş olup halen bu görevde bulunanlar, Adalet Müşavirliği kadrolarına atanmış sayılacak.

 TEHDİDİN CEZASI ARTIYOR

Teklifle, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) önemli değişiklikler yapılıyor. Hürriyete karşı suçlar bölümündeki 'tehdit' maddesi yeniden düzenleniyor. Tehdit eden kişi mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacak. Tehdidin; kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle yapılması halinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilecek.

'EL KOYMA' KARARININ KAPSAMI GENİŞLETİLİYOR

Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koymanın kapsamı genişletiliyor. TCK'da 'Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar' başlığında sayılan 'silahlı örgüt' veya 'örgüte silah sağlama' suçundan el koyma kararı verilirken; 'Anayasayı ihlal', 'yasama organına karşı suç', 'hükümete karşı suç', 'Hükümete karşı silahlı isyan', 'silahlı örgüt', 'silah sağlama' ve 'suç için anlaşma' soruşturmalarında el koyma kararı verilebilecek. Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada iletişimin tespitine ağır ceza mahkemeleri yerine sulh ceza hakimlikleri veya yargılamayı yapan mahkemelerce karar verilecek. Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hakim; kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılacak. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkan veren kodu ve tedbirin süresi belirtilecek. Devletin güvenliğine karşı ve anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlarda; 'dinleme ve kayda alma', 'gizli soruşturmacı görevlendirme', 'teknik araçla izleme' mümkün olabilecek.

Hits: 1042